İBB Meclisi'nde Gezi Parkı gerginliği

Meclis öncesi iktidar ve muhalet üyeleri Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında toplandı. Meclis’in ilk gününde CHP ilginç bir protestoyla Gezi Parkı eylemcilerine destek verip, Başbakan’ın “Çapulcu” sözlerine gönderme yaparak, Meclis Salonu’na ellerinde “Çapulcu” yazan döviz ve Gezi Parkı protestoları esnasında ölen polis memuru Mustafa Sarı ile  Abdulah Cömert ve Mehmet Ayvantaş adlı iki vatandaşın fotoğraflarıyla geldi.  Sert tartışmaların yaşandığı İBB Meclisi’nin dünkü oturumunun en dikkat çekici yanı, AK Parti Grup Başkan Vekili Ergün Turan’ın, CHP’nin Topçu Kışlası’nın yapımına onay verdiğine ilişkin iddialara açıklık getirip, “CHP, Taksim Yayalaştırma Projesi’ne onay verdi, Topçu Kışlası’na değil” demesi oldu.

Haziran ayının ilk günkü oturumunda, CHP‘li meclis üyeleri İBB Meclis Başkanlığı’na verdikleri önergeyle adeta mini referandum provası yaptı. Verilen önergede, “Beyoğlu İlçesi, Taksim Meydanı e Gezi Parkına ait 1/500 ve 1/100 Ölçekli koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’na, Uygulama İmar Planlarına ve Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi’ne, ‘Gezi Parkı’nın yeşil alan olarak kalması ve inşaata açılmaması için plan notu eklenmesini” teklif edildi. CHP ayrıca,  önergede, 2 Numaralı Koruma Bölge Kurulu’nun Taksim Yayalaştırma Planı ile ilgili verdiği kararda, “Gümüşsuyu Caddesi, Mete Caddesi ve Sıraselviler Caddesi’nden kaldırdığı dalışların, plana işlenmesi için ek gündem maddesi olarak gündeme alınmasını istedi. Ancak, Meclis gündemine  alınıp alınmaması konusunda karar verilmesi için  oylamaya sunulan ek gündem maddesi,  Ak Partililerin oy çokluğuyla reddedildi.

İBB MECLİSİ'NDEKİ TARTIŞMADAN FOTOĞRAFLAR

CHP Grup Başkan Vekili Fahrettin Kayhan, gündeme geçilmeden önce Gezi Parkı protestolarında hayatını kaybedenler için Meclis’i bir dakikalık saygı duruşuna davet ederken, Ak Parti Grup Başkan Vekili Ergun Turan da, bunun usule aykırı olduğunu söyledi ve Ak Partili üyeler ayağa kalkmadı.

CHP: YAYALAŞTIRMA PROJESİNİN ASLAN GİBİ ARKASINDA DURDUK

Gündem maddelerine geçilmeden önce söz alan ve konuşma süresini aştığı için zaman zaman mikrofondan sesi kesilen CHP Grup Başkan Vekili Fahrettin Kayhan, İstanbul’la  ilgili çok önemli kararlar alınırken, “Sorulmadan, ben yaptım oldu, ben yaparım olur mantığıyla” gösterilen demokratik taleplere polisin müdahalesini ve polise emri verenleri şiddetli kınadığını söyledi. Kamuoyunda İBB Meclisi’nde CHP Grubu’nun Gezi Parkı’nda Topçu Kışlası’yla ilgili plana onay verdiğine ilişkin tartışmalara dikkat çeken Kayhan,  sadece Taksim Yayalaştırma Projesine’ne onay verdiklerini belirtip, şöyle dedi:

İBB MECLİSİ’NDE ÇAPULCU PROTESTOSU

 “Maalesef, Sayın Topbaş’ın doğru açıklamalarına, CHP’nin sadece yayalaştırmaya oy verdiğini, Gezi Parkı’yla ilgili Meclis’e bir plan tadilatı gelmediğini söylemesine rağmen,  bazı ilçelerde,  bu doğru olmayan, yayalaştırmayla ilgili bu kararı bildiri olarak dağıtıyorlar. Tutanaklar burada. Biz buradan defalarca uyarmışız. ‘Buraya topçu kışlasının yapılması yanlıştır, burası yeşil alandır.  Buraya Topçu Kışlası yapılmasının Gezi Parkı’nın imara açılması demektir’ diyerek, defalarca  uyarmışız. Dalışlarla da meydanın bağlantısının kesileceğini söylemişiz. Biz CHP grubu olarak bu çekincelerimiz söyleyerek Taksim Meydanı’nın araç trafiğinden,  otobüs duraklarından arındırılmasına onay verdik. İnsanların rahatça gezebileceği,  yaklaşık 100 dönüm bir alanı yayalaştıracak projeye evet dedik. Yayalaştırma Projesi’nin de aslan gibi arkasında durduk. Ama bunu tartışmadan sanki Gezi Parsı’nda bir plan geçmiş, CHP’de buna onay vermiş gibi algı yaratılıyor, yanlıştır doğrudur, arkasında durduk. Ama Gezi Parkı yok. Niye Ak Parti yanlış bilgilendiriyor. Yoksa sizin verdiğiniz o oylardan bir çekinceniz mi var? CHP’yi  arkanıza alarak kendinizi kurtaracağınızı mı sanıyorsunuz?”

