Güncelleme Tarihi:
PAYIMA DÜŞEN KUSUR VARSA AĞIZ DOLUSU ÖZÜR DİLEDİM
- Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan: Size en çok sorulan soruyu bir kez de ben sormak istiyorum: Siz hep Kılıçdaroğlu’nun yanındaydınız. Politikaları birlikte belirlediniz. Hatalarda, eksiklerde, yenilgilerde tek sorumlu Kılıçdaroğlu mu? Sizin payınız yok mu bunlarda?
Özgür Özel: Milletvekili olarak Parlamento’ya girişim 2011’dir ancak bu CHP’de üstlendiğim ilk sorumluluk değil. Manisa’da 2009’da belediye başkan adayıydım. Bu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasından önceydi. Kendisinin göreve geldiği kurultayda delegeydim. CHP’yi yakından takip eden herkes ‘Bugüne kadar hep Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanındaydın’ demeyecektir. Örneğin 2014 yılında yapılan kurultayda parti meclisine aday olduğumda, Sayın Genel Başkan beni anahtar listesine almamıştı. Delegelerin desteğiyle çok yüksek bir oyla listeyi delerek parti meclisine girmiştim. 2011 yılında milletvekili oldum. 2015 yılından itibaren grup başkanvekili sıfatıyla MYK ve parti meclisi toplantılarına katılıyorum.
BİR BÖLÜMÜNE İTİRAZ ETTİM
Bu toplantılarda söz hakkım var ancak oy hakkım yok. Partinin rahatsızlık yaratan politikalarının bir bölümüne kapalı toplantılarda itiraz ettim. Ancak kamuoyu önünde partimi tartışmaya açmadığım için belirlenen politikaların tamamında onayım ve dahlim olduğunun düşünülmesini istemem. Elbette hatalarda, eksiklerde, yenilgilerde tek sorumlu Sayın Kılıçdaroğlu değil. Ancak bu kabul, en üst düzeyde sorumlu olduğu gerçeğini örtmemelidir. Kendi payıma düşen kusurlar varsa ağız dolusu özür diledim. Ancak mevcut yönetim, seçim yenilgisinin ardından hiçbir şey olmamış gibi davranmayı, hatta bir seçim yenilgisi olmamış gibi davranmayı tercih etti.
LİDER ADAYI KARGODAN ÇIKMAYACAK
Partimizde bir lider adayı, bir alternatif çıkacaksa, bu meteor ile düşmeyecek, kargodan çıkmayacak, laboratuvarda üretilmeyecek. Partinin mevcut kadrolarından, kendi evlatlarından birisinin, parti kamuoyunca tanınan, güvenilen birisinin iddia koymasıyla olacak. 3’üncü Genel Başkanımız Ecevit’in, 1957 ile 1972 yılları arasında İsmet İnönü’nün genel başkanlığında milletvekilliği, bakanlık, genel sekreterlik görevlerini üstlendiğini, 15 yıllık parlamenter deneyimin ardından genel başkanlık görevine geldiğini hatırlatmak isterim.
İKTİDARA TAŞIYAMIYORSA KOLTUĞUNDA DURMAMALI
- Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat: Özgür Özel’in, seçimlere kısa süre kalmışken, duygusal kopuş yaşayan seçmeni yeniden sandığa taşıyacak sihirli değneği nedir? Siz de ileride “değişim” taleplerinin muhatabı olursanız Kemal Bey’den farklı ne yaparsınız?
Özgür Özel: Demokrasinin sihirli değneği paylaşılan ve artan umuttur, gelecekten duyulan heyecandır, birlikte başarıya inançtır. Biz çıktığımız bu yolda politikalarını kendi belirleyen, köklerimizden, altı oktan, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinden beslenen özgüvenli bir siyaset izleyeceğiz. Siyasetimizi genel merkez koridorlarına, Parlamento’ya hapsetmeyecek, sokaklardan, meydanlardan korkmadan, hak arayan herkesin yanında olacağız. Duygusal kopuş halindeki seçmenimizi ikna edeceğiz.
HEMEN KURULTAYA GÖTÜRÜRDÜM
Başarısızlığı aklımın ucundan bile geçirmiyorum. Ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidara taşımayan bir genel başkanın koltuğunda durmaması gerektiğine yürekten inanıyorum. Ben geçirdiğimiz seçim sonrası bugünkü değişim taleplerine muhatap olsaydım bir an bile düşünmeden partiyi hemen olağanüstü kurultaya götürmeyi tercih ederdim. Katıldığım il kongrelerinde de yaptığım ziyaretlerde de gördüm ki, partililerimizde benim kendi görev alanımla ilgili, görevimin gereğini fazlasıyla yaptığıma yönelik bir kanaat hâkim.
O PROTOKOLLERİ ASLA YAPMAZDIM
- Hürriyet Gazetesi Yazarı Sedat Ergin: 14 Mayıs seçimlerinden önceki dönemde CHP Genel Başkanı koltuğunda oturuyor olsaydınız, seçim stratejisini ilgilendiren bütün başlıklarda hangi noktalarda Kemal Kılıçdaroğlu’dan farklı davranırdınız, neyi farklı yapardınız?
