Güncelleme Tarihi:
BAHÇELİ: SOYLU YALNIZ DEĞİLDİR
“Adeta düğmeye basılmışçasına şaibeli ve şüphe uyandıran olaylar üst üste çakışmıştır” diyen MHP Lideri Bahçeli, “Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti: “Açık seçik görüyoruz ki, Türkiye’nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatma sertleşmektedir. Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Altı ay içinde başka bir Türkiye’nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır. Asıl bizi düşündüren İP’in başkanı tarafından üstlenen provokatörlük rolüdür. Netanyahu benzetmesinden sonra Rize’yi ziyareti anlaşıyor ki baştan ayağa olay çıkarmak üzerine planlanmıştır. İP’in başkanı siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin tıpkı 1959 Uşak olaylarında olduğu gibi ilk halkası olmak için podyuma çıkmış, daha doğrusu çıkarılmıştır.
ADETA DÜĞMEYE BASILMIŞÇASINA
Müteakiben Anadolu Ajansı’nın kuşkulu bir muhabiri tarafından İçişleri Bakanı’yla ilgili hükümetin iki üyesine yöneltilen ısmarlama soru birden bire gündeme oturmuştur. Koronavirüs tedbirlerine ilişkin genelgeleri haksız ve hukuksuz şekilde tenkit ederek sosyal medyadan açıklamalarda bulunan, bu suretle görevinin sınırlarını katbekat aşan Viranşehir savcısının durumu da bir başka üzerinde durulması gereken muammalı konular arasındadır. Âdeta düğmeye basılmışçasına şaibeli ve şüphe uyandıran olaylar üst üste çakışmış, biri biterken diğeri tedavüle sokulmuştur. Bunlardan biri de, PKK’nın, Pençe Harekâtları’nın komuta merkezlerine maket uçaklarla suikast girişimidir. PKK/YPG’ye eğitim ve silah desteği veren ülkeler esasen çok tanıdıktır.
HİÇ KİMSE TASMA GEÇİREMEYECEK
Türkiye; sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu, kabileler toplamı, suç ve cinayet örgütlerinin tasallutu altındaki bir ülke değildir, hiçbir zaman da olmamış ve olmayacaktır. Hakikaten bir suç varsa, bu suç tevsik edilmişse, suçluların objektif delil ve belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. İkazen diyorum ki, hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez.”
BIDEN’IN HEDEFİ CUMHUR İTTİFAKI
Bahçeli konuşmasında, “Meclis Başkanlığı yapmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir” diyerek şöyle devam etti: “Milletin tertemiz oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ı devirmek, Türkiye’yi deforme etmek için faal halde olanlara bedeli ne kadar ağır olsa bile izin verilmeyecektir. Biden’in muhalefeti pışpışlayıp cumhur ittifakını hedef alması sonu hüsran olacak bir maceraya atılmaktır. Sınırlarımız icazetle çizilmedi.” (Umut ERDEM / ANKARA)
SOYLU’DAN BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye TBMM'de grup toplantısındaki konuşması nedeniyle teşekkür etti. Soylu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Devlet-i ebed müddet anlayışının Cumhur İttifakı'nda vücut bulan ruhunu, güçlü iradesiyle bir kez daha ortaya koyan MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli'ye, Türkiye'ye operasyon çekmek isteyenlere karşı tarihi hatırlatması için müteşekkiriz” dedi. (DHA)
‘SEFERE ÇIKIYORUM, SİZ DE HAZIR MISINIZ?’
“Beni tanıyorsunuz dostlarım. Hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu ve nasıl savaşacağımı da biliyorsunuz” diyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a seçim çağrısı yaptı: “Mücadeleye hazırım. Er meydanında bekliyorum.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin TBMM Grup toplantısında özetle şunları söyledi:
“Beni tanıyorsunuz sevgili dostlarım. Sırtıma koymaya çalıştıkları tüm iftiralara, pisliklere ve saldırılara rağmen, hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu biliyorsunuz ve nasıl savaşacağımı da biliyorsunuz.
Hukuk devletinden uzaklaşırsanız, böyle olur. Devleti demokratikleştirmezseniz, devlet süratle organize suç örgütü haline dönüşebilir. Geldiğimiz nokta budur. Zamanında uyardık ama onlar geleceği görmedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı açıklama yapıyor, ‘Bilgim var’ diyor. Her ay on bin dolar rüşveti götürüp teslim ediyor diyorlar. ‘İyi, araştıralım’ dedik. Buna da hayır dediler. TBMM Başkanı’na dilekçe verdik. Reddedildi.
KİM BU RÜŞVET ALAN?
Savcı çağırırsa, gidip adını verecekmiş. İyi de hangi savcı kardeşim? Meclis Başkanı protokolde iki numaralı adamdır. Sadece Meclis’in değil Türkiye Cumhuriyeti devletinin de itibarını korumak zorundadır. Kim bu her ay on bin dolar rüşvet alan siyasetçi? Ağzını açıp tek laf etmiyor.
Milyonlarca aile geçimini sağlayamıyor, bir gerçek. Ülkemiz derin bir karanlığa saplandı. Hep birlikte, yol arkadaşlarımızla birlikte sokaklardayız, insanlarımızın yanındayız. Farkındaysanız, o sokaklarda değişim rüzgârları esiyor. İnsanlarımızı dinliyoruz. Endişelerini, korkularını, hayal kırıklıklarını dinliyoruz. Rüzgârlar fırtınaya dönüşmek üzere. Ama soru şu. Biz hazır mıyız halkımızın taleplerine? Değişmeye ve değiştirmeye hazır mıyız? Artık bu ülke AK Parti ile vedalaşmaktadır.
Bu bir seferdir dostlar. Mücadeleye hazırım. Siz de hazır mısınız bu sefere? Eski tartışmalara ve olumsuz siyasete dur demeye, insanlarımızı birleştirmeye, sarılmaya, barışmaya, anlamaya ve anlatmaya, daha çok demokrasiye, hoşgörüye, şefkate, farklı fikirlere, fikirlerle gurur duymaya hazır mısınız? Haydi Erdoğan, vakit tamam; seçim zamanıdır şimdi bu zaman. Haydi Erdoğan, er meydanında bekliyorum seni. Zaman sandık zamanıdır. Milletten korkma. Gel seçimi yap, sandığı koy.” (Rifat BAŞARAN / ANKARA)