TOPBAŞ İSTANBUL’U YÖNETEMİYOR

Kayhan, zaman zaman Ak Partili üyelerin sıralara vurarak protesto ettiği konuşmasına şöyle devam etti: Sayın Topbaş, İstanbul’u 4 yıldır yönetmiyor. İstanbul’dan Sayın Başbakan İstanbul’dan  elini çekmiyor. Sayın Başbakan’ın aklı Çankaya’da, kendisi Ankara’da, eli İstanbul’da. Keşke o 1998’deki talihsiz olay yaşanmasaydı, sayın Başbakan sürecini tamamlayıp, İstanbul’dan elini çekseydi. Topbaş, bu meclis kürsüsünden de bizi bilgindirmişti, ‘Kesinlikle burada AVM yapılmaycak’ diye. Ama hemen arkasından Sayın Başbakan burada AVM ve rezidans yapılacağını açıkladı. Sayın topbaş İstanbul’u yönetmiyor, yönettirmiyorlar. Kendisine emanet edilen şehre sahip çıkamıyor. Sayın topbaş görevini yapamaz hale gelmiştir. Şu müdürüne dönüştürülmüştür."

"Olayların başladığı, ağaçların kesildiği yer, bu meclisin onayladığı Yayalaştırma Projesi’nde  yok. AK Partili  arkadaşlarımızın bundan belki haberi de yok. O ağaçların kesilmesiyle ilgili plan da yok, karar da.  Orası tamamen hukuksuzdur. Orada kaçak bir işlem yapılmaktadır. O alanın tekrar yeşillendirilip ağaçlandırılmasını talep ediyoruz. Eğer İstanbul’daki bu gerginliği bitirmek,  bu olayların yatışmasını istiyorsanız gelin hep birlikte Topbaş’ı d alıp Taksim’e çıkalım. İnanın, oradaki o insanlar sizleri de, Topbaş’ı da bağırlarına basarlar. Gidelim Gezi Parkı’na hiçbir inşaatın yapılmayacağını, o hukuksuz yolun yeniden düzenleneceğinin sözünü veriniz.”
 
KIŞLA’YA ECEVİT DÖNEMİ’NDE KARAR VERİLDİ

Ak Parti Grup Başkan Vekili Ergün Turan da, Meclis’te Gezi Parkı ile ilgili olaylara ilişkin yaptığı konuşmasında, bir gün bu meslekten çekip gideceğini ve bir gün bu sözlerini okuduğunda sadece pragmatik yaklaşımlarla konuşmuş bir Grup Başkan Vekili olarak hatırlanmak istemediğini belirtti. Çağdaş dünyada olması gerekenin “Aidiyet duygusuyla” hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek başladığı konuşmasında, CHP’nin Gezi Parkı’ndaki yapılaşmaya onay verdiği yolundaki tartışmalara açıklık getiren Turan, “CHP Grubu, Topçu Kışlası bu Meclis’de açıldığında, karşı görüş bildirdiler. Olayların olduğu gün Taksim Gezi Parkına sahip çıkma bilinciyle oturan vatandaşlarımızı anlıyorum, anlayışla karşılıyorum” diyerek, sonraki süreçte yaşananları tasvip etmediğini söyledi.

Turan, Taksim’de yapımı düşünülen Taksim Topçu Kışlası ile ilgili,  9 Şubat 2011’de alınan kurul kararını hatırlatarak, “Kurul kararına göre bu eser, birinci grup tescil edilmiş bir eser.  Kurul, tescil kararı verdi. Yok olmuş bir eser. Burada yine 5.11.1999 yüksek kurul kararı var. Koalisyon Hükümeti’nde, Ecevit Dönemi’nde ilk defa alınmış bir Yüksek Kurul Kararı var” dedi.

Turan, “Genelge gibi düşünün. Korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesiyle ilgili özelliklere sahip olmasına rağmen tescili  tescili yapılmamış veya herhangi bir dönemde yitirilmiş yapıların kültürel katkıları açısından, eldeki mevcut belgelerden yararlanmak suretiyle, kendi parsellerinde, daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde,  aynı kitle ve gabaride, özgün plan şeması, özgün yapı tekniği kullanılarak, rekonstrüksiyon  koşulsuz sağlanmasına” ilişkin sözkonusu kararı okudu.

suşulsuz sağlnasına ilişin kararı okudu. Turan, tescil edilen binanın 7 bin 507 metrekare bodrum olmak üzere, 11 bin metrekare, 4 kollu bir bina olduğunu hatırlatıp, Gezi Parkı’nın bulunduğu alanda zaten 3500 metrekarelik yıllardır betonlaşmış bir yer olduğunu söyleyip, Topçu Kışlası’nın yapılması halinde sadece parkın yüzde 10’luk bir alanda betonlaşma olacağını söyledi.

