Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Gazetesi’nde 1977 yılında “Cinsel Sorunlar” adlı bölümde yayınlanan mektuplardan hazırlanan eser, o dönemde pornografik bulunduğu için yasaklanmıştı.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği 11. Uluslararası İstanbul Bienali, 12 Eylül’de Bertolt Brecht’in yazdığı Üç Kuruşluk Opera adlı oyunun ikinci perdesinin kapanış parçası olan “İnsan Neyle Yaşar?” adlı şarkıyı başlık yaparak açılmıştı. Tophane’de İstanbul Denizcilik İşletmeleri’ne ait alandaki 3 numaralı Antrepo, Tophane’deki Tütün Deposu ve Şişli’deki Feriköy Rum Okulu’nda sergilenen 120’den fazla projede bu soruya yanıtlar aranıyor. Bu amaçla eserleri sergilenen sanatçılardan biri de Çağdaş Türk sanatının önemli isimlerinden Cengiz Çekil (64).
GAZETELERİ KULLANMAYI HEP SEVMİŞİMDİR
1970’ten beri özellikle Türk toplumunun yaşadığı toplumsal dönüşümleri işlerinde anlatan Çekil, bienale Su Isıtma Aleti (1976), Enerji Plakaları (1976), Yazısız (1977), Ele Geçirilmiş Mektuplar (1978) ve Görsel Parkurlar (1979) ile katıldı. Her birinin farklı bir hikayesi var. Örneğin Su Isıtma Aleti, halkın baskı altındayken ne kadar yaratıcı olabileceğini anlatırken, Görsel Parkurlar adlı 65 fotoğraftan oluşan seri ‘80 döneminde sokakta kol gezen ölüm korkusuna değiniyor. Bu işler arasında en dikkat çekeni ise Ele Geçirilmiş Mektuplar.
Cengiz Çekil, Hürriyet Gazetesi’nde 1977 yılında yayınlanan “Cinsel Sorunlar” adlı bölümü kullanarak hazırladığı işini şöyle anlatıyor: “Gazetenin bu bölümüne okuyucular, yaşadıkları cinsel problemleri anlatan mektuplar gönderiyordu. Gazeteleri kullanarak işler yapmayı hep sevmişimdir. O yılın ağustos ayında yayınlanan mektupları da her gün biriktirdim. 31 tane oldu. Önce hepsini daktiloyla bir kağıda yazıp arasına karbon kağıdı koyarak düz olarak yazdım. Saflığı ve temizliği temsil etmesi için beyaz karbon kağıdı tercih ettim. Ardından karbon kağıtları ters çevirip adımı düz halinde yazarak sergiye hazır hale getirdim. Bu tersliğin sebebi okumak istemekle zor okuma arasındaki gerilimi yaşatmak içindi. Tıpkı cinsel hayatımızda yapmak istediklerimizle engellerimiz arasındaki gerilim gibi.”
PORNOGRAFİK BULUNMUŞTU
Bienalde bu mektupların sadece 18 tanesi sergileniyor ancak Cengiz Çekil, mektupların tamamını ilk ve son kez 1978’de belediyeye ait Taksim Sanat Galerisi’nde sergiledi. Ancak o dönemde bu tür işler dikkat çeker, polisle başı derde girer diye galerideki görevliye küpürlerin orijinalini de bırakmıştı. Durumu pek önemsemeyen görevli, hepsini herkesin dikkatin çekebileceği masanın üzerinde bırakınca, yetkililer mektupların aslını öğrendi ve sanki birer porno unsuruymuş gibi muamele yaparak sergiden kaldırttı.
SAYILARLA BİENAL
?11. Uluslararası İstanbul Bienali’ne 2 milyon Euro bütçe ayrıldı.
?Ön izleme günlerinde üç binden fazla yabancı konuk gezdi.
?30 kadın, 32 erkek, 5 kolektif ve 3 ortak projeyle 120’den fazla iş sergileniyor.
?228 bin Euro’ya en yüksek sigorta maliyeti karşılandı.
