Gülden AYDIN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2002 01:40
Mehmet Ateş Gülcügil, emekli elektronik mühendisi. 57 yaşında. 2001'de, ekonomik kriz nedeniyle kendi isteğiyle emekli oldu ve o güne kadar tek karikatür çizmediği halde evinde karikatüre başladı.
Ve Aydın Doğan Vakfı'nın düzenlediği ‘‘Terörizm’’ konulu ‘‘19'uncu Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’’na katıldı, 90 ülke çizerinin 386 eserinin arasından birinci seçildi. Gülcügil, 8 bin dolarlık ödülünü, 5 Kasım'da düzenlenecek törende alacak.
Emekli olunca aman, ev işlerine karışmayayım da karikatür mü çizeyim dediniz sahiden?
- İşlerim iyi gitmiyordu. Emeklilik rahatlatıcı bir karar olmuştu. Beni meşgul etsin diye internetle uğraşmaya başladım. Karikatür de internetten çıktı. O güne kadar hiç çizmemiştim, başladım.
Kardeşiniz Piyale Madra'ya bakıp hiç mi özenmemiştiniz karikatüre?
- Çocukluğumda belki bir şeyler çizmişimdir ama tek karikatürüm olmadı. Ben Piyale gibi elimle değil, mouse'la çizdim. Zorunlu olduğu için sadece Aydın Doğan Karikatür Yarışması için elle çizdim. Benden başka da mouse'la karikatür çizen yok galiba.
Birincilik kazanmanız, ömür boyu tek şarkı mırıldanmayıp en iyi şarkı söyleyen seçilmek gibi?
- Evet. 2001'deki emeklilikten yarışmaya kadar geçen 1.5 yılda briçle ilgili karikatürler çizdim bilgisayarda. Bunları ABD'deki briç sitelerine sordum. ABD'nin en büyük briç dergisi iki karikatürümü yayımladı. ABD briç şampiyonlarından Karen McCallum gelmişti. Hatıralarını yazdığı kitabına karikatürlerimi kullanmak istediğini söyledi. 30 karikatür yaptım, yayımlandı. Bu, ilk ciddi çalışmam oldu. Hazır internet var diye aile içinde meşhur olan annemin şiirlerini karikatürleyip yayımladım. Bir kafa çizip üstüne sözler yazdım. Önce uzun uzun basit bir kafayı nasıl çizebilirim dedim, çizdim. Sonra el yapmam gerekti. Kendi elime bakarak çizdim.
TEMBEL KOLEJLİ
Yarışmadan ne zaman haberdar oldunuz? Son gün katıldığınızı duydum?
- Geçen yıl da katılmıştım. yalnız yarışmanın koşullarını bilmiyordum. Yazısız eserler katılırmış. İki eser yolladım, ikisinde de bir sürü laf vardı. çizimim kuvvetli olmadığı için yazıdan destek alıyordum. Bu defa öyle yapmadım. Katılmayacaktım, Piyale katılmamı söyledi. Ben de bu karikatürle katıldım ama pek ümidim yoktu.
Yarışmaya yolladığınız karikatür için çok uğraştınız mı, günlerce çizdiniz mi?
- Yarım saat bile sürmedi. Nasıl aklıma geldiğini bilmiyorum.
Birincilik ödülü kazanmanız yakın çevrenizi şaşırttı mı?
- Karikatürlerim altı aydır Açık Radyo'nun ‘‘aciksite.com’’unda her gün yayınlanıyor ama kimse de telefon açıp çok beğendim, demedi. Eski eniştem, şimdi en iyi arkadaşım Ömer Madra'nın, kardeşim Piyale'nin desteğini saymıyorum. Ta ki bu olaya kadar. Düşünün, Aydın Doğan karikatürün ustalarını oturtmuş. Şu Ateş Gülcügil'in karikatürüne bir bakın, nasıl yapmış, diyor bir bakıma. Ben karikatürüme bir bakın, nasıl olmuş diye o Turhan Selçuk'u, Tan Oral'ı biraraya getiremem ki. Aydın Bey bizim için büyük bir organizasyon yapıyor. Bu nedenle karikatürlerim için bir e-mail ya da telefon gelmese bile artık içim rahat.
