Hülya'yı ağlatan okul hasreti
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2006 11:37
Adana'da, evinden kaçarak mahallesindeki ilköğretim okuluna sığınan Hülya Dal (15), okul yöneticilerinden okuyabilmesi için ailesinin ikna edilmesini istedi.
Bitlis'ten göç ederek Adana'ya gelen Dal ailesinin 6 çocuğundan biri olan Hülya Dal, mahallesindeki Orgeneral Bedrettin Demirel İlköğretim Okulu Müdürü Bahri Bahadır'ın kapısını çalarak, okula kazandırılması için gözyaşı döktü.
Erkek kardeşlerinin okula gittiğini, onları okula hazırlarken sürekli ağladığını söyleyen Hülya Dal'ı teselli eden okul müdürü, evden kaçmasının sorunu çözmeyeceğini, ailesini ikna edebileceklerini belirterek, okulun müdür yardımcısı Serap Aytekin'i aile ile görüşmesi için görevlendirdi.
Küçük Hülya'yı yanına alarak evine götüren Serap Aytekin, inşaat amelesi baba Abdulkerim ve anne Sinem Dal'ı, kızlarını okula göndermesi için zor da olsa ikna etmeyi başardı.
Hülya'nın okul giysilerinin, kitaplarının ve tüm kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanacağı sözünü veren Serap Aytekin, “Siz yeter ki kızınızı okula gönderin. Biz onun yanındayız. Lise ve üniversiteye gitmek isterse de hayırsever kişi ve kuruluşların burslarından faydalanması için elimizden gelen çabayı gösteririz” dedi.
“BİZİ DOKTORA KİM GÖTÜRECEK?”
Baba Abdulkerim Aytekin, eşinin ve kendisinin sürekli hasta olduğunu, kronik rahatsızlıklarının bulunduğunu belirterek, “Ben bir gün çalışıyorsam 10 gün iş bulamıyorum. Amelelik karnımızı bile doyurmuyor. 6 çocuğuma bakamıyorum. Hülya, bizi sürekli doktora götürüyor. O okula giderse bizi kim doktora götürecek?” dedi.
Okul Müdür Yardımcısı Serap Aytekin ise okulun yarımgün olduğunu, Hülya'nın hem okuyup hem ev işlerini yapabileceğini ve kendilerini doktora da götürebileceğini belirterek, “Hülya çok istekli. Onun başarılı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Anne Sinem Dal, kızının okula gitmesi konusunda “babası bilir” derken, baba Abdulkerim Dal, tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve eğitimin kendisine maddi külfet getirmemesi koşuluyla kızını okula göndermeye razı oldu.
Okul hasreti nedeniyle döttüğü gözyaşları sevinç gözyaşlarına dönüşen Hülya Dal ise Müdür Yardımcısı Serap Aytekin'in boynuna sarılıp teşekkür ettikten sonra anne ve babasının elini öptü.
Yaşıtları ilköğretim okulunu bitirmesine rağmen 15 yaşında okullu olabilen Hülya, evde annesi kardeşlerine kızdığında onları koruduğunu, bu yüzden avukatlığa merak sardığını belirterek, “Hayalim avukat olup, yardıma ihtiyacı olanları korumak” dedi.
Erkek kardeşlerinin okula gittiğini, onları okula hazırlarken sürekli ağladığını söyleyen Hülya Dal'ı teselli eden okul müdürü, evden kaçmasının sorunu çözmeyeceğini, ailesini ikna edebileceklerini belirterek, okulun müdür yardımcısı Serap Aytekin'i aile ile görüşmesi için görevlendirdi.
Küçük Hülya'yı yanına alarak evine götüren Serap Aytekin, inşaat amelesi baba Abdulkerim ve anne Sinem Dal'ı, kızlarını okula göndermesi için zor da olsa ikna etmeyi başardı.
Hülya'nın okul giysilerinin, kitaplarının ve tüm kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanacağı sözünü veren Serap Aytekin, “Siz yeter ki kızınızı okula gönderin. Biz onun yanındayız. Lise ve üniversiteye gitmek isterse de hayırsever kişi ve kuruluşların burslarından faydalanması için elimizden gelen çabayı gösteririz” dedi.
“BİZİ DOKTORA KİM GÖTÜRECEK?”
Baba Abdulkerim Aytekin, eşinin ve kendisinin sürekli hasta olduğunu, kronik rahatsızlıklarının bulunduğunu belirterek, “Ben bir gün çalışıyorsam 10 gün iş bulamıyorum. Amelelik karnımızı bile doyurmuyor. 6 çocuğuma bakamıyorum. Hülya, bizi sürekli doktora götürüyor. O okula giderse bizi kim doktora götürecek?” dedi.
Okul Müdür Yardımcısı Serap Aytekin ise okulun yarımgün olduğunu, Hülya'nın hem okuyup hem ev işlerini yapabileceğini ve kendilerini doktora da götürebileceğini belirterek, “Hülya çok istekli. Onun başarılı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Anne Sinem Dal, kızının okula gitmesi konusunda “babası bilir” derken, baba Abdulkerim Dal, tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve eğitimin kendisine maddi külfet getirmemesi koşuluyla kızını okula göndermeye razı oldu.
Okul hasreti nedeniyle döttüğü gözyaşları sevinç gözyaşlarına dönüşen Hülya Dal ise Müdür Yardımcısı Serap Aytekin'in boynuna sarılıp teşekkür ettikten sonra anne ve babasının elini öptü.
Yaşıtları ilköğretim okulunu bitirmesine rağmen 15 yaşında okullu olabilen Hülya, evde annesi kardeşlerine kızdığında onları koruduğunu, bu yüzden avukatlığa merak sardığını belirterek, “Hayalim avukat olup, yardıma ihtiyacı olanları korumak” dedi.