Ayda KAYAR / Hürriyet PAZAR
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2005 01:21
Hürriyet'te 3 hafta süreyle yayınlanan 'Türkiye Cinselliğini Konuşuyor' araştırması büyük ilgi gördü. Çok sayıda akademisyen, derslerinde bu araştırmalardan yararlanmak istediklerini söyledi.
Bu araştırmayı yapmaya karar verdiğimizde, öyle olmasını istemiştik.
Çünkü hepmizin malumu cinsellik tabuydu. Ve yine hepimizin malumu, geyik muhabbetleri kuşatmasını kıramıyordu.
Oysa daha anket soruları hazırlanırken bile bir gerçekle yüz yüzeydik: Cevabını veremediğimiz ne sorular, sadece kıkırdayarak geçiştirdiğimiz ne durumlar vardı.
Sahi biz ilk cinsel ilişkimizi nasıl yaşamıştık? Cinsellikle ilgili organlarımızı bir çırpıda sayabiliyor muyduk? Hangi atmosferde sevişmekten hoşlandığımızı partnerlerimize söylemekten nasıl kaçınmıştık? Çocuğumuz evlilik dışı hamile kalsa ne yapardık?
Dolu dolu soruydu ortaya dökülenler. İşte tüm bu soruları Türkiye’ye sormalıydık. Türkiye’nin cinsellik fotoğrafını görmeliydik.
TNS PİAR şirketinin Hürriyet için 17 kentte, toplam 2908 kişiye, her bir kişi ile bir saate yaklaşan sürede yüz yüze 92 soru sorarak yaptığı kapsamlı araştırmanın sonuçları geldiğinde o fotoğrafın bize hiç de yabancı olmadığını gördük. Türkiye’nin cinselliği öyle bir konuydu ki tabularında da açılımlarında da çelişkiler yumağından çıkamıyordu.
Yayın sırasında en çok tartışılan konuydu bekaret. Yüzde 70’lere varan oranda bekaret evlilikle bozulmalıdır, diyordu Türkler. Hemen arkasından gelen bekaret zarı dikilmeli mi, sorusuna da yüzde 30 oranında evet diye cevap veriyorlardı.
Köy/kent, yaş, eğitim, sosyal sınıf ayrımları da yoktu. En eğitimliler bile bekaret denilince en cahil kesimle aynı şeyleri düşünüyordu. Bekaret, ‘kocanın ve babanın namusu’ydu.
Kız çocuklarının evlilik öncesi flört etmesine evet diyen ailelerin sayısı artıyordu ama çocukları evlilik dışı hamile kalsa, ‘törelerimiz bunu kaldırmaz, gerekeni yaparım’ diyen ve sayıları yüzde 25’i bulan anne-babalar da bu ülkede yaşıyorlardı.
Kadınlar ilk ilişkilerinde korkmaya; erkekler istatistiklerin tersine, cinsel performanslarından emin olmaya devam ediyorlardı. Yani henüz cinselliğimiz töreye, tabuya, cehalete, erkek egemen kültüre teslimdi.
Buna karşılık şaşırtıcı açılımlar da yapmıştık! Kadınların aldatıldığını düşünmesi her zaman normaldi. Zaten araştırmanın sonuçlarından biri de her iki kadından birinin böyle düşündüğünü gösteriyordu. Peki Türk erkeğinin aldatıldığını düşüneceği aklımıza gelir miydi? Aklımıza gelmeyen araştırmada karşımıza çıktı: Her üç erkekten biri, aldatıldığını düşünüyordu.
Araştırmanın bölgesel dağılımları da bazı sürprizler çıkardı karşımıza. Mesela en radikal sonuçlar metropollerden çıkmadı. Büyük göç alan metropollerin cinsellik ibreleri tutuculuk yönüne dönmüştü. Doğu Anadolu geleneksel reflekslerini ortaya koyarken, Güneydoğu bekaret dahil birçok konuda metropollerle yarışacak olumlu sonuçlar verdi.
