Güncelleme Tarihi:
VENEZUELA önceki gün kanserden yaşamını yitiren ülkenin yakın tarihinin en önemli ismi için ağlıyor. Devlet Başkan Yardımcısı Nicolas Madura’nın ülkeyi 14 yıl yöneten Hugo Chavez (58) ölümünün duyurmasından sonra halk başkent Caracas sokaklarında, özellikle sosyalist liderin yattığı hastane çevresinde gözyaşı döküp “hepimiz Chavez’in” ve “Chavez yaşıyor” gibi sloganları attı. Chavez’in yasını tutanlar arasında bulunan Ali Dominguez adında bir öğrenci “Çok büyük bir lideri, bir babayı kaybettik. Bize devrim yolunda yürümeyi öğreten adamdı o” diye konuştu.
SAAT BAŞI TOP ATIŞI
Ülkede 7 gün yas ilan ederken yarın yapılması beklenen cenaze töreni için hazırlıklar sürüyor. Dün öğle saatlerinde Chavez’in onuruna 21 pare top atışı yapıldı. Cenazeye kadar saat başı birer top atışı yapılacak. Chavez’in cenazesi dün Caracas’ta bir askeri akademinin morguna kaldırıldı. Ordu birlikleri ölüm haberinin hemen ardından güvenliği sağlamak için başkent sokaklarında konuşlandı. Kuvvet komutanları, olası darbe söylentilerinin önüne geçmek için Savunma Bakanı Diego Molero’nun makamına ziyaret edip “silahlı kuvvetlerimiz anayasaya bağlıdır” açıklamasını yaptı. Anayasaya göre Meclis Başkanı Diosdad Cabello’nun geçici devlet başkanlığını üstlenip ülkeyi 30 gün içinde devlet başkanlığı seçimlerine götürmesi gerekiyor. Ancak bu geçici görevin Devlet Başkanı Yardımcısı Madura’nın üstlenmesi bekleniyor.
ÖLÜMÜ ARAŞTIRILSIN
Chavez’in ölümü Güney Amerika’da büyük üzüntü yarattı. Küba ve Bolivya ve Arjantin’de 3 gün yas ilan edildi, kamu kurumlarında bayraklar yarıya indirildi. Chavez’in Güney Amerika dışındaki en önemli müttefiki İran’da da bir günlük yas ilan edildi. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Chavez’i överken onu şahadet, hatta Şii inancının en kutsal kişilerinden biri olan “Mehdi’nin katına çıkmış biri” ilan etti. Ahmedinejad, “Venezuela halkı cesur ve yiğit bir evladını, dünya bilge ve devrimci bir liderini kaybetti. Hiç şüphem yok, Chavez, Hz. İsa ve Mehdi ile birlikte dünyaya geri dönecek, dünyada barış, adalet ve huzurun tesis edilmesine hizmet edecek” dedi.
İran Dışişileri Sözcüsü Mihmanperest de Venezuela Başkan Yardımcısı Nicolas Madura’nın Chavez’i düşmanlarının kanser yapmış olabileceği iddiasının dikkate alınması gerektiğini belirterek, “Uzmanlar Chavez’in ölümünü araştırmaları, bir delil bulduklarında, bunu kamuoyu ile paylaşmalı” dedi.
KÜBA’DA MI ÖLDÜ
Hugo Chavez’in ölümünün ardından komplo teorisyenleri boş durmadı. İşte iddialardan bazıları:
* İspanyol ABC televizyonuna göre Chavez, geçen hafta cuma günü kötüleşince Venezuela’dan Küba’ya götürüldü ama burada öldü.
* Devlet Başkanı Yardımcısı ölümü biliyordu ve Chavez’in cenazesi ülkeye tekrar getirilirken basının dikkatini dağıtmak için Amerikalı diplomatın sınırdışı edilmesi olayını patlattı.
* Bazı iddalara göre Chavez önceki gün değil günler hatta haftalar önce öldü. Chavez’in geçirdiği dördüncü ameliyattan sonra Venezuela’ya döndüğünü kimse görmemiş, devlet başkanı iki kızıyla çektirdiği fotoğraf dışında kamuoyu önüne çıkmamıştı.
Kahraman mı diktatör mü
COMMANDANTE Chavez’in hayatını kaybetmesi, sadece ülkesinde değil Latin Amerika tarihi açısından da bir dönemin sonu oldu. Chavez, kimileri için bir kahramandı, kimileri için ise diktatör. Hugo Rafael Chavez Frias, 28 Temmuz 1954’te doğdu. İlkokul öğretmeni olan anne ve babasının yedi çocuğundan ikincisiydi. Soyunda İspanyolların, Güney Amerika yerlilerinin ve hatta Afrikalıların kanı vardı. Chavez, annesinin rahip olması yönündeki baskısına rağmen asker olmayı seçti.