Özgür Özel: Bu soruyu bugünden yanıtlamak aslında çok kolay. Ancak ben seçimler öncesinde partimizin yetkili organlarında yaptığım uyarılardan bazı örnekler vermek istiyorum. Seçime 1 yıl kala, farklı siyasi partilerin aynı listeden girmesi durumunda, bunun bir iç hukuka bağlanmasının şart olduğunu anlatmıştım. Bu yapılabilseydi anket sonuçlarına dayanmayan, pazarlık usulüyle yönetilen ve 39 milletvekili tartışmasını doğuran bu travma olmazdı. Kritik kararları atanmış danışmanların huzurunda değil, seçilmiş, yetkili organlara danışıp alırdım.
BİR AVUÇ DANIŞMANLA VERİLEN KARARLAR
Partimizin ve Genel Başkan’ın yaptığı en büyük hataların bu bir avuç danışmanın verdiği kararlarda yaşandığı çok net görülüyor. Propaganda döneminde “iletişimsizlik” bir iletişim stratejisi olarak tercih edildi. Yine “siyaset kurmamak” bir politik tercih oldu. Örneğin, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın bir montaj videoyu yayınladığı gün ben grup başkanvekili sıfatıyla tepki vermiştim. Oysa Sayın Genel Başkan’ın iletişim ekibi bu konuda proaktif bir siyaset izlememeyi tercih etti. Bunun seçim sonuçlarına yansıması olduğu daha sonra bazı araştırmalara da yansıdı.
14 ve 28 Mayıs arası sürecin yönetimine ilişkin bir hazırlığın olmadığı anlaşıldı. 14 Mayıs’ta oyunu aldığımız seçmenin de gönlünü kırmış olan Zafer Partisi’yle gizli ve açık protokolleri asla yapmazdım. Yine Sayın Genel Başkan’ın sıklıkla kullandığı “Sağ/sol kavramları 18’inci yüzyıla aittir” ifadeleriyle sağa kaymayı meşrulaştıran, tabanı üzen açıklamaları kullanmazdım.
SOSYAL DEMOKRAT EKONOMİ
- Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent: Özgür Özel CHP Genel Başkanlığı’na seçilirse partisinin daha önceki vaatlerinden ayrı bir ekonomi politikası mı vaat edecek? Liberal mi yoksa daha sola kayan ekonomi anlayışı mı göreceğiz?
Özgür Özel: Partimiz sosyal demokrat bir partidir ve elbette ekonomi politikalarına bakışı bu eksende olacaktır. Biz emeğin hakkını koruyan, refahın olabildiğince eşit dağılabildiği, mavi, beyaz, gri yakalının hakkını alabildiği, sendikalı olduğu için hiçbir işçinin işsiz kalmadığı, greve çıkmanın yasak olmadığı koşulları yaratacağız. Kur korumalı mevduatla bir avuç zenginin daha da zengin olmadığı bir düzeni kurmak için çalışacağız. Emekçilerin daha az çalışma hakkını, tatil hakkını savunacağız.
CHP FAZLA YAŞLI VE FAZLA ERKEK
- Hürriyet Dış Haberler Müdürü Nilgün Tekfidan Gümüş: CHP’yi gençleştirmeyi vaat ediyorsunuz, seçilirseniz genç seçmeni liderliğiniz konusunda nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Gençlere yönelik vizyonunuz nedir?
Özgür Özel: CHP, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına girdiğinde fazla yaşlı ve fazla erkek bir parti olarak öne çıkıyor. Partimizi gençleştirmeyi ve daha fazla kadının politika yapıcı olarak kadrolarımızda yer almasını öngörüyoruz. Bugünün iktidarı gençleri bir karanlığa terk etmiştir. Gençlerin kendi geleceklerini örebilecekleri bir siyaseti kurmalarına imkân verecek bir değişim hedefliyoruz. Gençleri, elbette kadrolarımızın ayrılmaz parçası olan gençler ikna edecek. Ayrıca gençlerin dilini konuşabilen, özenli, samimi bir dil kurabilenler bunu başarabilir.
İTTİFAK YAPMAYIP KAYBETTİRMEK HARAKİRİ OLUR
- Hürriyet Yazıişleri Koordinatörü Firuzan Demir: CHP’nin Millet İttifakı ortaklarına verdiği 39 milletvekilliği eleştiri konusuyken siz bu tartışmalara yol açmadan nasıl bir ittifak düşünüyorsunuz?
Özgür Özel: 14 ve 28 Mayıs sonrası yaşananlar, partimizin ittifak potansiyelini kaybetmesine neden oldu. Toplumsal ittifakı yeniden canlandıracağız, onu siyasi ittifaka taşıyacak bir yeni zihniyetle geliyoruz. Yüzde 50 artı 1 varken ittifaklar elbette olmalı. Ama adeta birbirine zincirle bağlanmış koşucular gibi bir ittifakın herkesi kendi kimliğinden uzaklaştırdığını görüyoruz. Oysa serbestçe koşmak, zamanı gelince ittifak yapmak, finişe yakınken el ele tutuşmak lazım. İttifak yapmayıp, karşılıklı kaybettirmenin harakiri olacağını düşünüyorum. Lider değişimi bu konuda imkân yaratacaktır. Yerelde kurulabilecek ittifaklara genelden sahip çıkılabilecek bir süreci örüyoruz.
