Hürriyet'e Mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Hürriyete Mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2002 01:51

Bakan: Benim için tek hayvan dahi kesilmedi

GAZETENİZİN 29 Mart tarihinde ‘‘33 Tosun Sorusu’’ ana başlığı altında ‘‘Sayın Bakan, Ulaş Devlet Üretme Çiftliği'nde damızlık olarak yetiştirilen 133 koyun ve 33 tosunun kesilerek size ve misafirlerinize ikram edildiği doğru mudur?’’ başlıkları altında verilen haberler kamuoyunu yanlış bilgilendirici mahiyettedir ve gerçekleri yansıtmamaktadır.

İnceleme ve temaslarda bulunmak üzere Sıvas'a yaptığım ziyaretler sırasında, Tarım İşletmeleri Müdürlüğü'ne bağlı Ulaş Tarım İşletmesi'ne de gittim. Bu ziyaret ve incelemelerim sırasında ne benim için, ne de beraberimde bulunan misafirlerim için tek bir hayvan dahi kesilmemiştir.

İlk bayan milli kayakçı benim

17 Mart'ta yayımlanan ve bir de düzeltmeye konu olan ilk bayan milli kayakçı haberinizle ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu duydum:

Saint Moritz'de 1976 yılındaki Dünya Junior Şampiyonası'na katılarak ülkemizin ilk milli bayan kayakçısı oldum. Daha sonra da çeşitli defalar Türkiye şampiyonlukları kazandım ve ülkemizi yurtdışında birçok kez temsil ettim. Bu nedenle Türkiye'nin ilk milli bayan kayakçısı unvanı bana aittir. Federasyon kayıtları da bunu doğrulamaktadır.

Yazınızda anlatılmak istenen, sanıyorum Kelime Aydın'ın ilk kez (kuzey disiplini kayakta) olimpiyatlara katılan Türk bayan sporcu olmasıdır.

Bu düzeltmenin yapılmasını rica ederim.

Fidan Kırbaç ÖZBAKIR

Ahmet Özal ve kravat iğnesi

GAZETENİZDE
geçtiğimiz günlerde Ahmet Özal'ın ANAP'a geçeceğine ilişkin bir haber yayımlandı. Haberde Ahmet Özal'ın, babasına ait altın kravat iğnesini de Mesut Yılmaz'a hediye edeceği belirtiliyordu. Oysa ki katılım töreninde böyle bir durum olmadı. Zaten insan, babasından kalan ve manevi değeri olan anıyı götürüp de bir başkasına vermez. Ancak daha sonra bu haberinizi düzeltme gereği duymadınız.

Sadık TURNA

Emekli Öğretmen

Gemlik/BURSA

EDİTÖRÜN NOTU:

Yayımladığımız haberde, Ahmet Özal'ın kravat iğnesini Yılmaz'a takmayı düşündüğü, ancak henüz kesin kararını vermediği belirtiliyordu.


Yoksulluk sınırı Almanya’daki kadar mı?

YOKSULLUK sınırını, Türkiye için 1 milyar 44 milyon diye vermişsiniz. Bu 935 Euro yapıyor. Almanya'da da aşağı yukarı 1100 Euro. Demek ki Türkiye ve Almanya arasında artık hiçbir fark kalmadı. Bu tür haberleri verirken dikkat etmeniz gerektiğini sanıyorum.

Sıtkı BAŞOĞLU

EDİTÖRÜN NOTU:

Sözü edilen rakamlar, Kamu-Sen'in araştırmasına dayanıyordu. Sendika verilerine göre 1 milyar 44 milyon lira, 4 kişilik bir ailenin, kira, giyecek, yakacak, ulaşım, eğitim, sağlık ve haberleşme giderlerinden oluşan yoksulluk sınırı.


Zara'nın ameliyatı

26 Mart tarihli Zara ile ilgili haberinizin girişinde ‘‘Önceki gün beyin ameliyatı olduğu’’ yazılıydı. Ancak haberin altında, ‘‘Dün apar topar hastaneye kaldırıldı’’ deniyordu. Önceki gün ameliyat olan biri dün nasıl hastaneye kaldırılır?

Yine aynı gün bir cinayet haberinde de ‘‘Tüfeği montunun altından çıkardı’’ deniliyor, ancak fotoğrafta üzerinde deri bir ceket olduğu anlaşılıyor.

Teşekkürlerimle.

Hakverdi Turhal

OKURLARIMIZDAN KISA KISA

ATİLLA GÜNGÖR: 7 Nisan tarihli gazetenizde, Deniz Baykal'ın projesiyle ‘‘300 bin çocuğa burs verilecek’’ haberinde, büyük punto ile 300 deniyor, yazı içinde birkaç yerde 300 bin deniyor.

ERALP BAŞER: 3 Nisan'da yayımladığınız intihar haberi, toplumun zaten bozuk olan ruh sağlığını iyice bozmaktadır. Bu haberle, sorunlarına çözüm arayan insanlara intiharı bir çözüm olarak sunmaktasınız.

HALE ERGİN: 5 Nisan tarihli gazetenizdeki bir haberde, Düzce'miz ilçe olarak belirtilmiştir. Düzce, 12 Kasım depreminden sonra il olmuştur. Bunu dikkate almanızı rica ediyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!