İçişleri Bakanlığı’ndan tazminat itirazı
Güncelleme Tarihi:
HATAY’daki Gezi Parkı eylemleri sırasında Abdullah Cömert adlı gencin biber gazı fişeğinin başına gelmesi sonucu ölümüne ilişkin tazminat davasına İçişleri Bakanlığı savunma gönderdi. Bakanlık, Cömert’in öldüren polise 13 yıl 4 ay ceza veren mahkemeyi eleştirdi. Cömert Ailesi’nin “ihtimale ve varsayıma dayalı olarak” tazminat istediğini ileri sürdü. Bakanlık tazminata hükmedilmesi halinde Van’da gözaltında can veren bir vatandaşın ailesine 80 bin TL verilmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının emsal alınmasını istedi.
Hatay’da. 3 Haziran 2013’te Gezi Parkı gösterilerine katılan 22 yaşındaki Abdullah Cömert, “Akrep” adı verilen polis aracından atılan biber gazı fişeğinin başına çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Biber gazını atan polis memuru A.K.’ye “olası kastla öldürme” suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verilmişti.
Cömert Ailesi’nin avukatı Hatice Can Hatay İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Mahkeme, Cömert Ailesi’nin maddi imkansızlık gerekçesini kabul ederek, yargılama masraflarının devlet tarafından karşılanması talebini kabul etti.
İçişleri Bakanlığı’nca 6 Şubat 2017’de yapılan ikinci savunmada ölümden sonraki bir yılda ön karar almak için idareye başvurmak gerektiği savunularak, süresi geçtikten sonra dava açıldığı için zamanaşımı nedeniyle davanın reddi istendi. Polise ceza veren mahkemenin kararında kolluk görevlilerinin hangi şartlar altında müdahale ettiğine açıklık getirilmediği ileri sürülerek, “Gösterilere müdahale sırasında zor ve silah kullanmaya ilişkin kanun hükmünü yerine getirirken sınırı kasten veya taksirle aşıp aşmadıkları ve maddi olayın gerçekleşme şekline ilişkin kabulün ne olduğu hususları tam olarak açıklanmamıştır” denildi.
Cömert Ailesi’nin uğradıkları maddi zararla ilgili belge sunamadıkları kaydedilerek, “Maddi tazminata hükmedilebilmesi için başvurucuların uğradığı iddia edilen maddi zarar ile tazminat talebi arasında illiyet bağı kurulması gerekir. Herhangi bir belge sunulmayan maddi tazminat talebinin reddedilmesi gerekir” denildi.
Savunmada, “Davacıların ihtimale ve varsayıma dayalı olarak istemiş oldukları maddi tazminat talepleri ile manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiği değerlendirilmektedir” denildi.
İstenilen manevi tazminatın fahiş olduğu ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı iddia edildi. Mahkemenin tazminata karar vermesi halinde Anayasa Mahkemesi’nin 21 Nisan 2016’da “yaşam hakkı” ihlaline ilişkin dört başvurucuya verdiği 80 bin TL’lik tazminatın emsal alınması istendi. Bu karar, Van’da 2008 yılında gösteriye katılan 58 yaşındaki Mehmet Deniz’in gözaltına alınırken dövülmesi sonucu öldüğü iddiasına ilişkin verilmişti.