Hürriyet'e Mektuplar
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2002 02:02
Gazete mürekkebi çocuklara zararlı mı?
KENDİMİ bildim bileli Hürriyet okuyorum. Son dönemlerde, gazete okuduktan sonra ellerim çok kirleniyor. Siz de gazete okuduktan sonra ellerinizi yıkayın, elinize bulaşan kara mürekkepleri görün. Ayrıca bu kolay bulaşan baskı boyalarınızın insan sağlığına zarar verip vermediğini belirten mevcut belge veya çalışma sonucu varsa yayımlamanızı rica ediyorum. Çünkü 7 yaşında yeni okumaya başlayan kızım da gazetenizi okuduktan sonra farkında olmadan eline bulaşan mürekkebi yalıyor.
Yalçın ÇOKAN
ycokan@superonline.com
TEMSİLCİNİN NOTU
Okurumuzun bu sorusunu, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sindirim, Karaciğer Beslenme Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu'na sorduk. Pehlivanoğlu, iki küçük çocuk babası olarak beni de aydınlatan şu yanıtı verdi:
Uzman gözüyle
DEĞİL
TÜM dünyada önemli bir sorun olan çevre kirliliği, özellikle bebek ve çocukları tehdit eder. Gelişmekte olan ve kurşunsuz benzin kullanımının yaygın olmadığı ülkelerde çeşitli toksin (zehir) ve ağır metaller vücutta birikir. Kurşun, bu toksinler arasında en başta gelen maddedir. Çeşitli boyalar ve kimyasal maddeler içinde bulunan kurşun, iç organlarda yavaş yavaş depolanır. Sonuçta çocukta karın ağrısı, baş ağrısı, iştahsızlık, öğrenme güçlüğü ve kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde kurşunsuz benzin kullanımı zorunludur. Çocukların kullandığı boya ve kalemler kurşunsuz teknolojiyle üretilir.
Ancak bazı geri kalmış ülkelerde hálá, toksin içeren ilkel boyaların tüketildiği bilinir. Gazete basımında kullanılan mürekkep ve boyalar kurşun ve diğer toksinlerden tam olarak arındırılmıştır. Ülkemizdeki gazetelerde kullanılan boyaların ABD ve Avrupa ülkelerine göre çok daha kaliteli olduğunu biliyorum. ABD'de ele alınan bir gazete, ter ve sürtünmenin etkisiyle derhal cildi boyadığı halde, Türkiye'de basılan gazete ve dergilerde böyle bir sorun yaşanmaz. Yasal yollardan ithal edilen ve güvenli mürekkep ve boyalarla basılan gazetelerimiz çocuklarımız için risk taşımaz. Ancak bebek ve çocukların gazete káğıdını ağza alarak çiğneme ve yutmalarının birçok başka tehlike ve hastalıklara neden olabileceğine de dikkatinizi çekmek isterim.
Onlar açıldı biz kapandık
23 Aralık tarihli gazetenizde yine türban konusu ele alınmış. Defalarca Türkiye'nin diğer Müslüman ülkelerden farklılığını, daha ileri olduğunu, hiçbir zaman Türkiye'nin onlar gibi olmayacağını, İslamiyet'i en güzel Türkiye'nin yaşadığını sayfalarınıza taşıdınız. Ama şimdi nedense bakan eşlerinin türban takması konusunda diğer ülkeleri örnek gösteriyorsunuz. Bu, ya yayınlarınızdaki tutarsızlık ya da bilinçli bir türban düşmanlığıdır; hangisi olduğuna ben bir okur olarak karar verdim. Türkiye sadece türban takmayanların yaşadığı bir ülke değil.
Ramazan ÇELEBİ
ramazan_celebi@ilsan.com.tr
Hiç hoş bulmadım
‘‘Onlar Açıldı, Biz Kapandık’’ haberinizi hiç hoş bulmadığımı söyleyeyim. Sizinki gibi Türkiye'de çok okunan bir gazete, bu tarz popülist yaklaşımlarla haber yapmamalı. Olabilir, türbanı ya da başörtüsünü tasvip etmiyor olabilirsiniz; ama bu şekilde yayın hiç hoş değil.
