İETT davasında 18 sanık beraat etti
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 31, 2011 14:31
İETT'ye otobüs alımlarında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla yargılanan kurumun eski Genel Müdürü Mehmet Öztürk'ün de aralarında bulunduğu 18 sanık, beraat etti.
Beyoğlu 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Mehmet Öztürk'ün de aralarında bulunduğu 18 sanık katılmadı. Duruşmada sanıkları, avukatlar Abdullah Buladı ve Bilal Üzer temsil etti.
Duruşmada söz alan avukat Abdullah Buladı, mahkemece alınan ikinci bilirkişi raporunun savunmalarını destekler mahiyette olduğunu belirterek, “Raporun sonuç kısmında 'kamu zararının bulunmadığı' yönünde görüş bildirilmiştir. Dolasıyla bilirkişi raporuna katılıyoruz” dedi.
Bilirkişi tespit ve görüşüne rağmen savcının sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaasına katılmadıklarını ifade eden Buladı, şunları kaydetti:
“Zarar yoksa suç da yoktur. Son duruşmadan sonra edindiğimiz bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum. İETT, aynı tarz bir otobüs almayı ve yaklaşık maliyeti hazırlamayı planladığı için Mercedes firmasına müracaat etmiş ve alınan cevapta bahse konu aracın 2011 yılı fiyatının 596 bin 900 Avro olduğu bildirilmiş. İddianameye konu olan alımların bedeli ise 315 bin Avrodur. Yaklaşık bir kat eksiğidir. Kamu zarar değil, ciddi derecede kamu yararı vardır. Teknolojik ürünlerin ilk üretim yıllarında daha pahalı, sonraki yıllarda daha ucuz olmaları gerektiği hakikati de nazara alınır ise yargılanan sanıkların sağladıkları kamu yararı karşısında takdirle anılmaları gerekir. Bu nedenle müvekkillerimin beraatını talep ediyorum.”
Davayı karara bağlayan hakim Türkan Gülbay, atılı suçun unsurları oluşmadığı için sanıklar Mehmet Öztürk, Ümmühan Sabiha Özalp, Mustafa Gençkaya, Ali Bölükbaşı, Mustafa Hatipoğlu, Abdullah Ertürk, Ahmet Bağış, Ali Çelebi, Hikmet Öztürk, Mustafa Çoşkun, Hasan Üzer, Ali Kocabaş, Paşa Kozan, Mahmut Mustafa Muti, Alaeddin Şahin, Avni Dursun, Recep Kadiroğlu ve Şükrü Var'ın beraatlarına karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlendirdiği mülkiye müfettişi Adnan Kandemir'in 8 Ocak 2008 tarihli raporunda, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 8 Mayıs 2007 tarihli encümen kararı ile EVO-BUS-Gmbh firmasından Mercedes marka 50 adet Capacity otobüsün alımı ihalesinde idarenin, saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve gizlilik ilkelerine uymadığını bildirdiği anlatıldı.
Kandemir'in, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlayacak bir ihale usulünün belirlenmediği ve bu nedenle ihale prosedürünün dışında yarışma ve rekabet unsurunun oluşturulamadığını ifade ettiği anlatılan iddianamede, şüphelilerin alınan beyanlarında suçlamaları kabul etmediklerini, söz konusu araçların sadece bu firmada bulunduğunu, ayrıca araçların değerinden daha avantajlı bir fiyata alındığına, görevlerini kötüye kullanmadıklarını belirttiklerine yer verilmişti.
İddianamede, eski İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk ile ihale sürecinde sorumlulukları bulunan 17 kişinin “görevi kötüye kullanmak” suçundan 1 ile 3'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
"
Duruşmada söz alan avukat Abdullah Buladı, mahkemece alınan ikinci bilirkişi raporunun savunmalarını destekler mahiyette olduğunu belirterek, “Raporun sonuç kısmında 'kamu zararının bulunmadığı' yönünde görüş bildirilmiştir. Dolasıyla bilirkişi raporuna katılıyoruz” dedi.
Bilirkişi tespit ve görüşüne rağmen savcının sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaasına katılmadıklarını ifade eden Buladı, şunları kaydetti:
“Zarar yoksa suç da yoktur. Son duruşmadan sonra edindiğimiz bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum. İETT, aynı tarz bir otobüs almayı ve yaklaşık maliyeti hazırlamayı planladığı için Mercedes firmasına müracaat etmiş ve alınan cevapta bahse konu aracın 2011 yılı fiyatının 596 bin 900 Avro olduğu bildirilmiş. İddianameye konu olan alımların bedeli ise 315 bin Avrodur. Yaklaşık bir kat eksiğidir. Kamu zarar değil, ciddi derecede kamu yararı vardır. Teknolojik ürünlerin ilk üretim yıllarında daha pahalı, sonraki yıllarda daha ucuz olmaları gerektiği hakikati de nazara alınır ise yargılanan sanıkların sağladıkları kamu yararı karşısında takdirle anılmaları gerekir. Bu nedenle müvekkillerimin beraatını talep ediyorum.”
Davayı karara bağlayan hakim Türkan Gülbay, atılı suçun unsurları oluşmadığı için sanıklar Mehmet Öztürk, Ümmühan Sabiha Özalp, Mustafa Gençkaya, Ali Bölükbaşı, Mustafa Hatipoğlu, Abdullah Ertürk, Ahmet Bağış, Ali Çelebi, Hikmet Öztürk, Mustafa Çoşkun, Hasan Üzer, Ali Kocabaş, Paşa Kozan, Mahmut Mustafa Muti, Alaeddin Şahin, Avni Dursun, Recep Kadiroğlu ve Şükrü Var'ın beraatlarına karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının görevlendirdiği mülkiye müfettişi Adnan Kandemir'in 8 Ocak 2008 tarihli raporunda, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 8 Mayıs 2007 tarihli encümen kararı ile EVO-BUS-Gmbh firmasından Mercedes marka 50 adet Capacity otobüsün alımı ihalesinde idarenin, saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve gizlilik ilkelerine uymadığını bildirdiği anlatıldı.
Kandemir'in, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarda ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlayacak bir ihale usulünün belirlenmediği ve bu nedenle ihale prosedürünün dışında yarışma ve rekabet unsurunun oluşturulamadığını ifade ettiği anlatılan iddianamede, şüphelilerin alınan beyanlarında suçlamaları kabul etmediklerini, söz konusu araçların sadece bu firmada bulunduğunu, ayrıca araçların değerinden daha avantajlı bir fiyata alındığına, görevlerini kötüye kullanmadıklarını belirttiklerine yer verilmişti.
İddianamede, eski İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk ile ihale sürecinde sorumlulukları bulunan 17 kişinin “görevi kötüye kullanmak” suçundan 1 ile 3'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
"