Kral Hüseyin ve Atatürk11 Kasım tarihli gazetenizde Sayın
Yener Süsoy'un, Sayın
Ülkü Adatepe ile yaptığı
‘‘Kral Hüseyin beni de öldürürdü’’ başlıklı röportaja istinaden aşağıdaki cevapları yayınlamanızı rica ederiz:
1. Sayın
Ülkü Adatepe, merhum
Atatürk ile Haşimi Ürdün Krallığı kurucusu Kral
Abdullah Bin Al-Hüseyin'in görüşmelerinde yanlarında bulunduğunu belirtmiştir. Bu da Sayın
Ülkü Adatepe'nin belirtilen zamanda olayı hatırlayacak bir yaşta olduğunu göstermektedir. (Gazetenizde yayınlanan fotoğrafta da Ülkü Hanım 7-9 yaşlarında görünmektedir.) 1938 yılında rahmetli
Kral Hüseyin'in 3 yaşından daha küçük olduğuna dikkatinizi çekmek isteriz. Gazetenizdeki haberde Sayın
Ülkü Adatepe'nin ifadesine göre,
Atatürk'ün vefatından sonraki bir dönemde Kral
Birinci Abdullah'ın Türkiye'yi ziyareti sırasında o zamanlar henüz prens olan
Hüseyin ile evlenmesi için kendisini babasından istemiştir. Ancak bu olay kurucu
Kral Abdullah'ın 20.07.1951 yılında şehit olmadan önce gerçekleştiğini ve bu da
Prens Hüseyin'in belirtilen tarihte 15 yaşında olduğunu göstermektedir. (Kendisi 14.11.1935 doğumludur.)
Biz burada bu olayın doğru olup olmadığını tartışamayız. Çünkü Sayın
Ülkü Adatepe dışında, bu olayda adı geçen kişiler rahmetli olmuşlardır. Ancak biz Majesteleri
Kral Hüseyin ve Sayın
Ülkü Adatepe olayını, olayın zamanını ve şahısların yaşlarını dikkate alarak bazı aydınlatmaları gazeteniz okurlarının takdirine bırakıyoruz.
2. Bizim için önemli olan ve gazetenizde yer alan bu röportajda, merhum
Kral Hüseyin'in ilk eşinin ölümüne sebep olduğu belirtilmiş olmasıdır. Zira merhum
Kral Hüseyin'in ilk eşi Prenses
Dina Abdulhemid'dir ve kendisiyle 1955 yılında evlenmiştir. Prenses
Dina hálá hayatta ve sağlıklıdır.
3. Bize göre başlığınız da konuya uygun değildir. Hem doğruyu yansıtmıyor, hem de kışkırtıcı. Türkiye'yi ve Türk halkını çok seven Ürdün liderinin bu kadar üzerine gidilmemeliydi.
Ürdün Büyükelçiliği
Ankara-Türkiye79 yıl önce ‘yalaka’ yoktuRAHMETLİ Hüsrev Gerede'nin anılarıyla ilgili olarak, sınıf arkadaşım Sayın
Altemur Kılıç'ın gazetenizde çıkan yazısını okudum.
Kılıç Ali Bey ve
Salih Bozok Bey gibi gerçek kahramanlar için
‘‘yalaka’’ tabirinin kullanılması fevkalade üzücüdür.
Şimdi Türkçemize
‘‘yalaka ve maganda’’ gibi yeni kelimeler girdi. 79 yıldan beri Türkçe konuşuyorum, bunların ne anlama geldiğini bilmiyorum, ancak kötü anlamları olduğu anlaşılıyor.
1919 yılında
Hüsrev Bey'in
‘‘yalaka’’ kelimesini kullanmış olması mümkün değildir. Anılar kitabını hazırlayan Sayın
Sami Önal bundan önce gazetede çıkan beyanatında, zamanımız Türkçesine uyum sağlamak için Anılar'daki bazı kelimelere rötuş yaptığını açıklamıştı. Bu nedenle esas metin tekrar incelenmelidir.
Rahmetli
Salih Bozok, babam
Celal Derviş'in çok yakın dostu idi.
Atatürk ölünce,
‘‘Ben Atatürk'süz yaşayamam’’ diyerek göğsüne tabancasını dayayıp tetiğe bastı, kurşun kalbini sıyırdı, kıl payı ölümden döndü. Ben ortaokul talebesiydim, olayın içinde bulundum. Böyle bir kahraman
‘‘yalaka’’ olamaz.
Neşe DERİŞSu ürünleri ihracatı ülkeye katkı sağlıyorGAZETENİZDE su ürünleri sektörü ve üreticileri hakkında yayınlanan haberler, kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir.