Ertuğrul Deniz
anneciva@yahoo.com
Ecstasy haberinin satır araları
24 Kasım'da yayımladığınız ‘‘Ecstasy Kullanımı Patladı’’ başlıklı haber beni çok şaşırttı. Kullanımı yasak, bağımlılık ve benzeri pek çok kötü etkisi olan böyle bir maddeyi nasıl bu derece özendirici şekilde tanıtırsınız? Bu yazıyı sadece Ecstasy'nin ne kadar kötü olduğunu bilen kişiler değil, aynı zamanda değişik heyecanlar arayan genç insanlar da okumuyor mu?
‘‘Alkol gibi yan etkileri yok’’, ‘‘Sonra araba kullanıyorsunuz’’, ‘‘İçkiden daha ucuz’’, ‘‘Daha iyi kafa yapıyor’’... Bunlar, satır aralarında yazmış olduğunuz Ecstasy'nin birkaç kötü özelliğinden daha fazla öne çıkıyor.
En sevdiğim gazete olan Hürriyet'e bu haberi yakıştıramadım.
M. Tolga KALE
tolga.kale@mira.com.tr
Ümraniye sapığı
BENİM bu mesajı gönderme sebebim düzeltme ve serzeniştir. Malumunuz, meşhur sapık Ümraniyeli olarak kamuoyuna tanıtıldı. Halbuki bu zat ÜSKÜDAR ESATPAŞA'da ikamet etmektedir. Tamam çöp patladı, E tipi cezaevi var, meşhur Mustafa Kemal Mahallesi var ama bu olayda Ümraniye masumdur. Murat KABİL
kabil53@yahoo.com
İsa'nın son yemeği
12 Aralık tarihli gazetenizdeki ‘‘İsa'nın Son Yemeği’’ manşetinizi size yakıştıramadım. Hz. İsa ve 12 havarisi Hıristiyan değillerdi. Hz. İsa'nın yeni bir din kurmaya hiç niyeti de yoktu. Hepsi Yahudiydiler ve Hıristiyanlık Hz. İsa'nın ölümünden çok sonra İznik'te toplanan konsey tarafından kuruldu.
Hasan AKDENİZ
hasakdeniz@ttnet.net.tr
İzlemek isterdik
22 Aralık tarihli Pazar ekinizde okuduğum ‘‘Ally McBeal’’ TV dizisiyle ilgili ‘‘Bundan sonra neler olacak?’’ başlıklı bölüm sebebiyle sizi protesto ediyorum. Bahsedilen ayrıntıları sizden değil, TV'den izleyerek öğrenmek isterdim. ‘‘İzlemenize gerek yok, biz size anlatırız’’ tavrıyla hareket etmişsiniz.
Sinan TOYDAŞ
sinan@fenerbahce.net
Hablemitoğlu’nu unutturmayın
LÜTFEN hepimiz, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti için sesimizi yükseltelim. Hürriyet'ten isteğimiz, her gün bu konuyla ilgili bir haber gündeme getirmesidir. Emniyet güçlerinden ricamız, bu olayı sanki devletin en üst seviyesine saldırı olarak kabul edip incelemeleridir. Amacı ne olursa olsun bu tür cinayetlerin mutlaka aydınlığa kavuşması gerekiyor. Türkiye'de artık böyle cinayetlerin kolaylıkla yapılamayacağını ispat etmemiz gerekir. Saygılarımla.
Gökhan YILDIRIM
gokhany@optonline.net
KISA KISA...
METE AKIN Bazı yazarlarınızın, KKTC hakkındaki görüşleri çok yanlı. Zamanında Hürriyet, Kıbrıs konusunda, Kıbrıslı Türklerin en büyük destekçisi ve davanın takipçisi idi.
LANETH BİLGE İstanbul ve Ankara baskısında olduğu gibi Anadolu baskısında da eğer mümkünse tam sayfa insan kaynaklarının yayımlanmasını istiyorum. E-postamı dikkate almanız dileğiyle.
ŞEVKET BÜLENT YAHNİCİ 16 Aralık tarihli gazetenizde yer alan ‘‘Eroin Satıcısı Başkan’’ haberinde adı geçen Ali Erecek, Taşkent İlçesi Bolay Belediye Başkanı iken 19.12.1999'da MHP'den istifa etmiştir.
