İETT Müdürü'yle çileli yolculuk

Güncelleme Tarihi:

İETT Müdürüyle çileli yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2000 00:00

Haberin Devamı

Sarıgazi-Mecidiyeköy arasında 1 saat 20 dakika süren zorlu otobüs yolculuğunu İETT Genel Müdürü Nevzat Pakdil'le birlikte yaptık. Genel müdürü tanıyan yolcular şikayetlerini sıraladı. En dertlisi şofördü.

İETT'nin yeni Genel Müdürü Nevzat Pakdil, önerimizi kabul etti. Birlikte Sarıgazi-Mecidiyeköy arasında sefer yapan 122-B nolu otobüse bineceğiz. Otobüsün şoförü ve yolcular genel müdürün aralarında olduğundan haberdar olmayacak. Bir saat yirmi dakikada katedilen Sarıgazi-Mecidiyeköy güzergahında şoförün ve yolcuların çilesine tanıklık edeceğiz.

Yeni genel müdür, zaman zaman makam aracından inip otobüslere binmiş. Ancak yoğun bir hatta yolculuk yapmamış. İstanbul halkının alışık olduğu bu durumu genel müdür ilk kez yaşayacak.

Sarıgazi işçi kesiminin yoğunlukta olduğu bir bölge. Binlerce insan daha sabahın ilk ışıklarıyla birlikte İETT duraklarına akın ediyor. İlk duraktan bindiğimiz için oturacak yer bulabiliyoruz. Daha Sarıgazi'den çıkmadan, körüklü otobüs tıklım tıklım doluyor. ‘‘İlerleyelim beyler!’’ muhabbeti başlıyor.

Örücüler Hamamı gibi

Beşinci duraktan sonra artık otobüste nefes almak bile zorlaşıyor. 70 yolcu kapasiteli otobüste en az 150 kişi var. Dışarısı soğuk. Camlar, tavandaki havalandırma kapakları kapalı. Oflayıp poflamalar da eklenince otobüs bir anda Örücüler Hamamına dönüyor.

İkinci köprü yoluna çıkmadan önce artık yolcular orta ve arka kapıyı da kullanarak otobüse girmeye çalışıyor. Biletler, akbiller elden ele uzatılıyor. Şoförlerle önden binen birkaç yolcu arasında nedeni öğrenemediğimiz bir tartışma çıkıyor. Şoförün öfkeli bağırışlarına yolcuların ‘‘Uzatmayın kardeşim! Şoförü rahat bırakın’’ feryatları ekleniyor.

Asıl çile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü geçtikten sonra başlıyor. Levent sapağında tıkanan trafik sabrımızı taşırıyor. Yolcular otobüs durağa yaklaşmadan tıkanan trafiği fırsat bilerek inmek istiyor. Şoförler otobanın ortasında kapıları açmamakta kararlı. Bir tartışma da bu yüzden çıkıyor.

Zincirlikuyu'ya yaklaşırken genel müdürle birlikte yerimizi bir saat boyunca ayakta duran yolculara bırakıyoruz.

Şikayet yağıyor

Genel müdürün kimliği ortaya çıkıyor. Yolcularla sohbet etmeye başlıyor. Uzun yolculuk boyu ayakta kalan biri ‘‘Ben her gün 20 ton yük taşıyorum. Bu kadar yorulmuyorum. İki saatim otobüste geçiyor, perişan oluyorum’’ diyor. Pakdil şikayetleri sessizce dinliyor. Yolcular onu bulmuşken bütün şikayetlerini sıralıyor. Sıra şoföre geliyor.

Saat 08.20. Otobüs nihayet Mecidiyeköy Plantonluğu'na ulaşıyor. Araçtan inerken şoföre ‘‘Geçmiş olsun!’’ diyoruz. Genel müdürü farkeden şoför öfkesini ve bıkkınlığını saklamıyor:

‘‘Çekilecek gibi değil. İnsanı yol yormuyor kardeşim. Yolcular çıldırtıyor. Kafa beyin bırakmıyorlar adamda. Ekmek davasına katlanıyoruz. Yoksa yapılacak bir iş değil!’’

‘Yakından görünce insan üzülüyor’

İETT Genel Müdürü Nevzat Pakdil sorularımızı yanıtladı:

Vatandaşın çilesini gördünüz. Ne zaman bitecek?

Büyükşehirlerin hergün yaşadığı bir gerçek bu. Halkın 21. yüzyılda bu sıkıntıyı yaşaması üzücü. Çağdışı bir görünüm bu. Bu bir süreç. İdareciler olarak bu süreci ne kadar kısa tutabilirsek o kadar iyi.

Şoförlerin durumu da vahim. Gördüğünüz manzarayı nasıl yorumluyorsunuz?

Şoförün durumu da zor vatandaşın da. İstanbul halkının bu manzarayla hergün karşılaştığını biliyorum ancak bizzat yaşayınca, yakından görünce insan üzülüyor.

İETT'yle yolculuk yapanlar her gün birkaç saatlerini yollarda harcıyor...

Bu hayatımızdan çalınan bir süre. Kayıp bir zaman. Yolcular işlerine giderken akşam da evlerine dönerken gazetelerini, kitaplarını okuyarak yolculuk yapabilmeli. Bu standardı mutlaka yakalamamız gerekiyor.

İETT bu standardı ne zaman yakalayacak?

İdareciler olarak biz şikayet makamı değiliz. Sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması için mücadele veririz. Sorumluluğumuzun farkındayız. Kademeli olarak İstanbul halkının ulaşım sorununu çözümlemek istiyoruz. Metro, hafif tramvayla birlikte entegre bir ulaşım sistemi kentin trafiğini rahatlatacak. Büyükşehir APK Dairesinin bu konuda ciddi projeleri var.

İETT'nin kısa vadedeki hedefleri neler?

İstanbul kültür, fuar ve turizm kenti. Milyonlarca insan İstanbul'un bir köşesinden başka bir köşesine işe gidip geliyor. Öncelikli hedef yolcuların rahatı. Türkiye'nin vitrini olan bu güzel kente layık bir ulaşım hizmeti vermek.

İETT zaman zaman mali krize giren, maaşlarını ödemekte zorlanan bir kurum. Bu hedeflere hangi kaynaklarla ulaşacaksınız?

Büyük şehirlerde toplu ulaşım hizmeti belediye ya da hükümet tarafından desteklenir. Biz de çalışmalarımızı Büyükşehir Belediyesi'nin desteğinde sürdürüyoruz. 10 bin personel, 3 bin otobüsüyle dev bir kuruluş. 60 yıldır hizmet vermeye çalışıyor. Geliri sadece bilet ücretleri. Bu parayla bu hizmeti vermek zor. Yeni kaynak oluşturmak zorundayız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!