İbrahim Çallı'nın tablosu gün yüzüne çıktı
Güncelleme Tarihi:
Uğur Aslanhan / AA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2012 13:39
İbrahim Çallı'nın terk edilmiş bir evde uzun yıllar rulo halinde tutulan en büyük ve mitolojik tablosu "Kayalıklarda Yıkanan Çıplaklar" eseri, 80 yılın ardından gün yüzüne çıktı. Restore edilen tablo, 4 Kasım'da, Anadolu yakasının ilk müzayedesi “Karşı Müzayede”de satışa sunulacak.
Antik eşya, obje, eski dönem tablolar ve yerli yabancı günümüz çağdaş ressamlarını bir araya getirecek müzayedeyle ilgili sorularını yanıtlayan projenin direktörü ve Internetional Art Center (IAC) İstanbul'un kurucusu Hafize Uncuoğlu, müzayedelerin genelde Avrupa yakasında, büyük otel ve lüks salonlarda yapıldığını belirterek, Anadolu yakasının ilk müzayedesini 4 Kasım'da yapacaklarını bildirdi.
Uncuoğlu, yaklaşık 4 senedir sanatseverlere ve koleksiyonerlere hizmet veren IAC İstanbul'da müzayede yapılması fikrini ortaya attıklarında bir çok kişinin olumlu baktığını gördüklerini kaydeden Uncuoğlu, kendisinin de sanatın her yerde olması gerektiğine inananlardan olduğunu dile getirdi.
Sanatın ulaşılabilir olması gerektiğine inandığını vurgulayan Uncuoğlu, daha önce Anadolu yakasında müzayedelerin sanatseverlerle buluşmadığını ifade etti. Hafize Uncuoğlu, şöyle devam etti:
“Karşı Müzayede'yi sezonun en önemli projelerinden birisi olarak görüyoruz. Çok özel, çağdaş, modern, özellikle genç sanatçılara yer verdiğimiz yaklaşık 400 eserin satışa çıkarılacağı Karşı Müzayede'nin hazırlıklarına devam ediyoruz. Ulaşılabilir sanat bizim için çok önemli. Bu müzayedelerimizi devam ettireceğiz. Müzayede hazırlıkları esnasında gördük ki, bir çok evde ne olduğu bilinmeyen ancak değerlendirilmeye açık sanat eseri, obje var. Bunların gün yüzüne çıkması bizi çok heyecanlandırıyor. Bu tarafıyla da çok ilgileniyoruz. Müzayede sayesinde genç sanatçılara da destek veriyoruz. Üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki hocalarımızı seçici kurula aldık. Onlar da genç sanatçılarımıza destek oluyorlar.”
Başyapıt, İbrahim Çallı'nın eseri
Müzayedede İbrahim Çallı'nın 3 metre boyundaki “en büyük ve mitolojik” tablosu olarak bilinen “Kayalıklarda Yıkanan Çıplaklar” eserinin de satışa sunulacağını bildiren Uncuoğlu, müzayedede, İbrahim Safi, Nazmi Ziya, Sabri Berkel, Avni Arbaş, Nuri Abaç, Fikret Mualla, Adnan Çoker, Abidin Dino ve Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi bir çok sanatçının özel koleksiyonlarından toplanan eserlerin de yer alacağını kaydetti.
Çallı'nın bu eserinin ilk defa müzayedede gün yüzüne çıkacağını ve müzayedenin başyapıtı olma özelliği taşıdığını ifade eden Uncuoğlu, tablonun hikayesini şöyle anlattı:
“Bu resmin özelliği gün yüzüne hiç çıkmamış ve tamamen aileden bize gelen bir resim olması. Hikayesi de bizi çok etkiledi. 1930'lu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk, İbrahim Çallı'ya Kaşık Adası'nda çalışması için bir yer tahsis eder. O yıllarda Burgazada'da İbrahim Çallı'nın doktoru Mehmet Medeni Akman yaşamaktadır. Çallı ve Akman'ın dostluğu, uzun yıllar devam eder. Çallı, 'Kayalıklarda Yıkanan Çıplaklar' adlı eserini Dr. Mehmet Medeni Bey için yapar. O zaman bu kadar büyük tuval olmadığı için 2 tuvali birleştirerek yaptığı 2.98 X 2.18 boyutlarında bir eser. Tablo, Medeni Bey'in Burgazada'daki yalısında uzun yıllar asılı kalır. Mehmet Medeni Bey'in ölümünden sonra resmin boyutundan dolayı uzun süre bakımsız kalan tablo, Bayram Karşıt'ın gözetimine geçerek restore edilir ve İbrahim Çallı'ya ait olduğu belgelenir. Ayrıca Bayram Karşıt tarafından sertifikası da verilir. Ancak eser rulo şeklinde saklandığı için Çallı'nın imzası dökülmüştür. Son olarak restorasyon işleri, Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan tarafından denetlenir ve korumaya alınır. Eserin, takriben 1930'lu yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor.”
