Güncelleme Tarihi:
İddialara göre, Savcı İsa Dalgıç 42 sayfalık iddianamede ‘Bezmi Alem Valide Sultan Camii’nde içki içtiler’ iddiasına yer vermedi ancak “Güvenlik kameraları ile minberin üzerinde Arapça yazılar olan perdelerden bir kısmını çaldılar” dedi.
İddianamede, “Camide içki içen görmedim” dediği için önce Kayabaşı Köyü’ndeki bir camiye ardından da Karaköy’deki Arap Camii’ne tayini çıkan müezzin Fuat Yıldırım ile 6 kişi müşteki olarak yer aldı.
Soruşturmayı takip eden avukatlardan Fırat Epözdemir, “Gezi Parkı protestolarını bir örgütün yönlendirdiği söyleniyordu. Bu iddianamede içki meselesinin yanı sıra örgüt de yok. Bu da operasyon ve gözaltıların haksız ve hukuksuz olduğunu ortaya çıkarttı” dedi. İddianamedeki sanıklar arasında o gece camide bulunanlar da yer aldı. Savcı o gece camide çekilen bir fotoğraftaki kişinin elinde bira kutusu olduğu iddialarını ise “Emre Ö. cami içinde cep telefonuyla bir içecek içerken görüntülendi. Polisin yaptığı incelemede içi boş, ezilmiş halde bira kutusu, müezzin bölümünde boş sigara kutusu ile söndürülmüş sigara izmaritleri bulundu” ifadesiyle iddianameye aldı.
Diğer ayrıntılar şöyle:
KÜFREDİP TEKMELEDİLER
“Eylemciler 31 Mayıs’ta camiye girmek istedi ancak Müezzin Fuat Yıldırım’ın kapıyı kilitlemesiyle başarısız oldu. Cami kapısını küfürler ederek tekmelediler. Kapı kilitlerini kırdılar. Müezzin ile güvenlik görevlisi kapının arkasına kalaslar koyup içeri girilmesini engelledi. Ertesi gün caminin kapısının açık olmasından faydalanan bir grup içeri girdi. Müezzin sadece yaralıların camiye alınacağını anons etti ancak eylemciler camiye girmeye devam ettiler. 2 Haziran sabah 05.00’e kadar da camiye girip çıktılar. Tıbbi atık ve yiyecek-içecek artıkları ile içerisi kirletildi, zarar verildi. 4 şüpheli de dini inanışı benimseyen toplum kesimlerini tahkir etmek maksadı ile ibadethane olan ve herkes için geçerli belli giriş kuralları bulunan camiye ayakkabılarıyla girdi.”