Güncelleme Tarihi:
İddianamede şüphelilerden suç tarihinde tuğgeneral rütbesiyle Personel Plan Yönetim Daire Başkanı olan Partigöç'ün, darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahında olduğuna, darbe girişimine katıldığına ilişkin görüntülere yer verildi.
Tüm delillere göre Partigöç'ün FETÖ üyesi olduğu, 6, 7, 8 ve 9 Temmuz 2016 tarihlerinde Ankara Konutkent'te bulanan villada, Adil Öksüz yönetiminde darbe planı organizasyonunun yapıldığı toplantılara katıldığı kaydedilen iddianamede, Partigöç'ün 13 Temmuz'da şüpheli Gökhan Eski'ye darbe girişiminde bulunacaklarını söyleyerek görevlendirme yaptığı belirtildi.
Olay günü karargahta bulunan şüphelinin, 13.43'ten saat 20.21'e kadar sırasıyla, darbeyi planlayan ve icra eden ekipte yer alan ve olay akşamı faaliyetlerini Akıncı Üssü'nden sürdüren bazı şüphelilerle görüştüğü anlatıldı.
21.03'TE TALİMAT VERMİŞ
Partigöç'ün kimi şüphelilere daha dikkatli olmaları yönünde talimatlar verdiği ifade edilen iddianamede, şüphelilerden bazılarıyla çeşitli zamanlarda görüşen Partigöç'ün, saat 21.03'te 58. Topçu Tugay Komutanı Murat Aygün'ü arayarak harekete geçme emri verdiği bildirildi.
İddianamede, saat 21.30'da Personel Plan Yönetim Daire Başkanı sıfatıyla Partigöç ve General Amiral Şube Müdürü sıfatıyla Cemil Turhan'ın imzaladığı, "Atama", "Katılışlar" ve "Sıkıyönetim Direktifi" konulu mesajların, saat 21.43 ile 21.55 arasında ilgili birliklere çekildiği aktarılarak, Partigöç'ün saat 21.48'de Nuri Gayır ve darbeci Özel Kuvvet personeli ile birlikte Kara Kuvvetleri Komutanı ve mahiyetinin içeri girmesinden itibaren darbeci personelin açtığı ateş ateş sonucu çıkan çatışma ortamında bulunduğu ifade edildi.
Bu çatışma sonucunda şehit olan Bülent Aydın'ın cesedi üzerinde incelemeler yaptığı anlar da dahil olmak üzere, Partigöç'ün bütün gece ve sabah saatlerinde karargahta etkin şekilde darbe faaliyetlerinde bulunduğuu belirtilen iddianamede, Partigöç'ün, kendisine ait telefondan Akın Öztürk'ün emir astsubayı İsmail Keskin'in kullandığı telefonla irtibata geçtiği vurgulandı.
İHDAS EDİLMEMİŞ GÖREV ÖNGÖRÜLDÜ
Partigöç'ün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ikna edilememesi üzerine, darbe girişiriminin başarılı olması halinde örgütün Genelkurmay Başkanlığı'na getirilmesine karar verdiği Öztürk'e gece boyunca derdest edilen komutanların toplanacağı ve darbe faaliyetlerinin sürdürüleceği Akıncı Üssü'ne geçebileceğini söylediği ifade edilen iddianamede, Partigöç'ün, örgüt tarafından hazırlanan atama listesinde, "şimdiye kadar ihdas edilmemiş Genelkurmay 2. Başkan Yardımcısı" görevine getirilmesine karar verildiği ve karargah sorumlusu olarak tayin edildiğine dikkat çekildi.
İddianamede TSK'dan ihraç edilen Partigöç'e ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"(Partigöç'ün) darbe girişiminin başarılı olması halinde örgüt tarafından yeniden şekillendirilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısıyla ilgili çalışmalar yapan, FETO? mensubu darbeci cuntanın atama listesini hazırlayan, hukuka aykırı nitelikte, görünüşte darbe emirleri içeren, gönderildiği yer ve düzenleyenlerin sıfatı dikkate alındığında, aslında askeri hiyerarşi içinde ciddiye alınıp uygulanması mümkün olmayan, hücre tipi yapılanmaya sahip örgütün mensupları için darbe faaliyetine başlama talimatı olarak değerlendirilmesi gereken mesajları hazırlayan, FETÖ'nün gerçekleştirdiği darbe girişimini ülke çapında planlayan ve organizasyonunu yapan Yurtta Sulh Konseyi içinde yer aldığı, konsey içinde yer alan şüphelilerin eylemlerinin, "terör örgütü yöneticisi" kapsamında değerlendirilmesine ve ülke çapında darbe faaliyeti kapsamında islenen tüm suçlardan sorumlu tutulmasına yetecek boyuta ulaştığı anlaşılmıştır."
AKIN ÖZTÜRK'E İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER
İddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ardından 2 numaralı şüpheli olan eski YAŞ üyesi Akın Öztürk'e, örgüt tarafından hazırlanan sözde atama listesinde Genelkurmay 2. Başkanlığı görevi verildiği bildirildi.
Öztürk'ün, tüm gece boyunca ve sabah saatlerinde eylemlerini Akıncı Üssü'nde sürdürdüğü bildirilerek, şüphelinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı darbe girişiminin başında olması için ikna etmeye çalışan ekibin içinde yer aldığı kaydedildi.
Örgüt tarafından, Akar'ın ikna edilememesi üzerine, darbe girişiminin başarılı olması durumunda, kendisinin de rızasıyla, Genelkurmay Başkanlığına ve Yurtta Sulh Konseyi Başkanlığına Akın Öztürk'ün getirilmesine karar verildiği aktarılan iddianamede, Öztürk'e ilişkin şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Darbe girişiminin başarılı olması halinde örgüt tarafından yeniden şekillendirilecek Türk Silahlı Kuvvetlerinin personel yapısıyla ilgili çalışmalar yapan; FETÖ mensubu darbeci cuntanın atama listesini hazırlayan; hukuka aykırı nitelikte, görünüşte darbe emirleri içeren, gönderildiği yer ve düzenleyenlerin sıfatı dikkate alındığında, aslında askeri hiyerarşi içinde ciddiye alınıp uygulanması mümkün olmayan, hücre tipi yapılanmaya sahip örgütün mensupları için darbe faaliyetine başlama talimatı olarak değerlendirilmesi gereken mesajları hazırlayan; Fetullahçı Terör Örgütü'nün gerçekleştirdiği darbe girişimini ülke çapında planlayan ve organizasyonunu yapan Yurtta Sulh Konseyi içinde yer aldığı kanaatine varılmaktadır."