Güncelleme Tarihi:
Hayır Japonlar değil. Dünyanın en büyük mucitleri kesinlikle Japonlar değil. Amerikalılar da değil. İster tamagotchi icat etsinler, isterse uzay gemisi...
Dünyanın en büyük mucitleri İsveçliler. Geçen gün kullandığımız bir haberden sonra buna kesinlikle kanaat getirdim. Haber, diş çürüklerine karşı geliştirilen bir jelle ilgiliydi. Medi Team adında yeni bir firmanın ürünü olan Carisolv adlı bu jel sayesinde diş oydurma azabı tarihe karışıyor; bu ilaç 15 dakika içinde bakterileri olduğu gibi yiyip bitiriyor ve sonra da diş dolduruluyor. Bu jel, 2005 yılından itibaren tüm dünyada piyasaya sürülecek. İşte buluş diye buna denir! Gerçekten işe yarayan, insanlığı yüz yıllardır kıvrandıran önemli bir soruna çözüm getiren bir buluş.
Aslında gündelik hayatımızın parçası haline gelen, artık çok alıştığımız için farkedemediğimiz birçok önemli icadın altında İsveç imzası var. Örneğin Sundback'ın fermuarı, Nobel'in dinamiti, Pasch'ın kibriti, Ericsson'un telefon santrali, Celcius'un termometresi, Rausing'in bugün artık dünyada paketleme standardı haline gelen Tetra Pak'ı ve kalp pili. Bunların hepsi de hayatı kolaylaştıran, ancak sansasyonel ışıltısı, gösterişi olmayan buluşlar.
Örneğin dünyanın en çok satan ilacı da bir İsveç buluşu. (Hayır, dünyanın en çok satan ilacı Aspirin değil; Losec.) 1970'lerde geliştirilen ve ülser tedavisinde kullanılan Losec geçen yıl tam 3.2 milyar dolarlık gelir getirmiş. Prof.Sven Erik Sjostrand bu ilaç üzerinde çalışırken, günün birinde çok satacak bir ürün geliştirmek üzere çıkmamış yola.
Bu icat bolluğu tabii ki karşılıksız kalmıyor. 1950 yılından beri nüfusa orantı açısından dünyanın en çok Nobel ödülü kazanan ülkesi İsveç oluyor.
Peki İsveç'ten neden ve nasıl bu kadar çok mucit çıkıyor? 111 yıllık İsveç Mucitler Derneği'ne göre bunun iki nedeni var. Öncelikle dünya üzerinde ar-ge'ye İsveç'ten daha fazla kaynak ayıran bir ülke bulunmuyor.
İkincisi; ülkenin soğuk ve karanlık kışları yaratıcılığı kamçılıyor. Ekim ayından marta kadar günde ancak birkaç saat ışığı görebilen insanlar, eve kapanıp kendini araştırma ve deneylere veriyor, sonra da patent dairesinin önünde kuyruğa giriyor. Bunlar arasında kedi ve köpeklerdeki keneleri avlayan aletler yapanlar bile var.
Her yıl tam 5 bin kişi patent için başvuruda bulunuyor. Ayrıca İsveç uluslararası statüde patent veren yedi merkezden biri olduğu için her yıl yurtdışından 4 bin patent başvurusu geliyor.
Bir icadın patent alabilmesi için, kesinlikle işe yaraması, teknik karaktere sahip olması ve endüstriyel üretime uygun olması gerekiyor. Yılda en az iki kişi, ilk enerjiyle harekete geçip sonsuza kadar çalışacak devri daim makinesi icat ettiğini öne sürüyor. Ancak bu tür başvurular geri çevriliyor. Çünkü icadın istendiği zaman, herhangi bir enerjiyle çalıştırılması ve tekrar tekrar işlemesi gerekiyor.
Öyle ki, icadı geri çevrildiği için patent dairesini havaya uçurma yöntemi geliştiren adamın bu projesi de reddediliyor. Adama şu yanıt veriliyor:
‘‘Başvurunuz reddedildi. Çünkü bir bina ancak bir kez havaya uçurulabilir...’’