Su Ürünleri İşletmeleri, 11 bakanlık tarafından belirlenen bölgelerde yaptığı üretim ve 60 milyon dolara yakın ihracatıyla ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Sektörümüzün yurtdışındaki pazar payını artırmak için mücadele vermekte olduğu bugünler, sizin de takdir edeceğiniz gibi ülkemizin üretime, iş sahalarına ve ihracat girdisine en çok ihtiyacı olduğu günlerdir.
Avrupa'da senelerce devlet desteğiyle kurulan ve üretim yapan balık üretim çiftliklerinin Türkiye'de şahsi imkánlarla kurulması ve üretim yapılmasının yanında, hakkımızda çıkan tek taraflı haberlerle mücadele etmek zorunda kalmamız, yaşamış olduğumuz krizlerin ve geri kalmışlığın sebepleri arasındadır.
Ülkemizin kalkınması için üretim yapacağımızı, tek taraflı ve haksız haberlerle sonuna kadar mücadele edeceğimizi bilmenizi isteriz.
Hakan GÖKÇEK
Hatko Su Ür. Gn. Md.Borsa verileri okunmuyorBENİM şikáyetim, Hürriyet Gazetesi'nin 10. sayfasındaki
‘‘Borsanın dünkü verileri’’ tablosuyla ilgili. Bu tabloya ayırdığınız yer (15x40 cm.) yıllardır aynı kalırken, tabloya giren şirket sayısı her geçen gün arttı. (Şu an 300 civarında.) Bu da puntoların gitgide küçülmesine ve sonucunda da
‘‘okunamaz hale gelmesine’’ sebep oldu. Gerçekten ben bu verileri artık okuyamıyorum. Düzeltilmesi ricasıyla.
Volkan OKUR
TEMSİLCİNİN NOTU: Gazetemizin Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, ‘‘Okurumuz çok haklı. Uyarısını değerlendireceğiz’’ dedi.Bağımlıdan mektupHÜRRİYET'i elimden geldiğince okuyorum. Dikkatimi çeken husus, gazetede ve ekinde gençleri uyuşturucudan kurtarmaya yönelik bir köşe bulunmaması. Halbuki gazetenizin pazar ekinde puro köşesi bile bulunmakta. Gençleri uyuşturucu illetinden uzak tutabilmek için bir köşe hazırlasanız eminim ki benim gibi tuzağa düşürülüp bu illete alıştırılan yüzlerce insanın gözünü açabilirsiniz. Ve bu sayede yüzlerce, binlerce anne-babaya ışık tutmuş olursunuz.
Çetin YURDAGÜVEN
Bahçecik E Tipi Kapalı Cezaevi/TrabzonSeçim tahminleri4 Kasım tarihinde yayımladığınız haberde, şirketimizle ilgili olarak iki yanlış yapıldı. Öncelikle DEHAP'ın alacağı oy tahmini, yüzde 15.6 olarak verildi. Biz DEHAP'ın alacağı oyu, % 6.2 olarak tahmin etmiştik. Ayrıca şirketimizin seçimlere ilişkin 5 Ekim tarihli tahminlerinin sadece alt limitleri dikkate alındı. Oysa gazetenize de yolladığımız tahminlerimiz şöyleydi:
Parti Oy Oranı
AKP 29.9-35.4
CHP 18.3-21.6
DYP 9.2-10.9
GP 9.0-11.0
MHP 6.2-7.6
ANAP 2.8-3.5
Dr.Cem YAŞİN
SİT-Stratejik İletişim Tasarımı Danışmanlık A.Ş. Başkanı
TEMSİLCİNİN NOTU:
Şirketin sözünü ettiği 5 Ekim tarihli anket, ilgili muhabirlerimize ulaşmadığı için farklı rakamlar yayımlandı.Murat Şahin'le aşk yaşamadımGAZETENİZİN 4 Ekim Cuma günkü sayısında, 2'nci sayfada müvekkile
Deniz Akkaya'nın
Murat Şahin'le aşk yaşadığına ilişkin
haber yayımlandı. Bu haber tamamen gerçek dışı ve hayal ürünüdür.
Deniz Akkaya ile
Murat Şahin arasında herhangi bir görüşme olmadığı gibi aşk yaşamaları da söz konusu değildir. Kamuoyunun bilgisine sunulur.
Deniz Akkaya
Vekili Av. Ceyla Akay
Av. Bekir ÇınarOKURLARIMIZDAN KISA KISA SENEM ERTAN: Üniversite öğrencisiyim. 6 Kasım'da yayımladığınız
‘‘Hepsi okumuş çocuklar’’ başlığını, düzeyli gazetecilik anlayışına sığdıramadım. Milletimizi temsil edecek milletvekillerini böyle alaya almak doğru değil.
SÜLEYMAN ÖNCEL: Konya Meram İlçesi'ne bağlı Çarıklar Kasabası ilköğretim okulu için yazıyorum. Okulumuzun imkánları son derece kısıtlıdır. Bizim de kaynak eser niteliğinde ansiklopedilere ihtiyacımız vardır.