Güncelleme Tarihi:
Kayıkçı’nın Yunan yıldızı Katerina Moutsatsos ile ilk röportaj.
Kayıkçı, Metin Belgin'in öyküsünden sinemaya uyarlandı. Çeşmeli sağır ve dilsiz bir balıkçıyla, Sakız Adası'ndan şarkıcı bir kızın umarsız aşk öyküsünü anlatıyor. Türk Yunan ortak yapımı olarak çekilen filmin yönetmeni Biket İlhan. 8 Ekim Cuma günü vizyona girecek olan filmin başrol oyuncusu Katerina Moutsatsos'la Türk- Yunan ilişkileri ve film hakkında konuştuk.
Son 20 yılda Türk Yunan ilişkileri en kötü dönemini yaşadı. Defalarca savaşın eşiğine geldik. Türk ve Yunan tüm yaşıtlarınız gibi siz de karşı tarafın çılgın, katil, cani, güvenilmez olduğu yolundaki propagandaları dinleyerek büyümüş olmalısınız. Bir 'barbar' Türk'le ilk kez ne zaman karşılaştınız?
- Altı yaşında.
Çok korktunuz mu?
- Hayır. Çünkü en iyi arkadaşım oldu. Adı İdil Dosan. Bir Türk diplomatın kızı. Atina'daki Fransız okulunda ilk, orta ve liseyi birlikte okuduk. Bir ara babasının başka ülkeye tayini çıkmıştı, sonra geri döndüler. Toplam altı yıl sınıf arkadaşım oldu. Sonra Fransa'da üniversiteyi ayrı okullarda ama birlikte bitirdik. Birbirimizin evine gider gelirdik. Kızkardeşini, babasını, annesini ailemin bireyleri kadar çok severim.
Aileniz, arkadaşlarınız bu dostluğa tepki göstermedi mi?
- Tam tersine ailem, özellikle babam dostluğumuzun pekişmesi için beni teşvik etti. Hiç unutmuyorum, İdil'in doğumgünüydü. 1974 Kıbrıs olaylarının yarattığı gerilim sürüyordu. Babam askerdi ve sürekli acil durum görevine çağrılıyordu. Evlerine gitmiştim. Babam beni almaya geldi. Dönerken yolda 'Bak kızım' dedi. 'İkiniz de büyüyeceksiniz. Bir gün belki ikiniz de ülkelerinizin Dışişleri Bakanı olacaksınız. Ve ülkelerin birbirine yaklaşması, dostluğun pekişmesi için çalışacaksınız,' diye ekledi. 21 yıl geçti. Söylediklerini sözcük sözcük hatırlıyorum.
Tarkan hayranıyım
Kriz patlayıp TV'lerden savaş çığlıkları yükseldiğinde ne yapıyordunuz?
- 1986 krizinde babam donanmada önemli bir görevdeydi. Tatil bitti, okul başladı. İlk gün, İdil'le karşılaştığımızda ne yapacağımı bilmiyordum. Bizimkiler, 'tabii ki sarılıp öpeceksin arkadaşını', dediler. Okula gittiğimde İdil elinde hediye kutusuyla bekliyordu. İçinden barış kolyesi çıktı.
Okulda arkadaşınızı, arkadaşlığınızı savunma durumunda kaldınız mı?
- Başka bir sınıfta göçmen Rum bir ailenin kızı vardı. Türkçe konuşurlardı aralarında. Biz Fransız okulunda Yunan şovenizminden, resmi tarihten uzak büyüdük. Resmi tarihin gözünden iki ulusun birbirini anlaması mümkün değil. Birbirimizi anlamak için karşı tarafın da öyküsünü yüreğimizi açarak dinlemek, anlamaya çalışmak gerek. Sınırların ardında birbirine çok yakın, neredeyse aynı yaşam alışkanlıklarına sahip insanlar var. Canavarlar değil.
Sınırın ötesindeki insanların edebiyatını, müziğini merak ettiniz mi hiç?
- Lise yıllarında Nazım Hikmet'in şiirlerini okurdum. Atilla İlhan'ı Fransızca'dan okudum. Yıllar sonra bir mucize oldu tanıştık. Sezen Aksu'nun şarkılarını çok severim. Tarkan'ın çılgın hayranlarından biriyim. Gerçek bir yıldız olduğunu düşünüyorum. Bazı şarkılarını ezbere biliyorum. Sinan Çetin'in, Atıf Yılmaz'ın filmlerini izledim. Bodrum Çevre Filmleri Festivali'nde Yılmaz'la tanıştık. Büyük bir onurdu benim için.
Oyunculuğu, şarkıcılığı, dans öğretmenliğini birlikte sürdürüyorsunuz, öncelik hangisinde?
- Öğrenciyim aynı zamanda. Hálá şan dersleri alıyorum. Kolaratur sopranoyum ve sesimi geliştirmeye çalışıyorum. Üç uğraşı birlikte sürdürmeye çalışıyorum.
