Güncelleme Tarihi:
ENVER, Talat ve Cemal Paşaların idaresindeki İttihat Terakki iktidarı Ağustos 1914’te Almanya safında savaşa girmek için anlaşmıştı. O sırada Almanlar, Avrupa cephesinde Rus ve Fransızlarla savaşıyordu. Ruslar, kasım ayında Kars üzerinden Osmanlı’ya da saldırdı. Bu sırada Harbiye Nazırı, Başkumandan Vekili Enver Paşa Beyazıt’ta, Harbiye Nezareti’ndeki odasında Alman kurmaylarıyla detaylı harekât planını yapmıştı. Buna göre Kars ve Ardahan’ı Ruslardan geri alıp Kafkaslara ilerleyecek Türk ordusu, oradaki Müslümanların da desteğiyle Ruslara büyük darbe vuracaktı. Bu plana Osmanlı kurmay subayları karşıydı. Çünkü kar ve tipinin yoğun olduğu bir mevsimde böyle bir harekâtın kusursuz sevk ve idaresi mümkün değildi. Fakat Enver Paşa kararlıydı...
ÇAR AV KÖŞKÜNDE...
Kendisi de her şeyi yerinde görmek için 12 Aralık’ta Erzurum’a geçti. O sıralar Rus Çarı 2. Nikolay da kendi askerine moral için Sarıkamış’a gelmişti. İki tarafın en mühim iki ismi birbirine birkaç saatlik mesafedeydi. Enver Paşa harekâta itirazını sürdüren 3. Ordu komutanını görevden aldı ve komutanlığı kendi üstlendi. 22 Aralık 1914’te de harekâtı başlattı. 3. Ordu birlikleri üç ayrı koldan harekete geçti. Bazı bölgelerden Rus askerlerini püskürterek ilerlediler. 24 Aralık günü ilk birlikler Erzurum-Kars sınırında, 2 bin metre yükseklikteki Bardız köyüne girdi. Ruslar köyü çoktan terk etmişti. Enver Paşa da aynı gün Alman subayların da olduğu kurmaylarıyla Bardız’a ulaştı, bir köy evine yerleşti. Bu küçük köy evi artık 3. Ordu karargâhıydı. Sarıkamış’a hücumun son emri de buradan verildi.
Enver Paşa Beyazıt’taki Harbiye Nezareti’nde, bu masada planları yaptı.
BEYAZ FELAKET
Bazı savaş tarihçilerine göre Enver Paşa’nın taarruz planı bir aşamaya kadar ağır aksak da olsa işlemişti. Hiç beklemedikleri noktalardan baskın yiyen Rusların Kars bağlantısı kesilmiş, trenleri durdurulup askerleri esir alınmıştı. Rus komutanlar ürküp geri çekilmeye bile başlamıştı. Sonrasında ise aksilik ve talihsizlikler peş peşe geldi. İkmal ve iaşe kıt, istihbarat ve birlikler arası irtibat çok zayıftı. Plandan sapmalar oldu, bazı emirler uygulanamadı. Sarıkamış sarılmıştı ama yıkıcı darbe vurulamıyordu. Ruslar savunmalarını hızla tahkim ve takviye etti. Ancak Türk askerleri sadece mevsime ve muharebe şartlarına iyi hazırlıklı Ruslarla değil dondurucu soğukla da savaşıyordu. Özellikle Allahuekber Dağları’ndan Sarıkamış’a inmesi planlanan birlikler beyaz afete kurban gitti. Binlerce asker donarak şehit oldu. Çarpışmalar 5 Ocak’a kadar devam etti. Büyük bir umut ve cesaretle başlayan harekât, felaketle neticelenmişti.
TARTIŞMALI RAKAMLAR
Sarıkamış’taki şehit sayısı hep tartışıldı ama kesin olarak tespit edilemedi. “90 bin asker dondu” iddiasına karşılık resmi ve ciddi kaynaklarda şehit sayısı 23 binden başlayıp 60 bine kadar çıkıyor. Ancak ne kadarının donma kaynaklı olduğu da bilinmiyor.
TARİHİ SANCAK KARAKOL’DA
- Bardız’a giren Türk askerlerinin ilk işi camiden çevrilen kilisedeki Rus bayrağını indirmek olmuş. Ama yanlarında Türk bayrağı olmayınca alay sancağını asmışlar.
O sancak şimdi köydeki jandarma karakolunda muhafaza ediliyor ve her yıldönümünde göndere çekiliyor.
DERİN VADİLER SARP YAMAÇLAR
- Yeni adı “Gaziler” olan Bardız, Sarıkamış’a kuş uçuşu 21 kilometre uzaklıkta. Arada derin vadiler ve sarp yamaçlara dolu Soğanlı Dağı ve Yağmurlu Dağ var. Sarıkamış’a inmek için bu zorlu dağları ve daha kuzeydeki Allahuekber Dağları’nı aşmak gerekiyor. Yoğun kar ve çetin kış şartları altında bu rotanın fecaatini tahmin zor değil. Ben de derin vadilerden, dik yamaçlardan geçen yollardan (otomobille) Bardız’a vardım. Köy yüksek bir tepeye kurulu.
Eskinin izlerinin hâlâ silinmediği köyde Sarıkamış faciasının asıl faili de kol geziyordu. Binlerce şehidi ebedi âleme göçüren o meşum ayaz ve keskin soğuk karşıladı beni. Ayaz teninizi bir bıçak keskinliğiyle yalayıp geçiyor. Enver Paşa’nın karargâh evini o soğuğun eşliğinde buldum. İki katlı taş bir ev. Restorasyon geçirdiği belli. Ama eskinin izleri hâlâ üzerinde. Sahipleri Erzurum’da, yazları geliyorlarmış. Az ilerde Rus işgalinde kiliseye çevrilmiş tarihi cami var. Biraz daha yukarıda ise kadim zamanların bakiyesi Bardız Kalesi yükseliyor.
Çar 2. Nikolay Sarıkamış’a geldiğinde bu av köşkünde kaldı.