Güncelleme Tarihi:
Marmara Bölgesi'nde çok sayıda yerleşim merkezini yerle bir eden korkunç depremin 5'inci gününde kurtarma çalışmaları sürerken, enkaz altından yine mucize eseri sağ kurtarılanlar oldu. Yalova'da enkaz altında tam 97 saat ecelle perçeleşen muhasebeci 40 yaşındaki Yüksel Er'i, İzmir'den gelerek çalışmalara katılan Özel Harekat Timi, ölümün kucağından alıp kurtardı. Oğlu Eser, babasının sağ olabileceğini düşünerek saatlerce başında bekledi ve sesini duyunca hemen ekiplere haber verdi. Baba Er, enkaz altında dudakları kuruyunca idrarını içtiğini söyledi.
UĞURSUZ GECE O
uğursuz gece, Yalova'da Er ailesinin oturduğu Malazgirt Caddesi'ndeki Gök Apartmanı da yerle bir oldu. Apartman sakinleriyle birlikte Yüksel Er, akrabaları Işık, oğlu Eser ve kızı Ecem de enkaz altında kaldı. Her şey 45 saniye içinde olup bitmiş, diri diri beton mezara gömülmüşlerdi. Misafir olan Işık, depremden hemen sonra enkaz altından çıkmayı başardı.
ESER'İN KURTULUŞU
Depremin ilk şoku atlatıldıldıktan hemen sonra başlatılan kurtarma çalışmaları sırasında, Gök Apartmanı'nın enkazı ekipler tarafından kazıldı. 14 yaşındaki Eser ve apartman sakinlerinden bazıları ekiplerce kurtarıldı. Tam 13 saat süreyle enkaz altında kalan Eser Er, tedavisi yapıldıktan sonra, babasıyla kız kardeşinin altında bulunduğu yıkıntının başından ayrılmadı.
BİTMEYEN UMUT
Dakikalar, saatler hatta günler geçiyor, umutlar tükeniyordu. Eser Er ise umudunu yitirmeden, bir an önce yakınlarına ulaşılmasını bekliyordu. Tam 4 gün geçti, acı, sabırsızlık, ama en çok da umutla. Enkaz üzerinde son olarak Japonya ve Avusturya'dan gelen kurtarma ekipleri inceleme yaptılar. Eser'in çırpınmalarına rağmen onlar da ‘‘Bu enkazın altında artık canlı yok’’ diyerek yıkılan diğer binalara yöneldiler.
YAŞIYOR YAŞIYOR
Gök Apartmanı'nın enkazının çevresinde artık yapacak bir şey yoktu. Bekleşenler, yardım etmek isteyenler yavaş yavaş ayrıldılar enkazdan. Ama Eser ayrılmadı. O babasının ve kızkardeşinin yaşadığına inanıyordu. Önceki gece boyu enkazın etrafında saatlerce dolaştı, ses dinledi. Bir tıkırtı, bir inilti, bir nefes duysa, ona yetecekti... Saatler 24.00'ü gösterirken sonsuz bir umut ve sabırla beklediği sesi duydu. Babası yaşıyordu!.. Eser ‘‘Yaşıyorlar, yaşıyorlar!..’’ diye haykırarak koşa koşa kriz masasına ulaştı.
POLİS EKİBİ
Eser, görevlilere durumu anlattı. Umut yoktu ama, yine de enkazın kazılması gerekiyordu. Yabancı ekipler ‘‘Canlı yok’’ dediği için, Gök Apartmanı'nın enkazına bu kez İzmir Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'den gelen polis ekibi gönderildi. Komiser Engin Erkılıçoğlu başkanlığındaki polis kurtarma ekibi, Eser'in gösterdiği yeri kazmaya başladı. Tam 4 saat süreyle enkaz kazıldı. Aşağıda kazma kürek sesini duyan baba Yüksel Er de ekibe ses verdi. Saatler 04.10'u gösterirken toza toprağa bulanmış baba Yüksel Er, bitkin ve gözlerinde sevinç parıltılarıyla çıkarıldı.
KÜS ÖLMEK İSTEMEDİM
Tam 97 saat ecelle pençeleştikten sonra yaşama döndürülen Yüksel Er'e hemen ilk müdahale orada yapıldı, ardından hastaneye kaldırıldı. Gözlerini açtığında, o uğursuz gece ‘‘fazla bilgisayarla oynadığı için‘‘ küstüğü oğlu Eser'i aradı ve ‘‘Oğlumla küs ölmek istemediğim için dayandım’’ diye konuştu.
İDRAR İÇTİM
Karmaşık duuygular içindeki Yüksel Er, 4 günü sıkıştığı kapıyla beton bloklar arasında geçirdiğini anlattı. İdrarını içerek hayatta kaldığını belirten Yüksel Er şunları söyledi: ‘‘Birilerinin enkaza girdiğini hissettim. Ben, Yalova'da ıslığıyla tanınan bir kişiyim. Islık çalmama rağmen sesimi duyuramadım. Sehpa ayağı ile vurdum, yine duymadılar. Dudaklarım kuruyunca idrarımı içtim. Deprem akşamı oğlum Eser'le yemek yememesi ve çok fazla bilgisiyarla meşgul olması yüzünden kavga etmiştim. Oğlumla küs ölmemek için tüm gücümle dayandım. Tüm hayatım gözlerimin önümden geçip gitti. Soluk alırken sürekli olarak yüzüme tozlar dökülüyordu. Allah kimseye böyle acılar vermesin. Şimdi tek düşüncemiz, 7 yaşındaki kızımız Ecem. O da kurtarılırsa hayata yeniden başlayacağım.’’
Kızı ölmüştü, ona göstermedik
Yalovalı muhasebeci Yüksel Er'i 97 saat sonra enkaz altından çıkaran 50 kişilik İzmir Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Timi'nin başındaki Komiser Engin Erkılıçoğlu ise şunları söyledi:
‘‘Ses dinleme cihazıyla Yüksel Er'in yerini tespit ettik. Finlandiya ekibi çökme tehlikesi olduğunu, içeri girmememiz gerektiğini söyledi. Ama kararlıydık. Kendilerinin verdiği krikolar da bozuldu. Sonuçta ben sürünerek içeri süzüldüm, kulak dinlemesiyle yerini tespit ettim. Korkunç bir manzaraydı. Yüksel Er, karanlık olduğu için yanındaki ölmüş kızını farkedemiyordu. Projöktörü yakınca kızını görmesin diye orayı kamufle ettik. Kendisini dışarı çıkarttık. Yabancı ekipler bize hayretle baktı. Bizim görevimiz bu. Mesleki terbiyemiz bunu gösteriyor.’’
Yüksel Er'i 97 saat sonra enkaz altından canlı kutaran İzmirli polis ekibi, daha önce de ‘‘Aydın 3’’ sitesinde 30 yaşlarında bir kadını enkazdan çıkardı.