Güncelleme Tarihi:
İÇİŞLERİ Bakanlığı, 12 Eylül dönemine damgasını vuran cinayet ve suikast girişimlerine ilişkin 31 olayın dosyalarını TBMM’ye gönderdi. Darbeleri Araştırma Komisyonu’na ulaşan “gizli” ibareli dosyalar arasında, yakın siyasi tarihin en karanlık olayları arasında sayılan merhum Başbakan Bülent Ecevit’e yönelik 29 Mayıs 1977’de İzmir Çiğli’deki suikast girişimi de yer aldı. Ancak, Türkiye’deki “kontrgerilla” tartışmalarının fitilini ateşleyen bu olayın dosyası komisyona içi boş olarak geldi.
KARANLIK DOSYALAR
Taksim, Çorum, Kahramanmaraş, Sivas, Malatya, Fatsa ve İnciraltı olayları, Doğan Öz, Cevat Yurdakul, Cavit Orhan Tütengil, Ümit Kaftancıoğlu, Bedri Karafakioğlu, Gün Sazak ve Kemal Türkler cinayetleri, Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’li öğrencinin, İstanbul Ümraniye’de 5 MHP’linin, Adana’da da 6 MHP’li öğretmenin öldürülmesi ile MHP Genel Merkezi ve Ziraat Mühendisleri Odası baskınlarının da aralarında yer aldığı diğer dosyalarda ise olaylara ilişkin polis raporları ile yargı süreçlerine ilişkin belgeler yer aldı.
KURŞUN SIYIRMIŞTI
İçişleri’nin Darbe Komisyonu’na içi boş bir şekilde gönderdiği Ecevit’e yönelik Çiğli’deki suikast girişimi, 1977 seçimlerinde yaşanmıştı. Seçim çalışmaları için İzmir’de yapılacak miting hazırlığı sırasında seçim otobüsüne binmek üzere olan Ecevit’e 29 Mayıs 1977 günü yaklaşan biri ateş açmış ancak Ecevit’i sıyıran kurşun arkasında bulunan dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ın kardeşi Mehmet İsvan’a isabet etmişti. Ateş edenin karakolda görevli bir polis olduğu ortaya çıkmış, yetkililer de polisin silahının yanlışlıkla ateş aldığı açıklamasını yapmıştı. Başbakanlığı döneminde de aydınlatılamayan bu olay için Ecevit, “kontrgerilla” iddialarını gündeme getirmişti. İçişleri’nin komisyona gönderdiği dosyada tek bir kaydın bile olmaması, suikast girişiminin üzerindeki 36 yıllık sır perdesinin varlığını bugün de koruduğu yorumlarına yol açtı.
Anarşistlere cesaret vermiş
İÇİŞLERİ Bakanlığı’nın Darbe Komisyonu’na gönderdiği dosyadaki polis raporunda, 24 Mart 1978’de Ankara’da Kızılırmak Caddesi’nde otomobilinde ülkücü eylemcilerin silahlı saldırısı sonucu öldürülen Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz’e ilişkin, “ideolojik tesir altında” olduğu, “hukuka saygısının bulunmadığı” ifadelerine yer verildi. “Aşırı sol faaliyetlerinden dolayı durum ve temaslarının devamlı olarak kontrol altında bulundurulduğu” belirtilen Öz hakkında “haricen” yapılan araştırmanın sonuçları raporda özetle şöyle belirtildi: “Süleyman Ege tarafından Türkçe’ye çevrilen ‘Komünist Manifesto’ isimli kitaptan mektupla 3 adet istemiş olması Ege ile devamlı ilişkisi olduğu kanaatini kuvvetlendirdiği, Konya’da Ankara Hukuk Fakültesi asistanlarından Doğu Perinçek’in, Öz’ün evine giderek bir saat kalıp ayrıldığı, Öz’ün sol ideolojiye hizmet etme gayesiyle, görevini yerine getirirken dahi ideolojik düşüncesinin tesiri altında bulunduğu hususunda İçişleri Bakanlığı’na bilgi verildiği...
AŞIRI SOLCULARLA TEMASTA
Devamlı olarak kontrol altında bulundurulan Öz ve eşi avukat Hatice Öz’ün Denizli iline geldiği günden beri aşırı solcularla devamlı temasta bulunduğu, yaptığı işlerle suç işlemek istidadında ve eğiliminde olan anarşistlere de cesaret verdiği gerekçesi ile Denizli ilinden alınarak gerekli idare ve adli kovuşturma yapılması için hakkında
Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına yazı yazılan Öz’ün 20 Temmuz 1977 tarihinde Ankara Savcılığı emrine tayin edildiği anlaşılmıştır.”