Güncelleme Tarihi:
Müslümanların, Ebu Cehil (Cehaletin Babası) olarak adlandırdığı Amr b. Hişam el-Mugira’nın, önerisiyle “Hz. Muhammed’in öldürülmesi kararı” aldılar.
Suikast kararı
Toplantıya katılanlar arasında Ebu Sufyan, Ebu’l-Buhteri, Utbe b. Rabia gibi Mekke’nin ileri gelenleri de vardı. Suikast kararının alındığı saatlerde ise Cebrail, Hz Muhammed’e “Bu gece, her zaman yatmakta olduğun yatağında yatmayacaksın, evini terk edeceksin” uyarısında bulunarak, Hicret emri verdi. Sonrası pek çoğumuz için mlum. Hemen hemen tüm siyer kitaplarında benzer rivayetler anlatılır; yatağına kendisi yerine Hz. Ali’nin yattığı, bu yolla suikastçıların atlatıldığı; Hz. Ebubekir’le bir süre Serv mağarasında saklandığı; Abdullah b. Uraykıt’ın rehberliğinde Medine’ye ulaştığı bu yolculuğun ana unsurları olarak sıralanır.
Ancak, pek az metinde Hz. Muhammed’in evinden gece yarısına doğru ayrıldığı; Hz. Ebubekir’in evine ise ertesi gün öğle saatlerinde gittiği iddiasına yer verilir. Örneğin, Ahmet Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Embiyası ile Yusuf Suad’ın “Mir’atu’ş Şuun” adlı siyer kitaplarına da atıfla “O gece saadethanelerinden çıktı ve her nerede oyalandıysa oyalandı” iddiası, kimi İslam araştırmacıları tarafından anılsa da yaygınlaşmamıştır.
Amcasının evine gider
Bu konudaki rivayetlere Mustafa Sadık’ın 1915-1917 tarihleri arasında Ankara Valiliği yapan Dr. Reşit Bey’le, özel kalemi olarak yaptığı sohbetlerinde de rastlıyoruz. Rivayetin, Diyanet İşleri tarafında yayınlanan “Hz. Muhammed niçin çok evlendi?” kitapta yer alan sohbette ele alınışı özetle şöyledir:
“Hz. Muhammed’e hicretle ilgili vahiy gelir. Vahiy üzerine Hz. Ali’yi yatağına yatırarak gece evinden ayrılır. Ancak, gittiği yer amcası Abbas’ın evidir.
Başında örtüyle çıkar
Hz. Muhammed, o vakitlerde henüz Müslüman olmayan, ancak Müslümanların koruyuculuğunu üstlenen amcası Abbas’a hakkında alınan suikast kararı ve Allah’ın hicret için izin verdiğini haber verir. Hatta Ebubekir’le buluşmanın yolları da değerlendirilir.
Yaklaşık 15 saatin sonunda, Hz. Muhammed sıcak nedeniyle kimselerin sokaklarda olmadığı öğle vakti; başı örtülü olarak amcası Abbas’ın evinden ayrılır. İhtimal ki yanında amcası Abbas’ın korumaları da vardır. Hz. Ebubekir’in evine gider ve oradan Medine’ye gitmek için hicret yolculuklarına başlarlar.
Surelere isim veren ayetler
BEYYİNE SURESİ: Mushaftaki sıralamada 98’inci, iniş sırasına göre 100’üncü sure, ismini birinci ayette geçen ve “Açık delil, kesin belge” anlamına gelen “Beyyine” sözcüğünden almıştır:
“Ehl-i kitap’tan ve müşriklerden hakkı inkâr edenler, kendilerine açık kanıt, Allah tarafından gönderilen, tertemiz sayfaları okuyan bir elçi gelinceye kadar (bulundukları durumdan) ayrılacak değillerdir. O sayfalarda dosdoğru hükümler yer almaktadır. Ehl-i kitap ancak kendilerine o açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler. Halbuki onlara, Allah’a yürekten inanıp itaat ederek ve hanifler olarak O’na kulluk etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emredilmişti. Doğru din de işte budur.”
Ramazan Sözlüğü
FETANET: Peygamberlerin zeki ve dikkatli olduklarını belirten bir sıfattır. Yüce Allah gönderdiği bütün Peygamberlerine üstün bir zeka, büyük bir dikkat ve olgunlaşmış bir akıl ihsan etmiştir. Böylece Allah’tan aldıkları vahyi kavrayacak bir idrak gücüne sahip olmuşlardır. Yüce Allah, Hz. İbrahim için şöyle buyuruyor: “Andolsun biz, daha önce İbrahim’e de hidâyet, dürüstlük ve bilgi gücü vermiştik. Biz onu iyi tanıdık.” (Enbiyâ, 21/51). (Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Kavramlar Sözlüğü)
Biyopsi orucu bozar mı?
Dİn İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’ndan:
SORU: Biyopsi yaptırmak orucu bozar mı?
YANIT: Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması (biyopsi) orucu bozmaz.
SORU: Kan aldırmak orucu
bozar mı?
YANIT: Kan aldırmak orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber ihramlı iken ve oruçlu bulunduğu sırada kan aldırmıştır (Buharî, Tıb,11, Sayd, 11, Savm, 22). Ayrıca Hz. Peygamber, ‘Üç şey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak.’ (Tirmizi, Savm, 24) buyurmuştur.”
Rüstempaşa Camii restore edilecek
İSTANBUL Eminönü’nde bulunan kubbe eteklerine kadar her tarafı çinilerle kaplı fevkani yapıdaki Rüstempaşa Camii, alt katında bulunan özel mülkiyete geçmiş 14 dükkandan 7’sinin daha kamulaştırılmasıyla restore edilecek. İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, 2 katlı caminin Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden biri olduğunu söyledi. Caminin çinileriyle ön plana çıktığını belirten Özekinci, “Buranın çinileri gerçekten muhteşem. Kubbe eteklerine kadar uzanan lale motifli çinileriyle dönemin en güzel örneklerinden bir tanesi. Cami, başlı başına bir abide yapı” diye konuştu. ? A.A.
Soralım öğrenelim
Nihat HATİPOĞLU
1. Kadın yanında mahremi -kocası, babası, ağabeyi, dayısı gibi- olmaksızın umreye gidebilir mi? NURCİHAN AKIN / KIRŞEHİR
Şafiilere göre güvenlik problemi olmadıktan sonra gidebilir. Kadı İyaz bu konudaki yasağın sadece genç kadınlara mahsus olduğunu belirtir. Elmalılı Hamdi ise bu yolculuk 18 saatten uzun olursa problem oluşturur der. Aslında burada “emniyet” ilkesi bir engel oluşturur. Bu gerekçe -illet- kalkarsa bir engel de kalmaz.
2. Ölü için 40 hatim diye bir şey duydum. Doğru mu? RECEP KILIÇ / YOZGAT
Ölü için şu kadar hatim okuyunuz diye bir emir veya talimat yoktur. Ancak ölü için hatim okunabilir. Sevabının ölüye ulaşacağı umulur. Hatim sayısının belli bir rakamla sınırlanması ise doğru değildir.
3. Yakın akrabaların birbirleriyle evlenmeleri caiz mi? TEMEL ASLAN / KONYA
Kuran-ı Kerim kimlerle evlenilmeyeceğini belirtir (Nisa Suresi 24’üncü ayet). Bunların dışında kalanların ise helal olduğu belirtilir. Kuzenler (hala, teyze, amca, dayı çocukları) birbirleriyle evlenebilirler. Ancak evlenecekler arasında tıbbi yönden bir engel varsa bu evlilikten uzak durmak veya tedbir almak lazımdır.