Hürriyet'e mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Hürriyete mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2003 01:56

Bir öncü adım ve yanlışlar

OKURLARIMIZ hatırlayacaklar, bu köşede geçen hafta Hürriyet muhabiri Mustafa Kınalı'nın, kendi yazdığı bir haberin gazetede yer alış biçimi nedeniyle yazı işlerine yönelik eleştirisi yer aldı.

Bir muhabirin, kendi gazetesinin yazı işlerini böyle yazılı olarak eleştirmesi, bu eleştirinin de yine kendi gazetesinde yayımlanmasının örneğinin olmadığını biliyorduk. Türk basını, ‘‘Kol kırılır, yen içinde kalır’’ teamülüne alışıktı.

Bu olay, Hürriyet'in gazetecilikte etiğe verdiği önemin bir yansımasıydı.

Kınalı'nın bu eleştirisi geçen hafta içinde bazı gazetelere konu oldu. Ancak üzülerek gördük ki, çok olumlu bir adım olduğu halde olay alaya alınmaya, kinayeli bazı sözlerle taraflar hırpalanmaya çalışıldı.

Okurlarımız bilmelidir ki, dünyanın en ciddi gazeteleri gibi basında etiğe inanan Hürriyet Gazetesi'nin hem okurundan, hem muhabirinden, hem de haberin taraflarından özür dilememe kompleksi yok.

Hürriyet'i hazırlayanlar, gazetecilerin de yanlış yapabileceklerine inanıyorlar.

Darısı, diğer gazetelerin başına.

Okur Temsilcisi


Pako’ya mektup


PAKO
bizlerin sevgilisi, hayvanların duygularının temsilcisi ve benim küçük kahramanım. Sevgili Pako! Sen her zaman ve daima sevgisi ve hoşgörüsü olan insanların alanındaydın zaten. Sensiz olmaz! Asla gitme! Bırak seni anlamayanlar duygusuz yürekleriyle kendi dünyalarında kalsınlar.

Beyhan KABADAYI /İSTANBUL

UMARIM ‘‘Artık gitme zamanı’’
diyen sevgili Pako, sadece alınganlık gösteriyordur. Bir yazı yüzünden binlerce okurunu terk edip gidemez. Eleştirilmen, doğru yolda olduğunu gösterir. Haftaya görüşmek dileğiyle...

F.Fatma YURTSEVER

filizky@yahoo.com



Lara’nın intiharı


LARA Falay'ın intiharı ve Üsküdar Amerikan Lisesi'ne Milli Eğitim Müfettişleri tarafından verilmiş ihtar ile ilgili haberiniz, Türkiye'nin gözbebeği ve gururu olan Üsküdar Amerikan Lisesi'ni küçük düşürücü ve yaralayıcı niteliktedir. Ülkemizde Üsküdar Amerikan Lisesi kalitesinde eğitim veren okulların sayısı zaten parmakla sayılacak kadar azdır. Bu seviyedeki bir okulda Türkiye'nin ilerideki beyinlerini yetiştirenleri yaralamak yerine korumaya çalışsaydınız daha hayırlı olmaz mıydı? 125 yıldır ülkemize en iyi derecede hizmet veren ve Türkiye'yi önemli yerlerde temsil edebilecek beyinler yetiştiren, böylesine eşsiz bir okulun onurunu bu şekilde rencide etmek, Hürriyet'e yakışmadı. Böyle bir konuda daha az ‘‘haber’’ yaratmanızı ve daha çok ‘‘ülkemizin iyiliği’’ adına hareket etmenizi beklerdim.

Cem TELVİ

c-telvi@northwestern.edu

TEMSİLCİNİN NOTU

Arkadaşımız Şermin Sarıbaş'ın bu atlatma haberi, dava dosyasına eklenmiş müfettiş raporlarından alınmıştı. Rapor, arkadaşımızın elinde bulunuyor. Hürriyet'in ‘‘1’’ numaralı yayın ilkesi, ‘‘Gazetecilikte temel işlev, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan ve hiçbir baskının etkisi altında kalmadan, en kısa zamanda ve edinilebilen tam bilgiyle kamuoyuna iletmektir’’ şeklindedir. Haberdeki taraflardan biri olumsuz etkilenecek diye haberin gizlenmesi bu ilkeye ters düşer.



50 bin Türk sanal kumarbaz


13 Şubat tarihli gazetenizde yer alan ‘‘50 Bin Türk Sanal Kumarbaz’’ başlıklı haberiniz, bence reklama dönük. Haberde, insanlara kumar oynatarak para kazanmayı amaçlayan bu kumar sitesinin reklamı yapılmaktadır. ‘‘Haberin amacı, zaten tehlikeye dikkat çekmektir’’ diye bir savunma yapmaya kalkmayın. Saygılar.

Yaşar ÖZKILIÇ/YALOVA


F-15 değil F-18


SEVGİLİ Hürriyet mensupları, 22 Şubat'ta gazetenizde yer alan ABD uçağının modeli yanlış yazılmış. Akdeniz'deki USA askeri teçhizatı yüklü gemilerin korumasında kullandığınız fotoğrafta yer alan uçak, F-15 değil F-18 Hornet avcı uçağıdır. Eğer yayımlanan fotoğraf bu konuyla ilgili gerçek fotoğraf ise bir hata yapılmaktadır.

