Güncelleme Tarihi:
Yeşilçam'ın en güzel kadın oyuncularından Filiz Akın, şimdi ise en güzel sefireler arasında bulunuyor. Yıllara meydan okuyan Filiz Akın, yakın gelecekte ‘‘Yüz ifadesini değiştirdiğine inanıyorum’’ diyerek söz ettiği ve ‘‘mucize iğne’’ olarak anılan güzellik iğnelerinden yaptırmak istediğini söyledi.
Paris Büyükelçimiz Sönmez Köksal'la evli olan Filiz Akın, sinemayı bıraktıktan sonra gençlik ve güzellik üstüne ‘‘Güzelliklere Merhaba’’ adlı bir kitap yazdı. Büyük yankı uyandıran bu çalışmanın ardından ise, kendisini yeni projelere yöneltti. Ancak ‘‘Yapacak çok şey var. Zaman yok’’ diyen Filiz Akın, hala çok güzel ve çok genç. Amica Dergisi'nden Ayşe Dural'ın sorularını yanıtlayan sinemamızın ilk sarışın yıldızlarından Akın, yıllara meydan okuyan güzelliği hakkında tevazu göstererek, ‘‘İnsanın yaşına göre iyi görünmesi en güzeli bence’’ diyor.
Sinemaya başlamadan önce, estetik ameliyatı olanların parmakla sayıldığı yıllarda burnuna estetik yaptırma cesaretini gösteren Filiz Akın, bugün yeni bir estetik ameliyat olmayı düşünmüyor. Cildi daha gergin gösterdiğine inandığı ve ‘‘ifade değiştirdiğime inanıyorum’’ dediği iğnelerden yaptıracak olan Akın, birkaç kilo verebilmek için de Paris'te yeni bir yer öğrendiğini ancak hala soruşturduğunu belirtti. Akın, ‘‘Yalnız duyduğum herşeyi yaptırmam. Bu işlerin riskini hatırlatmak gerekli. Sonunda yamru yumru, şiş bir yüzle gezmek de var. Şimdiye kadar temkinli oldum, şansıma bir terslik olmadı’’ dedi. Güzel sefire ayrıca, vakti olursa dudak etrafına dövme metoduyla dudak çizgisi yaptırmayı istediğini de ekledi.
Filiz Akın, formunu korumanın kendisi için bir hayli zor olduğunu, çünkü hamur işlerini ve tatlıları çok sevdiğini belirtti. Faydalı şeyleri yeme alışkanlığının küçük yaşlarda edinildiğini vurgulayan Akın, ancak yine de ister geleneksel ister dünya mutfağından güzel bir sofranın hayata tat verdiğini söyledi. Güzel sefire, yaşlılık konusunda ise, ‘‘Yaşlanmaktan çok ruhsal dengemi ve yaşama zevkimi kaybetmekten korkuyorum. Bunu önlemek için spor yapıyorum. İnsan her yaşta, hasta değilse, kendini daha iyi gösterebilir. Mühim olan yeterince istemek. Kendinize arada bir rejimi bozma izni vermekle imaj kurbanı olmazsınız’’ yorumunu yaptı.
Akın ayrıca sinemaya geri dönmeyi de artık düşünmediğini açıkladı. Akdeniz kıyılarında ve Pamukkale'de David Carradine ile bir film çeken Fransız yönetmen Pallardy'den bir teklif aldığını söyleyen Akın, bu teklifi bile reddettiğini belirtti. Akın, ‘‘Artık bir doyuma uluşmışız. Benim dönemimdeki diğer arkadaşları, mesela Türkan Şoray'ı çok takdir ederken, Müjde Ar'ın ‘Ağır Romanı'nı hayranlıkla seyrediyorum. Şu anda beni ilgilendiren ticari başarı şansı çok olan bir filmin Türkiye'de çevrilmesine önayak olmak. Öyle bir film olsun ki, ‘Roma Tatili' gibi mesela, insanlar İstanbul veya Türkiye'nin herhangi bir yerini, Türkleri tanımak istesinler. Böyle bir proje üstünde burada bir takım arayışlarımız olacak’’ dedi. Akın ayrıca prodüktörlüğünü üstlendiği bir ‘‘Life Style’’ programı hazırlayabileceğini belirtti.