*
Araştırmayı yayınlarken rakamlardan ve tablolardan ibaret bırakmadık. Toplumun önde gelen isimleri cinsellik üzerine Hürriyet gibi ciddi bir gazetede düşüncelerini ve deneyimlerini paylaşırsa toplumu bu konu üzerinde konuşmaya cesaretlendirecekti. Sanatçılar, bilim adamları, bazı siyasiler, sivil toplum temsilcileri, bürokratlar, edebiyatçılar ve Hürriyet yazarları cesur davrandılar.
Ama bazıları da çekimser kaldı. Mesela insanların yüzde 84’ünün cinsellik okullarda ders olsun, dediği Türkiye’nin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘bu hassas bir konu, konuşmak istemiyorum’ dedi. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, ‘programının yoğunluğunu’ gerekçe göstererek sorularımızı cevaplamadı.
Bu araştırmanın yayınında Hürriyet’in, konularında uzman muhabirlerinden ve editörlerinden oluşan büyük bir ekip çalıştı. Bu çalışma, konuşulmayanı konuşturdu, Türkiye’nin cinsellik gerçeğiyle yüz yüze getirdi hepimizi.
Araştırmanın yayınlandığı tarihlerde, Hürriyet’in web sitesine mesaj yağdı. Gazete köşelerinde, televizyon programlarında konuşuldu, tartışıldı. Pek çok akademisyen Hürriyet’i arayarak, böyle bir araştırmanın daha önce yapılmadığını söylediler ve derslerinde, kitaplarında yararlanmak istediler.
Bu yayına aldığımız tepkiler bizi yeni büyük araştırmalar için teşvik edecek...
Hürriyet akademik dünyanın yapmadığını yaptı
Ben Hürriyet Gazetesi’ni, böyle önemli bir Cinsellik Araştırması yaptığı için üç nedenle kutlamak istiyorum: Birincisi akademik dünyanın yapmadığını yaptığı için. Bu alanda çok konuşuluyor, herkes yazıyor çiziyor, ama ne yazık ki bilimsel veriler yok. İkincisi araştırmanın sonuçlarını dar bir akademik çevre ve kurumlar içinde bırakmayıp Türkiye’yle paylaştığı, konuştuğu ve konuşturduğu için. Üçüncüsü ise yine bu araştırma sonuçlarını yanlız akademik bir formasyon içinde değil, toplumun çeşitli kesimleriyle görüşerek, halkın okuyup anlayabileceği, ilginin belirli bir düzeyde tutulabileceği popülerlik içinde sunduğu için... Bu yayının, bütün sorumlu kurumların yeni araştırmaları için bir başlangıç olmasını diliyorum.
HANGİ UZMANLAR KONUŞTU
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlığının aile planması hizmetleri, üreme sağlığı ve bu konudaki eğitimler üzerine sorularımızı cevapladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Daire Başkanı Op.Dr. Cebbar Çalışkan öğretmenlere verdikleri cinsellik eğitimlerini anlattı.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zübeyde Ozanözü, Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği halinde çalıştıklarını söyledi.
AIDS Savaşım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükran Şimşek, AIDS’i algılama konusundaki görüşlerini aktardı.
Türk Androloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, andropozun, Türk Menopoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp ise menopozun bilinirliliği üzerine konuştu.
Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı profesörlerinden Şahika Yüksel ve Arşaluys Kayır, Psikiyatr, cinsel terapist, Doç. Dr. Cem İncesu, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı Nesrin Yetkin ve Pikolog, cinsel travma uzmanı Ufuk Sezgin, cinsellik tabusu, eğitim eksikliği, şiddet ve değer yargıları üzerine bilgilerini bizlerle paylaştı.
Şişli Etfal Hastanesi Aile Planlaması Eğitim ve Uygulama Merkezi doktoru Gün Akı aile planlama yöntemlerinin bilinirliliği ve tercihler konusunu anlattı.