Repertuarınızda ne tür şarkılar var, sadece Rebetiko mu söylüyorsunuz?
- Kayıkçı'dan önce hiç Rebetiko söylememiştim. Sesim uygun değil çünkü. Güncel şarkılar söylüyorum genellikle. Özgün bir üslubum yok henüz. İlk albümden sonra bu üslup oluşacak.
Kayıkçı'daki rolünüz sürprizmi?
- Hristina Aleksanyan seçilmişti. Çekime üç hafta kala, TV dizisindeki çalışması yüzünden vaz geçti. Bana teklif ettiklerinde çalıştığım ve kariyerim için çok önemli olan tiyatro projesinden vaz geçip rolü kabul ettim. Çünkü ‘‘Kayıkçı’’ benim için bir film değil sadece. İdil'le 20 yıllık dostuğumuz, ortak düşlerimiz adına bir şeyler yapma şansıydı.
Çekimlerde problem yaşadınız mı?
- Yunanistan'da film setinde problem yaşamak istisna değil. Türkiye'ye gelirken daha fazlasını bekliyordum. Neredeyse mükemmel çalışan bir kadroyla karşılaştım. Bence Yunan sinemacılar örnek almalı.
Bu pembe tabloda gri bir leke bile yok yani...
- Hayır var. Çeşme'de dolaşırken viran bir kilise gördüm. İçim burkuldu. Dindar değilimdir, sadece tarihi bir esere sahip çıkılmaması beni üzdü.
Filmi bekliyorlar
Film gerçek olsaydı, canlandırdığınız kızın yolundan yürür müydünüz?
- Kuşkusuz evet. Ama taşralı bir kızın aşkı uğruna çevresine meydan okuması bu kadar kolay değil, biliyorsunuz. Belki de çocukluğun getirdiği cesaretle, bir çılgınlık yapıp Çeşme'ye kaçıyor. Bakmayın ciddi göründüğüme ben de çocuk ruhluyumdur. Aynı çılgınlığı yapabilirim. Ama ufukta evlilik gözükmüyor.
Neden?
- Erkek arkadaşım pek cesur değil. Birkaç kez çıtlattım. Duymazlıktan geldi. Ben de kendi haline bıraktım. Yatırım danışmanı olarak çalışıyor ve şu anda gözü sadece kariyerini görüyor. Ondan başka biriyle olabileceğimi de sanmıyorum.
'Kayıkçı' projesi Yunanistan'da ilgi çekti mi?
- Daha gösterime çıkmadığı halde herkes biliyor. Depremden sonra bir haber programına davet edildim. Sonra birçok TV röportaj yapmak istedi. Şimdi sokakta her gören 'film ne zaman gösterime giriyor,' diye soruyor. Ben de üç filmim birden girecek hangisi, diye soruyorum. 'Türk olanı' diyorlar. Selanik'teki Balkan ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısının açılışında gösterilecek. Sonra festival programında yer alacak. Şu ana kadar basında birçok yazı, röportaj yayımlandı.
Oynadığınız üç film birden vizyona girecek. Tenessie Williams'ın 'Rose Tatoo'sunda, bir TV dizisinde rol alacaksınız, konserler var; Yunanistan'da 2000 sizin yılınız olacak galiba...
- (Gülüyor) Bilmiyorum. Bir yandan da böyle birşey istemiyorum. Bir anda şöhret olmak kesinlikle istemem. İnsanlar yaptığımı sevsin, ben yaptığımdan hoşlanayım, bu yeterli. Merdiveni basamak basamak çıkmak gerek. Gerektiğinde aynı şekilde inmek istiyorum çünkü....
Marifet kutusu
1974 California doğumlu. Bir deniz subayının kızı. Atina'da Fransız Okulu'ndan mezun olduktan sonra Sorbone Üniversitesi'nde edebiyat, tiyatro okudu. Paris'te makarena'nın yaratıcısı Mia Fryi'den dans dersleri aldı. Kendisini dünya vatandaşı olarak görüyor. Beş dil biliyor: Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Almanca ve Eski Yunanca. Altıncısı yolda: Türkçe!
Oyunculuk kariyerine 1996'da Yunan TV'sindeki bir komedi dizisiyle başladı. 'Saf kız' rolündeki başarısı tiyatroda ilk önemli rolünü getirdi. Ünlü oyuncu Yorgos Kimoulis'le oynadı. Eleştirmenlerin genç yetenekler listesine girdi. 1999'de sinemaya geçti. Üç filmde oynadı. Yunanistan'da pop şarkıcısı olarak da tanınıyor. Anna Vissi ve Sarkis Hruvas'la birçok konser verdi. Piyano çalıyor. Dans dersleri veriyor. Yetenekli öğrencilerinden oluşan bir dans grubu var.