HURDADAKİ YANLIŞLIK…

Güncelleme Tarihi:

HURDADAKİ YANLIŞLIK…
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2004 18:28

Sevgili Serdar, Devlet’in maliyesini yönetmek çok ciddi bir iş. Öyle “olsa olsa” metodu ile yasa ve yönetmelikleri uygulamaya koymanın faturası Maliye Bakanlarına çıksa neyse de nedense hep halka çıkıyor. Motorlu Taşıtlar Vergisinde olduğu gibi. Emlak Vergisindeki yanlışlık gibi. Şimdi de hurda araç uygulamasında olduğu gibi. (Sezai Bayar'ın pazartesi yazısı, ben şehir dışında olduğum için geçikti. Özür dilerim! Serdar)

Haberin Devamı

Maliye, yılın başında ülkenin dört bir yanında birikmiş, 20 yılını aşkın araçları hurda sınıfına sokup, yeni yani sıfır kilometre araç alanlar için bir imkan sağlayınca kimse sesini çıkarmadı.

Çıkarmadı çünkü uygulamadaki hesap kitapsızlıkdan habersizdi.

Vatandaş ya elindeki hurdayı satacaktı. Aldığı belge ile yeni araç için firmaya başvuracaktı ve 4.5 milyar liralık indirim isteyecekti.

Yani eğer sıfır kilometre araba 24.5 milyon liraysa, bu arabayı 20 milyara sahip olacaktı.

Satın almak istemiyorsa bu hakkını devredebilecekti.

Adamın zaten durumu iyi olsaydı 20 yıllık külüstürü neden elinde tutsundu? Yeni araç alma imkanı olmayanlar bu araçları hurda fiyatına elden çıkardılar. Yani sattılar.

Kimler aldı bu araçları ya da plakaları?

Yerli ve ithal araç üreticileri.

Haberin Devamı

Kimileri bu hurdaları Anadolu’ya uzanıp bir-iki milyara kapattı.

Kimisi daha ucuza.

Hatta 200 milyon lira karşılığı hurda araç belgesi alanların olduğu söylendi.

Neyse, kim kaça alırsa alsın.

Sen ithal araba almaya kalkınca, satıcı kafadan 2 milyar indirip yapıyordu. Kimileri 2 milyar 200 milyon.

Denilene göre ithal ya da yerli satıcı “Ben hurdsayı 4.2 milyara aldım. Ama yarısını tüketiciye yansıtıyorum” diyordu.

Oysa bir milyara almışsa, 2.5 milyar da indirip yapmışsa, geriye kalan 700 milyon lira satıcının kasasına giriyordu. Hele erken davranıp yüzlerce hurdayı 300-400 milyona kapatmışsa kasasına giren avanta parayı siz hesap edin.

Tabii bazı hurda araçların bir kaç kere satıldığı söylentileri ve haksız kazanç elde edildiği ihbarları maliyecilere yağınca durum incelemeye alınmış.

Sanırım anlattıklarımın hepsi olmasa bile yüzde 90’ı doğru çıkınca uygulamaya el koymuş. İndirim olanağını da yüzde 50’e indirmiş.

Yani 2 milyar 100 milyona.

Bu arada ithal araç satımı tavan yapmış. Bankalar araba satın almayı teşvik için aylık faizi 1.80’lere çekince satış patlaması yaşanmış.

Maliye bu durumu tahmin edememiş. Hesap yanlışlığı iç tüketimde üstelik lüks denebilecek bir sektörde yapılınca ekonomik dengelerde de tahminler alt üstü olmuş.

Haberin Devamı

Şimdi gelelim uygulamadaki yanlışlığı yapan maliyecilere.

Bütün bu gelişmeleri vatandaş tahmin edecek değildi.

Uygulamadaki aksaklıkları, haksız kazancı arabaya üreticisi firmalar ya da ithalatcı tahmin edecek değildi.

Banka kredi faizlerinin birden aşağıya çekileceği ve satın almanın daha da cazip hale geleceğinini tahmin etmek de bankacıların görevi değildi.

Maliye eğer bir yıllık uygulamayı 6 ay dolmadan iptal ediyorsa buradaki yanlışlık bu bakanlığın bürokratlarından başkasında değil.

Ya da “olsa olsa” metoduna göre hazırlanan “hurda operasyonu”nda, Maliye Bakanı Unakıtan’ın her zaman yaptığı gibi “Bu işi babalar gibi çözerim” cümlesini sarfetmesiyle bu iş çarşafa dolanmış olabilir.

Haberin Devamı

Demem o ki, devletin maliye politikasını tesbit etmek, planlamak ve uygulamaya geçirmek cidddi iştir.

Hele hele tavuk yemindeki “yemlenme iddiaları”na hiç benzemez.

Sevgiler,

Sezai

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!