DARBE GİRİŞİMİYLE BAŞLADI
Venezuela’nın bağımsızlık kahramanı Simon Bolivar’a çocukluğundan beri hayrandı. 1977’de ordu içindeki sol kanattan arkadaşlarıyla Venezuela Halkının Kurtuluşu Ordusu adlı gizli bir hücre kurdu. 1992’de Chavez öncülüğündeki solcu subaylar, dönemin Devlet Başkanı Carlos Andrés Pérez’e karşı “Zamora Operasyonu” adıyla darbe girişiminde bulundu. Chavez hapis cezası aldı, ama bir anda yoksulların kahramanı oldu. Serbest kalması için yürüyüşler düzenlendi. 1994’te affedilen Chavez, orduya dönmesi yasaklanınca siyasete soyundu.
GÜÇLÜ ADAM İMAJI “Güçlü adam” imajı ve özellikle yoksul kesimlere hitap eden vaatleriyle anketlerde hızla yükseldi. “Hz. İsa da bir devrimciydi” diyerek dindarları da arkasına aldı. Petrol gelirleriyle yoksullar için başlattığı eğitim, sağlık ve barınma projeleri, zengin ve orta kesimlerin tepkisini çekti. Latin Amerika’nın tek sosyalist ülkesi Küba’yla yakın ilişkileri ve ABD’ye karşı sertleşen söylemi de onu dünya solunun yeni lideri haline getirdi.
21’İNCİ YÜZYIL SOSYALİZMİ
1998 yılında ilk kez seçilen, 2002’de bir darbe girişimi atlatan Chavez, söylemini daha da sertleştirdi. 21’inci yüzyıl sosyalizmini ilan ederek kapitalizme meydan okudu. Yeniden devlet başkanı seçilince petrol şirketlerini kamulaştırmaya başladı. 2011’de kanser olduğunu açıklayan Chavez, Küba’da geçirdiği ilk ameliyattan sonra 4 Temmuz 2011’de ülkesine döndüğünde milyonlar tarafından büyük gösterilerle karşılandı. Anayasa değişikliği sayesinde 7 Ekim 2012’deki seçimleri üçüncü defa kazandı. Ancak sağlığı artık görevini sürdürmesine izin vermiyordu.
İKİ EŞ VE YASAK AŞK
Chavez’in özel hayatına dair en çok konuşulan konu aşkları oldu. Memleketi Sabaneta’dan yoksul bir ailenin kızı olan ilk eşi Nancy ile 18 yıl evli kaldı ve üç çocuğu oldu. 1992’deki başarısız darbe girişiminden kısa süre sonra çift boşandı. Zaten Chavez, ilk evliliği boyunca tarihçi Herma Marksman ile 9 yıl süren bir yasak aşk yaşamıştı. Gazeteci olan ikinci eşi Marisabel’den de bir kız çocuğu sahibi olduktan sonra 2000’de boşandı. İki kızından da torun sahibi olan Chavez’in, sayısız metresi olduğu iddia ediliyordu.
Küfürbaz lider
Hiperaktif kişiliği, sözünü sakınmaması ve hatta küfürbazlığıyla tanınan Chavez, iktidarı boyunca çok konuşulan açıklamalara da imza attı. Chavez’in en akılda kalan çıkışlarının hedefi eski ABD Başkanı George W. Bush’tu. 2006’nın Eylül ayında BM Genel Kurulu konuşmasında Bush için şu sözleri sarfetmişti: “Şeytan dün buradaydı. Burada sanki dünyanın sahibiymiş gibi konuştu. Bugün burası hala kükürt kokuyor” Chavez, 2006’da bir televizyon konuşmasında da Bush’a “Ne tarihten ne de başka bir şeyden anlıyorsun. Cahilin tekisin. Tam bir eşeksin” demişti. Venezuela liderinin çıkışlarından payını alanlardan biri de Bush’un Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice oldu. Rice’ı “Unutma küçük kız, ben dikenli bir ağacım. Beni sallarsan dikenlerim batar” diye uyaran Chavez, kendisini eleştiren İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’e de “Utanmazlık yapma. Senin kimseyi eleştirmeye hakkın yok. Emperyalist bir piyonsun” diye çıkışmıştı. Geçen yıl Caracas’ı ziyaret eden İran lideri Mahmud Ahmedinejad’la beraber “Burada bazı bombalar ve üzerine çalışacağız. Amacımız yoksulluğa ve açlığa karşı verdiğimiz savaşı sürdürmek” diyerek İran’a desteğini yinelemişti. Chavez 2011’de de geçmişte Mars’ta hayat olduğunu, ama kapitalizm ve emperyalizmin bu gezegendeki hayatı yok etmiş olabileceğini söylemişti.