Güncelleme Tarihi:
Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman Devri’nin en zeki ve en hassas tanığı. Zeki olduğunu hem yazdıklarından, hem de kendisi ile ilgili olayları istediği gibi yönlendirmesinden anlıyoruz. Hassas çünkü her olay Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderini etkilediği gibi, kendi geleceğini de şekillendiriyor.
46 yıl süren Kanuni Sultan Süleyman Devri, ‘Muhteşem Bir Yarım Yüzyıl mı?’ Hürrem Sultan, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesine sebep oldu mu? Yoksa o sadece bir günah keçisi mi?
Düşsel bir söyleşi olarak yazılan bu kitapta, bu soruların cevaplarını bulacak ve insan ruhunun derinliklerine bir yolculuğa çıkacaksınız.
HÜRREM SULTAN İLE SÖYLEŞİ
Hürrem Sultan... Osmanlı İmparatorluğu’nu çöküşe sürüklemekle suçlanan kadın... Ama şimdi konuşma sırası onda.
Padişahın hareminden çıkıp koca imparatorluğun kaderinde söz sahibi olacak konuma yükselen Hürrem Sultan,
tam beş asır sonra kendini savunma fırsatı buluyor.
“Benim Sultanım, şehir hakkında soracak olursanız; şimdilik henüz hastalık devam etmektedir. Ancak evvelki gibi değildir... Benim Sultanım, sık sık mübarek mektubunuzu gönderirsiniz diye yalvarırım. Zira ki, billah yalan değil, bir iki hafta geçip de ulak gelmezse alem gulguleye gelir. Türlü türlü sözler söylenir. Yoksa sadece kendi nefsim için istediğimi sanmayınız.”
Adnan Nur Baykal, Hürrem Sultan’ı farklı bir ışık altında değerlendirdiği kitabını düşsel bir söyleşi biçiminde kurgulamış. Bu güçlü şahsiyeti, konusuna iyi hazırlanmış bir gazetecinin -ya da televizyoncunun- sorabileceği sorulara olası yanıtlarıyla tanıyoruz.