İDO: Yolcu güvenliği için gemiyi boşalttık

Güncelleme Tarihi:

İDO: Yolcu güvenliği için gemiyi boşalttık
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2004 00:00

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Paksoy, “Hızır Reis-III” adlı deniz otobüsünün dün Yenikapı-Bandırma ek seferini yaparken geçirdiği kazaya ilişkin, ”Kaza sonrası gemi kendi başına limana ulaşırdı, ama yolcu güvenliği bizim birinci önceliğimiz olduğu için önce onların tahliyesini yaptık” dedi.Paksoy, dün kazanın meydana gelmesinden hemen sonra olaydan haberdar olduklarını ve Uluslararası Güvenlik Yönetim Sistemi'ni (ISM) uygulamaya koyduklarını bildirdi. Birinci önceliklerinin yolcuların can güvenliği olduğunu vurgulayan Paksoy, şunları söyledi: “Kaza sonrası gemi kendi başına limana ulaşırdı. Gemide güvenliği tehdit edecek bir hasar söz konusu değildi. Yapılan incelemede, gemide 2 yırtılma tespit edildi. Gemide, teknik anlamda makine dairesinin su alması da söz konusu değil. 4 makinesi de çalışır durumda şu anda. Ama yolcu güvenliği bizim birinci önceliğimiz olduğu için önce onların tahliyesini yaptık. Sonra gemi kendi başına limana gitti. Eğer batma tehlikesi olsaydı, orada da batardı.” Paksoy, bilirkişinin bugün de inceleme yapacağını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıntılı incelemeler, gemi havuza alındıktan sonra yapılacak. Şu an kazanın nedenine ilişkin kesin bir şey söylemek mümkün değil. Kazaya ilişkin 'yüzen nesneye çarpmış olabilir' dedim, ama kesin bir şey tespit edemiyoruz. Detaylı alt inceleme yapıldığı zaman tespit edilecek. Gemilerden endüstriyel yükler, büyük makaralar atılıyor. Büyük ağaç parçaları, demir parçalar oluyor. O bölge, sığ bölge. Taş parçası da olabilir. Jeolojik hareket mi bilmiyorum. Farklı boyutlara çekmek istemiyorum. Bu, çok yönlü ve detaylı irdelenmeli. Bu yapılacak. “DENİZ OTOBÜSLERİ, ÇOK GÜVENLİ GEMİLER”İDO Genel Müdürü Paksoy, “1987 yılından bu yana deniz otobüslerinde bir kişinin bile burnunun kanamadığına” işaret ederek, şunları kaydetti: “Biz olağanüstü tedbir uyguluyoruz. Tabii o insanların psikolojik yapısını anlıyorum. Can yeleği giymek, insanların psikolojisini etkiliyor. Jetskiye, muza binerken bile can yeleği giyiyoruz. Amaç şudur; olabilecek en düşük ihtimale karşı önlem almak. Orada gemimiz kendi imkanıyla da geçebilirdi. Deniz otobüsleri, çok güvenli gemiler. Batma ihtimali olmayan gemiler. Bu gemiler, alt tarafından bölmeler olarak inşa edilir. Her bir bölüm birbirinden sızdırmaz olarak ayrılmıştır. Amaç nedir? Olağanüstü durum, bir geminin diğeriyle çarpışmasıdır, büyük kazalardır. Geminin altındaki bütün tanklar su alırsa, gemi batar. 10 tankın 9'u su alsın, 1 tanesi almasın gemi batmaz. Söz konusu yerden sadece 2 yerden su sızması var. Ayrıca geminin yan yatması da söz konusu değil. Psikolojik olarak öyle hissetmişler, doğal olarak endişe ediyorlar. Ancak yolcularımızın burnu kanamadan olayı geçiştirdik, buna seviniyorum.” ŞAMANDIRALAMA SİSTEMİ... İDO'nun aynı bölgede 1998'de de yine bir feribot kazası geçirdiğini hatırlatan Paksoy, konuşmasını şöyle tamamladı: “Orada bu gemiler bir rotayı izliyor. Bir taşa da çarpmış olabilir. Kaya olsa, gemi çakılmış olurdu. Kesin sonucu bilirkişi açıklayacak. O bölgenin