Ödülü aldım, bir defaya mahsus parladım, kaybolup gideceğim gibi kaygılarınız var mı?
- Karikatür yapmayı sürdüreceğim. Ama sıkıntılı bir kişiyim. Baktım karikatür uzuyor, bırakıyorum. Fazla sıkıntıya gelemiyorum.
Emeklilikle gelen karikatüristlik hangi özelliğinizle bütünleşti? İyi çizmek iyi karikatür değil çünkü?
- Herşeye kızan, hoşnut olmayan bir tabiatım var. Huzursuz, rahatsız bir insanım. Ülkenin durumu için çok üzgün, bıkkın biriyim. Etrafımda olanlara itiraz ediyorum. Bu imkanı karikatür sağladı bana. Ödülü ben kazandım, çocuğum gülüp oynuyor ama ülkede genel olarak bir mutsuzluk hakim. Türk milleti olarak teknolojiye katkımız olmaması beni çok üzüyor. Dünyaya bir çanak koymuşlar. Herkes kültür, teknoloji için içine bir şeyler atıyor. Ama biz atmıyoruz. Sadece alıyoruz. Bu beni tarifsiz bir şekilde rahatsız ediyor. Bunun da karikatürünü yaptım.
Herşeye muhalif olmanız sizi çekilmez kılıyor mu?
- Hem de nasıl. Öyle çekilmez insanım ki ben kendime katlanamıyorum.
Milli Takım'ın Dünya Kupası'ndaki başarısına sevinmişsinizdir hiç olmazsa?
- Hayır. Final gibi büyük bir fırsat kaçtı. Bir daha böyle rakipler bulamayız ki final için. Çin, Kore, Kostarika, Japonya... Bunlar futbol bilmiyor ki. Dünya kupalarındaki üçüncülerin listesini çıkarmak lazım. İngiltere, Fransa varsa memnun olalım. Memlekette zaten ikinci, üçüncü olmak seviliyor. Üçüncü olmayıp da daha ne olunacak? Kore'ye yenilecek miydik?
En son neye sevindiniz?
- Karikatürde birincilik ödülü aldığıma sevindim. UEFA şampiyonluğuna sevindim. Fatih Terim'in dışarı gitmesine sevindim ama yarım kalmasına üzüldüm.
'68 kuşağındansınız. O dönemde de muhalif ve statükodan hoşnutsuz muydunuz?
- '68 kuşağındanım ama o kuşakla yaşamadım. Ankara Koleji'ndeydim. Lise birde iki sene çakarak atıldım. Langırt salonlarına çok takıldım. Okuldan çıktım. Askere gittim. Bu sırada kolej arkadaşlarım üniversitede okuyordu. Askerlik dönüşü akşam lisesine başladım, dört yıl okudum. ODTÜ Elektronik Bölümü'nü kazandım. 1972-76 yılları arasında öğrenciydim. Gençlik eylemleri oluyordu ama ben hem yaşça çok büyüktüm hem de evliydim.
Bütün gün evdesiniz. Karikatür dışında neler yapıyorsunuz?
- Marketten alışveriş yapmak benim görevim. Eve temizlikçi geldiğinde odaya kapanıyorum, dışarı çıkmıyorum. İnternette briç oynuyorum. Evimden Amerikalı'yla, Eskimo'yla, Çin'yle briç oynuyorum. Briçle ilgili kitaplar okumak, en büyük merakım. Briçle ilgili 100 kitabım var.
Genel müdürdü karikatürist oldu
Ateş Gülcügil, 1945'te Denizli'de doğdu. Evli, iki kız babası.
Babası Mustafa Gülcügil, Demokrat Parti'den 1950-58 yılları arasında Denizli Milletvekili. Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı. 12 Eylül'den önce İçişleri Bakanı'ydı.
1983-90 yılları arasında elektronik sektöründe genel müdür yardımcılığı ve genel müdürlük yaptı.
1989'da ilk motosikletini aldı. 1992'de tek başına motorla Bodrum'a gitti, döndü.