SEÇMEN BİZDEN KOPTU GİDİYOR
- Hürriyet Gazetesi Yazarı Fulya Soybaş: CHP’nin son 10 yılında sizin de karar mekanizmalarında olduğunuz düşünülürse Kılıçdaroğlu CHP’sinden farkınız ne olacak? Değişim olmaz ise sıklıkla dile getirdiğiniz maliyeti sizce neler olur?
Özgür Özel: Biz tepeden tırnağa değişim diyoruz. Bir kadro değişikliği, tüzük değişikliği, program değişikliği ve en önemlisi anlayış değişikliği öngörüyoruz. Örgütü dışlamayan, örgütü karar alma mekanizmaların içine sokan, yetkili organları işlevsizleştirmeyen, aksine onlarla karar alan bir yapıya kavuşacağız. 14 ve 28 Mayıs yenilgilerinin ardından karanlık bir sokakta kayboluyor seçmenimiz. Onun gittiğini fark etmezsen, bir daha geri getireyim desen de bulamayacaksın onu. Seçmen duygusal olarak bizden koptu, gidiyor ve onu bulmamızı istemiyor. Bir değişim olmazsa, ‘Sandığa gitmeyeceğim’ diyor seçmenimiz. Böyle bir tehlikenin, maliyetin karşısında durmak zorundayız.
DİNLEME LİSTEMDEKİ SANATÇILAR
- Hürriyet Magazin Müdürü Selim Akçin: Şu an ekranda olan en favori diziniz hangisi? En sevdiğiniz sinema ve dizi oyuncuları, şarkıcılar kimler?
Özgür Özel: Siyaset, dizi takip etmeyi çok olanaklı kılmıyor. Ancak dijital platformlardan fırsat buldukça izlediğim diziler vardı. 28 Mayıs’ın ardından hem içinde bulunduğumuz atmosfer daha sonra girdiğimiz yoğun uğraş, bunu da olanaklı kılmıyor maalesef. En sevdiğim sinema oyuncuları Şener Şen, Tarık Akan, Tolga Çevik ve Cem Yılmaz’dır. Gülse Birsel’in senaryolarını beğeniyorum, Demet Evgar, Doğu Demirkol ve Merve Dizdar’ı izlemekten keyif alıyorum. Hangi birini sayacağımı bilemediğim için en sevdiğim şarkıcının kim olduğuna ilişkin soruyu yanıtlamak için sık kullandığım bir dijital müzik platformunda en çok dinlediğim sanatçılara baktım. Cengiz Özkan, Muharrem Temiz, Erdal Erzincan, Sevcan Orhan, Kardeş Türküler, Ahmet Kaya, Onur Akın, Zülfü Livaneli, Manuş Baba ve Serenad Bağcan.
YENİ YÜZLER GÖRME TALEBİ VAR
- Hürriyet Ankara Haber Müdürü Hacer Boyacıoğlu: CHP’de yenilenme ve değişim vaadinde bulunuyorsunuz. Bunu “eski kadrolarla mı” yapacaksınız, görevi devralmanız durumunda sürpriz isimleri kadronuzda görecek miyiz?
Özgür Özel: Toplumda ve partimizde siyasette yeni yüzleri görme talebi var. Eski olarak tanımlanan kadrolar, hem genel başkanın, hem bizim yanımızda neredeyse eşit. Bizim yanımızda yer alan geçmişte sorumluluk üstlenmiş arkadaşlarımızın görev talebi yok. Ancak Genel Başkan’ın yanında bulunanların bu yönde bir talep ve kararlılıkları var.
İSTANBUL DELEGESİNİN MESAJLARI
- Hürriyet Ankara İstihbarat Şefi Turan Yılmaz: İstanbul kongresinde çıkan sonucu ve bunun önümüzdeki büyük kurultay da dikkate alınırsa partinizdeki değişim taleplerine etkisini nasıl değerlendirirsiniz?
Özgür Özel: İstanbul İl Kongresi’nin 3 önemli sonucu var. Biri sayısal sonuç. O sonuçla şu an meşgul değiliz. O delegelerimizin verdiği karar. Kurultaya gidildiğinde meşgul olunacak bir mesele. Diğeri Türkiye siyaseti üzerinde yaratacağı psikolojik etkisi. Çok olumlu bir etki yarattığını görüyoruz. Asıl önemlisi İstanbul’daki delegelerimizin verdiği bir mesaj var. Delegelerimiz, 40’lı yaşlarında, önceki görevlerini başarıyla yapmış ve kongre sırasında İstanbul’u nasıl daha iyi yöneteceğini anlatan bir adaya görev verdi. Biz bu sonuçların ve mesajların kurultaya da yansıyacağını tahmin ediyoruz.