KENDİMİ bildim bileli Hürriyet okuyorum. Son dönemlerde, gazete okuduktan sonra ellerim çok kirleniyor. Siz de gazete okuduktan sonra ellerinizi yıkayın, elinize bulaşan kara mürekkepleri görün. Ayrıca bu kolay bulaşan baskı boyalarınızın insan sağlığına zarar verip vermediğini belirten mevcut belge veya çalışma sonucu varsa yayımlamanızı rica ediyorum. Çünkü 7 yaşında yeni okumaya başlayan kızım da gazetenizi okuduktan sonra farkında olmadan eline bulaşan mürekkebi yalıyor.
Yalçın ÇOKAN
ycokan@superonline.com
TEMSİLCİNİN NOTU
Okurumuzun bu sorusunu, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sindirim, Karaciğer Beslenme Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu'na sorduk. Pehlivanoğlu, iki küçük çocuk babası olarak beni de aydınlatan şu yanıtı verdi:
Uzman gözüyle
DEĞİL
TÜM dünyada önemli bir sorun olan çevre kirliliği, özellikle bebek ve çocukları tehdit eder. Gelişmekte olan ve kurşunsuz benzin kullanımının yaygın olmadığı ülkelerde çeşitli toksin (zehir) ve ağır metaller vücutta birikir. Kurşun, bu toksinler arasında en başta gelen maddedir. Çeşitli boyalar ve kimyasal maddeler içinde bulunan kurşun, iç organlarda yavaş yavaş depolanır. Sonuçta çocukta karın ağrısı, baş ağrısı, iştahsızlık, öğrenme güçlüğü ve kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde kurşunsuz benzin kullanımı zorunludur. Çocukların kullandığı boya ve kalemler kurşunsuz teknolojiyle üretilir.
Ancak bazı geri kalmış ülkelerde hálá, toksin içeren ilkel boyaların tüketildiği bilinir. Gazete basımında kullanılan mürekkep ve boyalar kurşun ve diğer toksinlerden tam olarak arındırılmıştır. Ülkemizdeki gazetelerde kullanılan boyaların ABD ve Avrupa ülkelerine göre çok daha kaliteli olduğunu biliyorum. ABD'de ele alınan bir gazete, ter ve sürtünmenin etkisiyle derhal cildi boyadığı halde, Türkiye'de basılan gazete ve dergilerde böyle bir sorun yaşanmaz. Yasal yollardan ithal edilen ve güvenli mürekkep ve boyalarla basılan gazetelerimiz çocuklarımız için risk taşımaz. Ancak bebek ve çocukların gazete káğıdını ağza alarak çiğneme ve yutmalarının birçok başka tehlike ve hastalıklara neden olabileceğine de dikkatinizi çekmek isterim.
Onlar açıldı biz kapandık
23 Aralık tarihli gazetenizde yine türban konusu ele alınmış. Defalarca Türkiye'nin diğer Müslüman ülkelerden farklılığını, daha ileri olduğunu, hiçbir zaman Türkiye'nin onlar gibi olmayacağını, İslamiyet'i en güzel Türkiye'nin yaşadığını sayfalarınıza taşıdınız. Ama şimdi nedense bakan eşlerinin türban takması konusunda diğer ülkeleri örnek gösteriyorsunuz. Bu, ya yayınlarınızdaki tutarsızlık ya da bilinçli bir türban düşmanlığıdır; hangisi olduğuna ben bir okur olarak karar verdim. Türkiye sadece türban takmayanların yaşadığı bir ülke değil.
Ramazan ÇELEBİ
ramazan_celebi@ilsan.com.tr
Hiç hoş bulmadım
‘‘Onlar Açıldı, Biz Kapandık’’ haberinizi hiç hoş bulmadığımı söyleyeyim. Sizinki gibi Türkiye'de çok okunan bir gazete, bu tarz popülist yaklaşımlarla haber yapmamalı. Olabilir, türbanı ya da başörtüsünü tasvip etmiyor olabilirsiniz; ama bu şekilde yayın hiç hoş değil.