Hanize Uncuoğlu, eserin orijinalliğini kaybetmediğini sözlerine ekledi.
Uncuoğlu, yaklaşık 4 senedir sanatseverlere ve koleksiyonerlere hizmet veren IAC İstanbul'da müzayede yapılması fikrini ortaya attıklarında bir çok kişinin olumlu baktığını gördüklerini kaydeden Uncuoğlu, kendisinin de sanatın her yerde olması gerektiğine inananlardan olduğunu dile getirdi.
Sanatın ulaşılabilir olması gerektiğine inandığını vurgulayan Uncuoğlu, daha önce Anadolu yakasında müzayedelerin sanatseverlerle buluşmadığını ifade etti. Hafize Uncuoğlu, şöyle devam etti:
“Karşı Müzayede'yi sezonun en önemli projelerinden birisi olarak görüyoruz. Çok özel, çağdaş, modern, özellikle genç sanatçılara yer verdiğimiz yaklaşık 400 eserin satışa çıkarılacağı Karşı Müzayede'nin hazırlıklarına devam ediyoruz. Ulaşılabilir sanat bizim için çok önemli. Bu müzayedelerimizi devam ettireceğiz. Müzayede hazırlıkları esnasında gördük ki, bir çok evde ne olduğu bilinmeyen ancak değerlendirilmeye açık sanat eseri, obje var. Bunların gün yüzüne çıkması bizi çok heyecanlandırıyor. Bu tarafıyla da çok ilgileniyoruz. Müzayede sayesinde genç sanatçılara da destek veriyoruz. Üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki hocalarımızı seçici kurula aldık. Onlar da genç sanatçılarımıza destek oluyorlar.”
Başyapıt, İbrahim Çallı'nın eseri
Müzayedede İbrahim Çallı'nın 3 metre boyundaki “en büyük ve mitolojik” tablosu olarak bilinen “Kayalıklarda Yıkanan Çıplaklar” eserinin de satışa sunulacağını bildiren Uncuoğlu, müzayedede, İbrahim Safi, Nazmi Ziya, Sabri Berkel, Avni Arbaş, Nuri Abaç, Fikret Mualla, Adnan Çoker, Abidin Dino ve Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi bir çok sanatçının özel koleksiyonlarından toplanan eserlerin de yer alacağını kaydetti.
Çallı'nın bu eserinin ilk defa müzayedede gün yüzüne çıkacağını ve müzayedenin başyapıtı olma özelliği taşıdığını ifade eden Uncuoğlu, tablonun hikayesini şöyle anlattı:
“Bu resmin özelliği gün yüzüne hiç çıkmamış ve tamamen aileden bize gelen bir resim olması. Hikayesi de bizi çok etkiledi. 1930'lu yıllarda Mustafa Kemal Atatürk, İbrahim Çallı'ya Kaşık Adası'nda çalışması için bir yer tahsis eder. O yıllarda Burgazada'da İbrahim Çallı'nın doktoru Mehmet Medeni Akman yaşamaktadır. Çallı ve Akman'ın dostluğu, uzun yıllar devam eder. Çallı, 'Kayalıklarda Yıkanan Çıplaklar' adlı eserini Dr. Mehmet Medeni Bey için yapar. O zaman bu kadar büyük tuval olmadığı için 2 tuvali birleştirerek yaptığı 2.98 X 2.18 boyutlarında bir eser. Tablo, Medeni Bey'in Burgazada'daki yalısında uzun yıllar asılı kalır. Mehmet Medeni Bey'in ölümünden sonra resmin boyutundan dolayı uzun süre bakımsız kalan tablo, Bayram Karşıt'ın gözetimine geçerek restore edilir ve İbrahim Çallı'ya ait olduğu belgelenir. Ayrıca Bayram Karşıt tarafından sertifikası da verilir. Ancak eser rulo şeklinde saklandığı için Çallı'nın imzası dökülmüştür. Son olarak restorasyon işleri, Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan tarafından denetlenir ve korumaya alınır. Eserin, takriben 1930'lu yıllarda yapıldığı tahmin ediliyor.”
Hanize Uncuoğlu, eserin orijinalliğini kaybetmediğini sözlerine ekledi.