deniz yapısından kaynaklanan şeyler oluyor. O bölgeye gemiler de oturuyor. Bu rota kaç yıldır izlenen bir rota. Rotada sapma söz konusu değil. Biz ciddi bir değerlendirme yapacağız. Her olaydan ciddi sonuçlar çıkarmamız, geleceğe dönük projeksiyonu iyi koymamız lazım. O bölgeye şamandıralama sistemi kuracağız. Temennimiz; bundan sonra bu tür kazaların yaşanmaması. Kurum olarak, bilirkişi incelemesinin ardından ciddi tedbirlerimizi alacağız. Gemi, büyük hasarı olmadığı için çok kısa sürede rehabilite edilir. Yolcu sayımızda bu yıl ciddi artış oldu. Seferlerimizi yüzde 40 artırdık. Yetmiyor, ek seferler koyuyoruz. Bu gemi de ek sefer yapan bir gemiydi. Normal rutin tarifemizde sapma yok.”İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) A.Ş Genel Müdürü Ahmet Paksoy, “Hızır Reis-III” adlı deniz otobüsünün dün Yenikapı-Bandırma ek seferini yaparken geçirdiği kazanın, ”gemideki teknik bir sorundan değil çarpma sonucu olduğunu” bildirdi. İDO Genel Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında, ”kazanın yolcuların güvenliği açısından risk taşımadığını ve bunu basına yansıtmadan da geçiştirebileceklerini” ifade eden Paksoy, ”ancak yolcu güvenliğini ön plana alarak, yüzde 1 dahi olsa riski göze almadan 25 dakika içinde olay yerine gelen başka bir gemiye yolcuları tahliye ettiklerini” kaydetti. Paksoy, geminin bugün bilirkişi incelemesinin ardından akşam saatlerinde Tuzla'ya kendi imkanlarıyla geleceğini ve burada detaylı incelemenin yapılacağını söyledi. İDO tarafından Norveç'ten 1997 yılında satın alınan geminin 10 yıldan beri İDO'da kaptanlık yapan Ömer Dokuz tarafından kullanıldığını anlatan Paksoy, “Kaza gemideki teknik bir sorundan değil, çarpma sonucu oldu. Gemi kaptanının da ifadesi alınacak. Teknik incelemenin ardından gerekli soruşturmalar yapılacak” dedi. Paksoy, 400 yolcu kapasiteli gemide 390 yolcu bulunduğunu ve ayakta yolcu taşınmadığını da kaydetti. Gemilerin rutin bakımlarının yapıldığını, bu kapsamda herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Paksoy, geminin çarptığı cismin ne olduğunun ise teknik incelemeden sonra ortaya çıkacağını belirtti. “DENİZ ULAŞIMI ÇOK GÜVENLİ”Ahmet Paksoy, İDO'nun kurumsal anlamda ciddi bir tecrübeye sahip olduğunu ve 1987 yılından beri İstanbul ulaşımına ciddi açılım yaptığını anlatarak, şunları söyledi: “İDO, hız, kalite ve konforun simgesi olmuştur. Bunan sonra da böyle olacaktır. Bu tür kazalar ilk değildir, son da olmayacaktır. Önemli olan önlemleri almaktır. Bugüne kadar tek bir yolcumuzun dahi burnu kanamadı. Sürekli bu tür olaylardan dersler çıkarıyoruz. Yolculara can yeleği dağıtılması güvenlik ve prosedür gereğidir. İnsanlar son dönemde üzücü olaylar yaşadılar ve bir travma oluştu. Ancak deniz ulaşımı çok güvenli. İstanbul'da 22'si deniz otobüsü, 6'sı feribot olmak üzere toplam 28 araçlık filomuz var. Yeni feribotlar da alacağız ve deniz ulaşımına ilişkin yeni açılımlar yapacağız. Kentte deniz ulaşımının toplu ulaşım içindeki payı yüzde 3.5. Amacımız bu oranı artırmak.” İDO Genel Müdürü Paksoy, “çok küçük bir kazanın basına bu şekilde geniş yansımasından da büyük üzüntü duyduğunu, ancak yolcu talebinde azalma olmadığını” sözlerine ekledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!