Güncelleme Tarihi:
33 Türk askerinin Esad rejiminin hava saldırısıyla şehit olması ve Türkiye’nin rejime yönelik operasyonunun ardından İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ankara’da medya yöneticileriyle buluştu. İdlib kriziyle ilgili gelinen nokta ve Türkiye’nin aldığı kararların gerekçelerine ilişkin açıklama yapan Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon konuşmasında verdiği mesajları da açıkladı. İdlib’in uçuşa yasak bölge olmasının hayati bir unsur olduğunu kaydeden Altun’un açıklamalarından satırbaşları şöyle:
ERDOĞAN-PUTİN GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, sabah saat 10.15 itibarıyla telefonla görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’e verdiği mesajlar: Şehitlerimizin kanları asla yerde bırakılmayacaktır. Doğrudan ülkemize saldırıldığı ortamda rejimin her unsurunun Türkiye için meşru hedef olduğu ve ateş altına alınacağı belirtilmiştir. Rusya’nın Soçi Mutabakatı’nın 3. maddesi uyarınca rejimi durdurma sorumluluğu olduğu hatırlatılmıştır.
Görüşmede iki liderin bir araya gelmeleri de kararlaştırıldı.
ŞEHİTLERDEN REJİM SORUMLU
33 askerin şehit olduğu saldırıdan birinci derecede Esad rejimi sorumludur. Rusya ise gerek ikili ilişkilerimiz çerçevesinde, gerek Astana ve Soçi mutabakatları kapsamında rejimin saldırılarını durdurma sorumluluğunu yerine getirmedi. Rusya’dan beklentimiz rejim saldırılarını durdurması, saldırılara engel olmasıdır.
10 Şubat 2020’den bu yana TSK’nın düzenlediği operasyonlar kapsamında, 2 bin 38 rejim askeri etkisiz hale getirildi. 78 tank, 29 zırhlı araç, 53 top obüs, 27 askeri araç, 9 mühimmat deposu kullanılamaz hale getirildi.
TSK’nın Suriye sahasındaki tüm faaliyetleri, TBMM’nin verdiği yetki temeli ve kapsamında yapılmaktadır. Yeni bir tezkereye ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. TBMM salı günü toplanacak, kapalı oturum yapılacak. Milli Savunma Bakanı TBMM’yi bilgilendirecek.
MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ...
İdlib Türkiye açısından hem milli güvenlik hem de insani boyutuyla hayati meseledir.
Uluslararası toplum, sivil halkı korumak için harekete geçmeli. Uçuşa yasak bölge uygulanması son derece hayati bir unsurdur.
Esad, uluslararası toplumun kayıtsızlığından faydalanarak etnik temizlik yapıyor, insansızlaştırma hayalini gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor. Ruanda, Bosna-Hersek’te yaşananlar karşısında bazı liderler üç maymunu oynamıştı. İdlib için de aynı durum söz konusu.
NATO ile ilgili metinler, maddeler Türkiye’nin desteklenmesini gerektiriyor.
ESAD’LA DİYALOG ÇAĞRISINA SERT YANIT
Namlusunu Türk askerine doğrultan Esad ile diyaloğa çağıran Türkiye’deki aktörleri milletin vicdanına havale edeceğiz.
MÜLTECİLERE AVRUPA SINIRININ AÇILMASI...
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, mültecilerle ilgili de şu mesajları verdi:
Türkiye 4 milyon mülteciyi ağırlıyor. AB başta olmak üzere Türkiye ile müttefiklik ilişkisi olanlar sorumluluklarını yerine getirmiyor.
Batılı ülkeler, Suriye krizine “Bize mülteci, yabancı savaşçı gelmesin” perspektifi ile baktı.
Türkiye’nin mültecilere yer yurt bulunmasıyla, terörün engellenmesiyle ilgili bu kadar yoğun mücadele ettiği ve yalnız bırakıldığı bir ortamda atabileceği tek adım kalmıştır. Türkiye’nin mültecilerden gelen yoğun baskıyı engellemekle ilgili gösterdiği yoğun iradeyi gevşetmekten başka çaresi kalmamıştır.
Türkiye mültecileri hiçbir zaman silah olarak kullanmadı. Türkiye her türlü işbirliğine açıktır.
BATI BASININDAKİ ‘TÜRKİYE RUSYA YAKINLAŞMASI’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT
“Batı basınında ‘Türkiye bunu hak etti’ ithamları var. Bizim için esas olan milletimizin, ülkemizin, devletimizin çıkarlarıdır. Türkiye bağımsız bir dış politika yürütmektedir. Tüm aktörlerle ilişki kurmaktadır. NATO ittifakının ikinci büyük ülkesiyiz, AB hedefimiz sürüyor. Türkiye’nin her ikisinden de beklentileri bulunmaktadır.”