Ertuğrul Deniz
anneciva@yahoo.com
Ecstasy haberinin satır araları
24 Kasım'da yayımladığınız ‘‘Ecstasy Kullanımı Patladı’’ başlıklı haber beni çok şaşırttı. Kullanımı yasak, bağımlılık ve benzeri pek çok kötü etkisi olan böyle bir maddeyi nasıl bu derece özendirici şekilde tanıtırsınız? Bu yazıyı sadece Ecstasy'nin ne kadar kötü olduğunu bilen kişiler değil, aynı zamanda değişik heyecanlar arayan genç insanlar da okumuyor mu?
‘‘Alkol gibi yan etkileri yok’’, ‘‘Sonra araba kullanıyorsunuz’’, ‘‘İçkiden daha ucuz’’, ‘‘Daha iyi kafa yapıyor’’... Bunlar, satır aralarında yazmış olduğunuz Ecstasy'nin birkaç kötü özelliğinden daha fazla öne çıkıyor.
En sevdiğim gazete olan Hürriyet'e bu haberi yakıştıramadım.
M. Tolga KALE
tolga.kale@mira.com.tr
Ümraniye sapığı
BENİM bu mesajı gönderme sebebim düzeltme ve serzeniştir. Malumunuz, meşhur sapık Ümraniyeli olarak kamuoyuna tanıtıldı. Halbuki bu zat ÜSKÜDAR ESATPAŞA'da ikamet etmektedir. Tamam çöp patladı, E tipi cezaevi var, meşhur Mustafa Kemal Mahallesi var ama bu olayda Ümraniye masumdur. Murat KABİL
kabil53@yahoo.com
İsa'nın son yemeği
12 Aralık tarihli gazetenizdeki ‘‘İsa'nın Son Yemeği’’ manşetinizi size yakıştıramadım. Hz. İsa ve 12 havarisi Hıristiyan değillerdi. Hz. İsa'nın yeni bir din kurmaya hiç niyeti de yoktu. Hepsi Yahudiydiler ve Hıristiyanlık Hz. İsa'nın ölümünden çok sonra İznik'te toplanan konsey tarafından kuruldu.
Hasan AKDENİZ
hasakdeniz@ttnet.net.tr
İzlemek isterdik
22 Aralık tarihli Pazar ekinizde okuduğum ‘‘Ally McBeal’’ TV dizisiyle ilgili ‘‘Bundan sonra neler olacak?’’ başlıklı bölüm sebebiyle sizi protesto ediyorum. Bahsedilen ayrıntıları sizden değil, TV'den izleyerek öğrenmek isterdim. ‘‘İzlemenize gerek yok, biz size anlatırız’’ tavrıyla hareket etmişsiniz.
Sinan TOYDAŞ
sinan@fenerbahce.net
Hablemitoğlu’nu unutturmayın
LÜTFEN hepimiz, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayeti için sesimizi yükseltelim. Hürriyet'ten isteğimiz, her gün bu konuyla ilgili bir haber gündeme getirmesidir. Emniyet güçlerinden ricamız, bu olayı sanki devletin en üst seviyesine saldırı olarak kabul edip incelemeleridir. Amacı ne olursa olsun bu tür cinayetlerin mutlaka aydınlığa kavuşması gerekiyor. Türkiye'de artık böyle cinayetlerin kolaylıkla yapılamayacağını ispat etmemiz gerekir. Saygılarımla.
Gökhan YILDIRIM
gokhany@optonline.net
KISA KISA...
METE AKIN Bazı yazarlarınızın, KKTC hakkındaki görüşleri çok yanlı. Zamanında Hürriyet, Kıbrıs konusunda, Kıbrıslı Türklerin en büyük destekçisi ve davanın takipçisi idi.
LANETH BİLGE İstanbul ve Ankara baskısında olduğu gibi Anadolu baskısında da eğer mümkünse tam sayfa insan kaynaklarının yayımlanmasını istiyorum. E-postamı dikkate almanız dileğiyle.
ŞEVKET BÜLENT YAHNİCİ 16 Aralık tarihli gazetenizde yer alan ‘‘Eroin Satıcısı Başkan’’ haberinde adı geçen Ali Erecek, Taşkent İlçesi Bolay Belediye Başkanı iken 19.12.1999'da MHP'den istifa etmiştir.