?Sanatçıların yaşları 27-76 arasında değişiyor. Bunların yüzde 28’i Batı kökenliyken, yüzde 72’si diğer bölgelerden geliyor.
Nardis’in en iyi genç gitaristi Bilal Karaman
Caz müzik severlerin uğrak yeri ve pek çok festivalin konser mekanı olan Nardis Jazz Kulüp 5 yıldır düzenledikleri, Genç Caz Vokalisti yarışmasına bu sene itibariyle, Genç Caz Gitaristi yarışmasını da ekledi.
Yamaha, Senkop ve Dore Müzik’le ortak olarak düzenlenen yarışmanın Sarp Maden, Kamil Özler, Neşet Ruacan, Önder Focan, Okan Ersan, Sedat Ergin, Serdar Karabatı, Hakan Tüfekçi, Ünsal Dinçer ve Bülent Denli’den oluşan jürisi, oybirliğiyle Bilal Karaman’ı “ülkemizde yetişmiş en iyi genç gitarist” seçti.
19 Ekim’de düzenlenen gecenin galibi, Bilal Karaman ödül olarak verilen Sa2200 Yamaha caz gitarın sahibi oldu. Gecenin ikincisi Kadir Evre Nardis’te sahne alacak, üçüncü Onur Aymergen ise NTV Radyo yapımcısı Dr. Hakan Tüfekçi’nin programına katılacak.
Washington Post’tan Masumiyet Müzesi’ne övgü
Orhan Pamuk’un bir aşk hikâyesini anlatan son romanı ‘Masumiyet Müzesi’ Washington Post Gazetesi’nde tanıtıldı. Marie Arana imzalı yazıda, romandan övgüyle söz edildi.
NOBEL ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Masumiyet Müzesi” adlı romanı, ABD’nin saygın gazetelerinden Washington Post’ta tanıtıldı. Marie Arana imzalı yazıda, “bir kadına hayatını adayan talihsiz aşık” tiplemesini içinde barındıran senaryolardan, Scott Fitzgerald’ın “Muhteşem Gatsby’si ve William Styron’un “Sophie’nin Seçimi” gibi önemli edebi yapıtların çıktığına işaret edilerek, “Bu mükemmel yapıtlara şimdi de Orhan Pamuk’un büyüleyici yeni romanı ekleniyor” denildi.
TÜRKİYE’Yİ ANLATIYOR
Gazetedeki yazı şöyle devam etti: “Pamuk, kitabında, bir aşığın umudunun sabır ve inatçılıkta olduğunu kanıtlıyor. Masumiyet Müzesi’nde anlatılan hikaye, merak uyandırıcı ve beklenmeyen unsurlar barındırıyor. Romanın ana kahramanı Kemal’in, Füsun’a ulaşabilmek için katettiği yolda önüne çıkan hiçbir engelden gözü korkmuyor. Pamuk’un romanının dehası, basit bir aşk romanı olarak okunabilse dahi, kurnazca ve anlaşılması güç katmanları içinde barındıran karmaşık bir çalışma olmasında saklı. Kemal, Füsun’un aşkını kazanabilme serüveninde yol alırken, Türkiye’deki hayat hakkında da birçok şey öğreniliyor. Tüm İstanbul, bu mükemmel romanda canlı bir şekilde yer alıyor.”
Arana, Washington Post’taki yazısında şunları da yazdı: “Kitap, tamamen aşka ve aşkı anlamaya olan ihtiyacımıza odaklanıyor. Kemal’in Füsun’un eşyalarını çalma içgüdüsü gibi, insanoğlu da sanki elle tutulabilen bir şey olarak, aşka uzanabilmeyi arzular. Nietzsche’nin, “Her aşkta her zaman bir damla çılgınlık vardır, ama her çılgınlıkta da bir damla mantık vardır” sözünde olduğu gibi, Kemal’in aşkı da onu bir anlık mantıksızlıklara sürüklüyor, ancak akıl sağlığı da bu küçücük çalma eylemine bağlı oluyor. Masumiyet Müzesi, derin bir insani roman. Maureen Freely tarafından yapılan ustaca tercümesi, büyüleyici anlatımıyla, Orhan Pamuk’un, kendi neslinin en iyi yazarlarından biri olduğunun sağlam bir kanıtı. Pamuk, bu kitabıyla aşkı tam anlamıyla ellerimize yerleştiriyor.”
