Güncelleme Tarihi:
PROF. DR. ZAFER KURUGÖL (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı):
Marketler özellikle süpermarketler insan kalabalığının çok olduğu kapalı ve virüslü alanlar. Temassız alışveriş, kredi kartıyla mümkün. Alışveriş arabasında eldivene lüzum yok. Alışverişte de eldiven takmak gerekmez ama maske şart. Maskeler tek kullanımlıktır. Alışverişten sonra önce elinizi yıkayıp, sonra maskeyi uygun şekilde çıkarıp atıyorsunuz, sonra tekrar elinizi yıkıyorsunuz. Maske, el yıkamakla beraber olunca anlamlı oluyor. AVM’ler konusundaysa ülkemizde iki tip AVM var; açık havada dolaşılabilen sadece mağazaların kapalı ortamda olduğu AVM’ler ve tümüyle kapalı AVM’ler. Birinci gruptakiler, girenlerin ateşinin ölçülmesi, maske takma zorunluluğu ve AVM’ye kısıtlı sayıda insan alınması gibi önlemlerle kontrollü açılabilir. Ancak, sinema, restoran ve kafelerin bu aşamada açılması doğru olmaz. Ayrıca, mağazalara girişte çok daha sıkı önlemler alınmalı; içerdeki kişi sayısı (çalışanlar dahil) mağazanın büyüklüğüne göre saptanarak kısıtlı olmalı, bir müşteri çıkmadan ikincisi içeri alınmamalı. Soyunma kabinleri ultraviole ile dezenfekte edilmeli, denenen ancak satın alınmayan giysi, ayakkabı gibi şeyler yine ultraviole ile dezenfekte edildikten sonra ertesi günü tekrar satışa çıkarılabilmeli, temassız kredi kartıyla ödeme yapılmalı gibi gereken önlemler alınmalıdır. Mağazaya girerken ve çıkarken herkese el dezenfektanı kullanma zorunluğu olmalı, ayrıca soyunma kabinlerinde el dezenfektanı bulundurulmalı. İkinci gruptaki, yani tümüyle kapalı AVM’lerin açılmasının bu aşamada doğru olmadığını düşünüyorum. Bu AVM’ler hakkında; ilk gruptaki AVM’lerden elde edilen başarı doğrultusunda açılması daha doğru olabilir. Normalleşme sürecinde acele edersek, ikinci dalga olarak isimlendirilen çok daha önemli bir artışla karşılaşabiliriz. Unutmayalım, AVM kapanması gibi önlemler alındığında, hasta sayıları yüzlü rakamlardaydı, bugünlerde 1700-1900’lü rakamlar civarındayız.
GELGİT YAŞAMAK ÇOK DOĞAL
Sevil ÇETİNTÜRK soruyor:
Hocam sabah o kadar karamsar uyanıyorum ki ağlamaklı, yorgun, iştahsız... Öğlene doğru bir evi temizleme hırsı geliyor. Akşama doğru aynı boşluk ve mutsuzluk. Ruh halim çok karışık, ne önerirsiniz?
PROF. DR. ARİF VERİMLİ (Psikiyatrist):
Koronanın yarattığı bu travmatik ortamda aslında çoğu kişi aynı durumu yaşıyor. Bir taraftan depresif bir duygu durum içerisindeyken bir taraftan evi silip süpürme, değişik yemekler hobiler yapma arasında gelip giden bir ruh hali görülüyor. Buna ‘Mixt Depresyon’ diyebileceğimiz gibi aslında böyle zamanlarda karmaşık bir süreç yaşamamızı doğal buluyorum.
İKİ KERE HASTALANAN DAHA ÇIKMADI
Çağatay ÖZÇELİK soruyor:
Güney Kore’de ikinci kez COVID-19’a yakalanmış vakalar açıklanmıştı. Bu bağışıklık yönteminin çöktüğü anlamına mı geliyor? Tek yol aşı mı?
PROF. DR. AYNUR E. TOPKAYA (Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı):
Koronavirüs enfeksiyonu geçiren, şu ana kadar izlenen hastalardan elde edilen sonuçlara göre, antikorlar en az üç ay boyunca pozitif saptanıyor. Bugünkü verilere göre, herhangi bir kimsenin aynı virüsle ikinci kez enfeksiyon geçirdiği saptanmadı. Henüz bu virüsün mutasyon geçirmiş yeni bir tipiyle yeniden enfeksiyon da görülmedi.
İLK ALTI AYA DİKKAT
Cemal DEVECİ soruyor:
Altı yıl önce karaciğer nakli oldum. Risk oluşturur mu?
PROF. DR. MEHMET CEYHAN (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı):
Karaciğer nakillerinde, eğer üzerinden 6 ay geçmemişse risk var, çünkü nakilden sonra bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılıyor. İlaçlar kesildiyse riskli grupta değiller.
SİZ SORUN HOCALAR YANITLASIN
Alanında uzman, çok değerli hocalardan oluşan Hürriyet Bilim Kurulu, her gün koronavirüs ve salgınla ilgili sorularınıza cevap veriyor. Sorularınızı hurriyetbilim@hurriyet.com.tr adresine veya 0 530 054 44 84 numaralı WhatsApp hattına isim ve soyisminizi yazarak yollayabilirsiniz.