CHP, TOPÇU KIŞLASI’NA HAYIR DEDİ

Yayalaştırma Projesi’nin doğru bir karar olduğunu savunan Turan,  CHP’ye yönelik tartışmalara da açıklık getirdi. Meclis’ten oy birliğiyle geçen kararda Topçu Kışlası’na atıfta bulunan bir karar notu olduğunu belirten Turan, “Ancak ben bu kısımdan siyaset yapmayı doğru bulmam. CHP’li arkadaşlar hayır taleplerini dile getirdiler, bu tutanaklarda var. Topçu kışlasına hayır oyu verdiler ama o Meclis tutanağı içinde Topçu Kışlası ibaresi de var.
Biz halkımız içinden seçilerek buraya geliyoruz.  Her kararda aynı fikirde olmak zorunda değiliz. Yanlış anlaşılma olsa bile doğal reflekstir, biz böyle anlamıştık diyebilirler” diyerek, Topçu Kışlası ile ilgili en son gelinen noktayı şu sözlerle aktardı:

TOPÇU KIŞLASINA SAHİP ÇIKIYORUZ

“Konu olan yer tamamen Taksim’deki yayalaştırmayla ilgili iş ve işlerden kaynaklanan 5-10 ağacın kesilmesiyle ilgili. İlk gün gidenleri anlayışla karşılıyorum. Biz Taksim’de Topçu Kışlası’na sahip çıkıyoruz. Bize göre kanuni zorunluluk var,  ama olmasa da biz ihya edilmesine taraf oluyoruz.  Yapılsın. Bilgi kirliliği oluştu. Belediye Başkan’ımız, netlikle ifade etti. Taksim’de inşa edilecek Topçu Kışlası, kışla olmayacak. Burası AVM, rezidans, otel olmayacak, yine kamusal bir alan olarak tarihi olan metropollerde olduğu şekliyle, turizmin tam yatağında bir şehir müzesi ve sanat galerisi olacak. Burası birisine verilen bir alan değil, kamusal bir alan. Bizim bu konudaki görüşümüz, kararımız, hukuki gerekçeleri bize göre var ama olmasa bile bu kararın arkasındayız. Topçu kışlası buraya yapılması yanlıştır, doğru değildir tartışmalarına da saygı duyuyorum."

"Kararımızı kutsamıyoruz ama bu kurarın karşısında duran demokratik anlayışa da tepki gösterenleri saçma sapan buluyorum. Parlamentolar, halkın iradesini, hassasiyetini yeterince gözetemezse kamuoyu buna tepki verir. Demokratik mücadele şiddete dayalı olmaz.  İstanbul’da 54 tane İETTE aracı tahrip edildi. 16 tanesi i yeni aldığımız otobüs. 7 tanesi artık kullanılmaz halde. Onlarca trilyonluk zarar verildi. Hiçbir ülkede, hiçbir siyasi insanın, demokratik haklarını bu şekilde alınmasına taraf olmaması gerekir. Başbakan’ımız söyledi, mesele ağaç meselesiyse buna can feda.“
CHP Grubu, tartışmaların ardından, gündeme geçilirken, ellerinde “Çapulcuyuz” yazılı dövizleri izleyici sıralarına göstererek, salonu terk etti.

ÇOCUKLAR İÇİN KORKUYORUM

Öte yandan, Meclis’te gündem dışı söz almak isteyen İBB CHP Meclis Üyesi İnci Beşpınar, kürsüye gelerek konuşmak istedi. Konuşmasına izin verilmeyen Beşpınar, tepkisini Meclis koridorlarında gösterip, elinde Gezi Parkı’nda ölenlerin fotoğraflarını gösterip şöyle dedi:

“Biz de çapulculardan bir tanesiyiz. Barış dili kullanalım. Çoğulcu demokrasiye ihtiyacımız var. Ergün Bey, oradakilerin düşüncelerine saygı duyuyorum deyince heyecanlandım. Madem ki saygı duyuyor, gereğini yapmak görevimiz. Biz İstanbul’u barış içinde yönetmeye talibiz. Bunun için İBB Meclisi’ni görevini yapmaya davet ediyoruz. Bir kadın olarak duyarlılığımı dile getirmek için 3 dakika istedim, buna bile izin verilmedi. Benim çocuklarımda orada, çok arkadaşımın çocuğu da var. Bütün çocuklar orada. Çocuklar için korkuyorum, bunlardan çoğalmasın diye korkuyorum. İsteğim, polislerin de ölmemesi, çapulcuların da ölmemesi.”