Hürriyet web sayfalarında en fazla bekaret tartışıldı
Dizinin yayını boyunca Hürriyet gazetesinin web sitesindeki sayfalar, 141 bin 581 kişi tarafından okundu. Kimi bölümlere çok fazla mesaj geldi. Okunan sayfa sayısı 376 bin 586’yı buldu. İnternette en fazla okunan bölümler şunlardı:
29 Temmuz günü yayınlanan ‘Bekaret konusunda ikiyüzlüyüz’ başlıklı bölüm, internette en fazla mesajı alan bölüm oldu. web sitesindeki dosya ve gazeteye, bekareti savunan ve savunmayı çağdışı bulan yüzlerce mesaj geldi.
Türkiye ilk cinsel bilgilerini kimden alıyor (18 bin kişi okudu)
Erkekler kadınların, kadınlar erkeklerin hangi organından tahrik oluyor/Yazar Ahmet Ümit’in iyi bir sevişme ve orgazm iyi tanıdığın bir bedenle olur (17 bin kişi okudu)
Kadınlar ilişkiyi başlatan taraf olamıyor, erkekler ‘nereden çıktı şimdi karımın üste çıkması’ diyor. Erkekler övünmeyi, kadınlar sakınmayı öğrenerek büyüyor. (16 binden fazla kişi okudu)
Cinsellikte en bilinen beş konu ve kullanılan korunma yöntemleri. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın ‘Aile planlaması az çocuk yapmak değildir’ başlıklı röportajı. (13 binden fazla kişi okudu)
Erkekler neden, kadınlar neden evleniyor, aileler çocuklarının flört etmesine ne diyor, Türkiye’nin kaçta kaçı hálá görücü usulüyle evleniyor. (12 binden fazla kişi okudu)
Kadınlar adet döneminde işte bunları yapmıyor, başlıklı bölüm (8 bin 890 kişi okudu)
Erkekler cinsel organlarını sayamıyor, kadınlar orgazmı tarif edemiyor, başlıklı bölüm (8 bin 622 kişi okudu)
Dizinin yayını sırasında Güzin Abla’ya mektup yağdı
Dizinin yayını sırasında okuyucular, cinsellikle ilgili soruları için Güzin Abla’ya mesaj ve mektup yağdırdı. Mektupların toplam sayısı, binin üzerindeydi, elenen 440 mektup Hürriyet web sitesinde yeralıyor. Türkiye’de kadın erkek ilişkileri ve cinsellik konusunda başvuru kaynağı haline gelen ‘Güzin Abla’nın köşesini sürdüren kızı Feyza Algan sorularımızı cevapladı.
İnsanlar özellikle de ilk gece ne yapacaklarını bilmiyorlar. İnanır mısınız bilmem ama ilk gece eşinin idrar deliğini parçalayan, hastanelik eden gençler var. Ya her zaman sözünü ettiğim üniversiteli gence ne demeli: ‘Abla sevdiğim genç kız, böbrek taşı düşürmüş, bekareti bozulmuş mudur?’
Bekarete takan erkeklere çok kızıyorum. ‘Bu bekaret işine bu kadar takmışsınız ama kızlar diktiriyorlar ya da bekaretlerini bozdurmadan sevişiyorlar. Siz, kızlık zarı el değmemiş olmasının kanıtı mı sanıyorsunuz hálá?’ diye açık açık sitem ediyorum. Flört ederken bekaret önemli değil ama evlenecekleri kızda mutlaka bekaret arıyorlar. Bu çifte standart beni deli ediyor.
Her kesimde ihanete çok sıklıkla rastlanıyor. Artık ihanet yalnızca erkeklerin konusu değil kadın da aldatıyor.
Kadınlar kadın olmayı, gerçek anlamda cinselliği yaşamayı, orgazmı bilmiyorlar. Bana soruyorlar, ‘Ben hiç orgazm olamadım, niye?’ diye. Erkeklere gelince, en önemli sorunları cinsel organlarının ölçüsü. Birkaç santim için kendilerini öldürmeye bile kalkışıyorlar.