WASHINGTON/A.A.
Ara Güler’e yaşam boyu başarı ödülü
ABD’de Lucie Vakfı tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası Fotoğraf Ödülleri töreninde, foto muhabiri Ara Güler “Yaşam Boyu Başarı”’ ödülü aldı. ABD’nin saygın vakıflarından Lucie tarafından düzenlenen Uluslararası Fotoğraf Ödülleri töreni New York’taki Lincoln Center’da yapıldı. 81 yaşındaki fotoğrafçı Güler, sağlık sorunları dolayısıyla ABD’ye gelemediği için ödülünü, fotoğrafçının yıllarca asistanlığını yapan ve New York’ta yaşamını sürdüren bir başka Türk fotoğrafçı Sarkis Baharoğlu aldı. Vakıf, ilk kez bir Türk fotoğrafçıyı ödüle layık gördü. Törende, “Belgesel Fotoğraf” dalında ödüle layık görülen İranlı fotoğrafçı Reza ise yaptığı konuşmada, ödülünü, İran’da gösterilerde hayatını kaybeden Nida Ağasultan’a adadığını söyledi.
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Günün ajandası
TİYATRO
Çıkmaz Sokak başladı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunu Çıkmaz Sokak, 21 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde seyredilebilir. Çıkmaz Sokak, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanan darbe rejimlerini tek bir ülke üzerinden anlatıyor ve “şiddet” kavramını irdeliyor. Tuncer Cücenoğlu’nun yazdığı Mazlum Kiper’in yönettiği oyunda Hümay Güldağ, Erhan Özçelik, Aslı Narcı rol alıyor.
FOTOĞRAF
Hicaz ve Bağdat Demiryolları’nın 100. yılı fotorafları Adana’da
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM), Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ve T.C. Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü (TCDD) tarafından ortaklaşa düzenlenen “Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100. Yılı” fotoğraf sergisi Adana’da açıldı. Geçtiğimiz aylarda BYEGM Ankara Sanat Galerisinde sergilenen “Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100. Yılı” fotoğraf sergisi büyük ilgi görmüştü. Yoğun istek üzerine sergi 30 Ekim 2009 tarihine kadar Seyhan Belediyesi Kültür Sarayı galerisinde Adanalılarla buluşacak. Sergide; Alman fotoğraf sanatçısı Peter Heigl tarafından derlenmiş tarihi fotoğraflar, Dr. Jürgen Franzke’nin 2000 yılında demiryolu güzergâhı boyunca yaptığı gezide çektiği fotoğraflar ile Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü(BYEGM) ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü arşivlerinden temin edilen toplam 248 fotoğraf yer alıyor.
SERGİ
Gaziantep’e saygı sergisi
Gaziantep’te bu yıl ilk kez eğitime başlayan Zirve Üniversitesi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerini ve uluslararası camiadan konuklarını, Günseli Kato’nun “Gaziantep’e Saygı” Sergisi ile karşılıyor. 13 Ekim’de açılan sergi, 10 Kasım’a kadar görülebilir. Sanatçı Günseli Kato, sergi için, “Gaziantep gibi çeşitli medeniyetler barındıran bir şehrin anısına böyle bir sergi hazırlarken, kent hakkında pek çok fotoğraf ve eseri de kaynak aldım. Yepyeni bir yorumla ve Japon resim tekniği Nihonga ile bu önemli şehri resimledim” dedi.
Geleneksel Uzak Doğu resim tekniği Nihonga, el yapımı kağıt, altın varak ve naturel boyalarla hazırlanıyor. 13 Ekim’de Zirve Üniversitesi’nde açılan sergi, medeniyetleri buluşturan şehirde, sanat yaşamına farklı bir boyut getiriyor.
İncirlipınar Mah. Nail Bilen Cad. Uğur Plaza Altı / Gaziantep