Serkan AKKOÇ/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2008 00:00
Mücella Kayık, 12 yaşında yatağa mahkûm oldu, yaşama azmiyle 6 yıl aradan sonra yeniden yürümeyi başardı. Ancak felç kalma tehlikesi vardı. Hayatını kurtaran ameliyat ise Hürriyet Gazetesi’nin haberiyle gerçekleşti. Geçirdiği ameliyatla tehlikeyi atlatan genç kadın, nikáh masasında ikinci mutluluğunu yaşadı.
MÜCELLA Kayık (29), Türkiye’deki binlerce kifoskolyoz hastasından biri. Sırtında büyüyen kemik yüzünden solunum fonksiyonları bozulan ve yeniden felç olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Mücella, henüz yürümeye başlamışken tekrar yatağa mahkûm yaşamak istemiyordu. Doktorlar onu hayata bağlayacak ameliyat için acele etmesi gerektiğini söylüyordu. Çalışamayan ve sosyal güvencesi bulunmayan Mücella’nın ameliyatı için gerekli olan 60 milyar lirayı bulması imkánsızdı. İstanbul Valiliği’nin izniyle yardım hesabı açtırdı ama yine de umutlu değildi. Açılan hesapta paranın toplanmasını beklemekten başka çaresi yoktu. Zamanı her geçen gün azalıyordu.
Karşıma iyiler çıktı
Hürriyet Gazetesi’nde 20 Ekim 2004’te yayınlanan
haber, Mücella’nın umutlarını yeniden yeşertti. Haberin ardından yardım hesabında kısa sürede 20 milyar liraya yakın para toplandı. Mücella Kayık, "Her gün ne kadar para toplandığını öğrenmek için heyecanla Kartal’daki banka şubesine gidiyordum. Giderken yardımların artmış olması için, bankadan ayrılırken de bağışta bulunanlar için dua ediyordum" diye anlatıyor o günleri. Ameliyat parasını tamamlayabilmek için İstanbul Valiliği, Kartal Kaymakamlığı ve birkaç ilçe belediyesinin kapısını çalan Mücella, o günlerde çok şanslı olduğunu ifade ederek, "Karşıma hep iyi insanlar çıktı. Her konuştuğum kendi imkánlarını zorlayarak yardımcı olmaya çalıştı. O zaman Kartal Kaymakamı olan Dursun Ali Şahin, bağış yapmakla kalmadı, ameliyat sonrasında ilaçlarımı alırken de destek oldu. İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nazır Şentürk, Valilik Personel Şefi Reşat Gürel ve başka bir sürü insanın yardımıyla ameliyat parasını ucu ucuna da olsa toplamayı başardım" diyor. Mücella, 30 Ağustos 2005’te son derece riskli ve uzun süren operasyonun ardından hayati tehlikeyi ve felç kalma riskini büyük ölçüde atlattı. 2 ay sonra kendi işlerini yapabilecek duruma geldi. Bir sene sonra da katıldığı sosyal aktivitelerle mutlu bir hayat sürmeye başladı. Evde oturmaya hiç niyeti yoktu. Diksiyon, bilgisayar, takı tasarım gibi kurslara katılan Mücella, hayata daha sıkı tutundu. Kendisine teklif edilen çocuk bakıcılığı işini de kabul ederek para kazanmaya bile başladı. 22 Nisan 2007’de, açtırdığı yardım hesabına valiliğin denetçi olarak atadığı Personel Şefi Reşat Gürel’in ölüm haberi geldi. "Bana yardımlarını unutmam mümkün değil. Babam gibi severdim" dediği Reşat Gürel’in cenaze törenine katılmak için İstanbul’dan kalkan otobüsle Amasya’ya yolculuk ederken Ferhat Dede’yle tanıştı. Dede, "Eve döndüğümde aileme áşık olduğumu söyledim. Mücella’nın fiziksel problemleri nedeniyle çevremdekilerden, özellikle Mücella’nın ailesinden tepkiler aldım. Bana ’Neden onunla evleneceksin’ diye sorular sordular. Mücella’daki duygu zenginliğini görüp fiziksel görüntüsü nedeniyle bundan vazgeçmek mümkün değildi. O da aylarca benden kaçtı. Ama kaybetmeye hiç niyetim yoktu. O kaçtı, ben kovaladım" dedi.
İlk defa bir erkek bana aşık olduHastalığa yakalandığı küçük yaşlarından beri insanların acıyan bakışlarına maruz kaldığını söyleyen Mücella, "İlk defa bir erkek bana áşık olduğunu söylüyor ve yoğun ilgi gösteriyordu. Ben de ilk defa sevgimi birine verecektim. Bu her ne kadar beni mutlu etse de bir taraftan da korkular yaşatıyordu. Onun sağlıklı biri olması, benimse fiziksel problemlerimin bulunması nedeniyle ilişkinin yürümeyeceğini düşünüyordum. Daha fazla incinmek istemediğim için ondan aylarca kaçtım. Ona kendi dengini bulmasını söyledim. Ama o vazgeçmedi" diye anlattı aşk hikáyesini. Mücella Kayık, Ferhat Dede ile nikáh masasına oturdu. "Mutluluğa giden yolda ilk adımı Hürriyet’le atmıştım" diyen Kayık’ın isteği üzerine nikáh şahitliğini de, 2004 yılında onun haberini yazan Hürriyet muhabiri yaptı.