Mehmet İSTEMİ

istemi@superonline.com

TEMSİLCİNİN NOTU

Birkaç dikkatli okurumuz daha bu konuda bizi uyardı. Fotoğrafı çeken Hürriyet muhabirleri şöyle dediler:

Uçaktan Akdeniz'deki gemilerin fotoğrafını çekerken, 2 savaş uçağı bir anda bizim uçağın önünden geçti. Bu, havacılık kurallarına göre geri dönün anlamına geliyordu. Bu 2 uçağın geçişi çok hızlı olduğu için fotoğraf ve görüntünün kayıt süresi çok az oldu. Çıplak gözle fark edebildiğimiz kadarıyla F-16 uçağı olduğunu sandık. İndikten sonra çok net olmayan ve tek yönden çekilen fotoğrafı büyütüp kataloglarla karşılaştırdık ve F-16 değil F-15'e benzediği kanaatine vardık. Haber Hürriyet'te F-15 olarak yayımlandı. Ertesi gün, uçağın F-18 olduğunu biz de fark ettik.



Kadına isot benzetmesi


17 Şubat tarihli gazetenizin ilk sayfa üst baş köşesinde verdiğiniz ‘‘Kadınlar isot gibidir, yedikçe yiyesin gelir’’ yazısını, fevkalade üzücü buldum. Bu sözler, ilk başta toplumun kültür seviyesini düşürmeye yöneliktir. Cumhuriyet kanunları önünde kadın-erkek eşitliğine bir saldırıdır. Kadını aşağılayıcı ve bir eşya-yiyecek seviyesine indiren mantıksız ve dilbilgisi kurallarına bile uymayan bir sözdür.

Saygılarımla.

Gökhan UĞURTAŞ


Eğitim ve sanat


EĞİTİM
ve sanat... Toplum yaşamının iki önemli unsuru. Bireyi birey yapan, insanı kişi yapan iki önemli unsur. Gazetenizde sanat haberleri iyi de, eğitim ve eğitimci haberleri az. Ancak sansasyonel birkaç haber -falanca öğretmen filanca öğrenciyi komaya soktu- oluyor. Bunu eleştiriyorum. Lütfen gerçek eğitim ve sanat haberleri istiyorum.

Yusuf İPEKLİ


Yazarlara yorum hakkı


BEN köşe yazarlarınızın o günkü yazdığı yazılar hakkında kendi düşüncelerimi ve eleştirilerimi yazmak isterdim. Ama böyle bir uygulamanız yok. Okuyucu yorumlarının, o köşe yazarının makalesinin altında yayımlanmasını bekliyorum. Böyle bir uygulama başlatırsanız çok memnun olurum.

Günnur ÇELİK

celik@kou.edu.tr



Hırsızlara Karşı Mücadele Timi


17
Şubat tarihli gazetede yer alan ‘‘Hırsızlara Karşı Mücadele Timi’’ haberinde eski eşim Ömer Faruk Atak'ın adı geçmemeliydi. Haberde sözü edilen takılar aileme aittir. Eski eşime ait değildir. Ayrıca biz bir tim değiliz, yaptığımız bir arkadaş dayanışması.

N. Keriman TUNCA


900 yıl önce Osmanlı yoktu


16
Şubat tarihli gazetenin, ‘‘Silahlar Modern Ama Beyinler İlkel’’ yazısının son paragrafında, ‘‘Buna örnek olarak da Sırp askerlerinin Bosna ve Kosova'da 900 yıl sonra Osmanlı'ya duyulan öfkeyle intikam almaya kalkmalarını gösteriyor’’ denilmektedir. 900 yıl önce I. Kılıçarslan, Anadolu'da Haçlı askerleriyle savaşıyordu. Osmanlılar'ın bağlı olduğu Kayı boyu, 900 yıl önce bırakın Balkanlar'a yerleşmeyi, daha Anadolu'ya bile gelmemişti. 1989 yılında Sırpların 1. Kosova Savaşı'nı büyük bir öfkeyle andıkları hatırlanırsa, herhalde ‘‘600 yıl sonra’’ ifadesi yerine yanlışlıkla ‘‘900 yıl sonra’’ denilmiştir.

Murat Fidanlı

mfidanli@mynet.com



OKURLARIMIZDAN KISA KISA


BİNNUR KAYA Gazetenizin Hobi Dünyası ekini çok beğendim. Ancak birkaç sayısına ulaşamadım. Lütfen eski sayıları edinmemizi sağlayın.

AHMET HAMDİ TÜREDİ Bedelli askerlik konusunu lütfen yeniden gündeme getirin. Bizlerin ekonomik durumları göz önüne alındığında en mantıklı çözüm yine bedelli askerlik.

İSMAİL ÖZKAN Türk vatandaşları, yurtdışına çıkışlarında gümrük kapılarında 70 milyon lira ödemek zorunda bırakılıyorlar. Yazarlarınız neden bunu gündeme getirmiyorlar?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!