Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Yunanistan'ın darbeci askerlerle ilgili yaklaşımına ilişkin, "Komşuluk hukukuna ve aramızdaki uluslararası hukuka aykırı bu yaklaşımlardan fevkalade rahatsısız. Türkiye, Yunanistan'ın yaptığı bu işleri, aldığı bu tutumu not etmektedir. Bunları Türkiye'nin not ettiğini Yunanistan'ın bilmesinde fayda vardır. Konunun NATO ile bir alakası yoktur" dedi.
Bozdağ, Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde esnaf ziyareti sırasında gazetecilerin sorunlarını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Yunanistan'ın serbest bıraktığı darbeci askerlerle ilgili bir açıklama yapmıştınız. Sizin açıklamanızın ardından bir koruma sağlanmaya başlandı askerlere ve Yunanistan Savunma Bakanlığı konuyu NATO'ya taşıyacağını iletmişti. Yunanistan'ın bu tavrını nasıl değerlendirirsiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, Yunanistan'ın da askeri darbelere Türkiye gibi bedel ödediğini, Yunanistan halkının da askeri darbelerin ne demek olduğunu en az Türk halkı kadar bildiğini belirtti.
'FEVKALEDE RAHATSISIZ'
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında başarısız bazı darbeci askerlerin Yunanistan'a kaçtığını ve orada himaye gördüklerini hatırlatan Bozdağ, "Türkiye olarak darbeye karışan, darbeci, FETÖ'cü bu kişilerin Türkiye'ye iadesini talep ettik. Aramızdaki hukuk, uluslararası hukuk Yunanistan'ın bu iadeyi yapmasını emrediyor. Burada bir takdir hakkı olmadığı da çok açık, deliller de çok sağlam ama buna rağmen Yunanistan bu iadeyi gerçekleştirmedi. Hatta bazılarına sığınma hakkı veren yaklaşımın içerisine de girdi. Şimdi de bunları korumak, kollamak için başka tedbirler de aldığını görüyoruz." diye konuştu.
Bozdağ, "Komşuluk hukukuna ve aramızdaki uluslararası hukuka aykırı bu yaklaşımlardan fevkalade rahatsısız. Türkiye, Yunanistan'ın yaptığı bu işleri, aldığı bu tutumu not etmektedir. Bunları Türkiye'nin not ettiğini Yunanistan'ın bilmesinde fayda vardır. Konunun NATO ile bir alakası yoktur." ifadelerini kullandı. Konunun iki ülke arasında olduğuna işaret eden Bekir Bozdağ, şunları söyledi:
"Başkalarının müdahil olmasına imkan veren bir hukuki yol da benim bildiğim kadarıyla yok. Bu iki ülkenin arasında bir konu. Yunanistan adli makamları zaten kararını verdi. Adli makamlar kararını verdi ama Türkiye terörle mücadelesinden, Türkiye'nin aleyhine Yunanistan adli makamları bir karar aldı diye vazgeçecek değildir. FETÖ'cü teröristlerle mücadele etmekten vazgeçecek değildir. FETÖ terör örgütü ve onların teröristleriyle yurt içinde ve yurt dışında etkin ve kararlı mücadelemize devam edeceğiz. Buna Yunanistan'ın ya da başka bir ülkenin kendi egemenlik alanı içerisinde dilediği gibi tavır koyma hakkı olabilir ama bizim terörle mücadelemizi engellemez bu. Terörle mücadelemize devam edeceğiz. Yunanistan'ın bu tutumunu da Türkiye olarak not ettik."
'PROVOKASYONA İZİN VERDİ'
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Hollanda'daki Türk toplumunu, Müslümanları provoke etmek isteyen aşırı bir gurubun olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çünkü Müslümanların bu konudaki tutumu, bu konuya bakışı çok nettir. Böyle bir noktada getirip, tam onların kapısının önünde mangal partisi yapmak açık bir şekilde Türk toplumunu da Müslümanları da provoke etmektir. Tabi bu aşırı örgüt bunu yapıyor ama burada Hollanda hükümetinin, aşırıcıların yaptığı bu düşmanlığa, provokasyona izin vererek destek olması... Aslında toplumsal barış, ülke içerisinde huzur ve güveni korumak evvela hükümetin görevi, bunu bozmak isteyenlere karşı hükümet tavır geliştirmek ve onları engellemekle mükelleftir. Bildiğim kadarıyla Hollanda hükümetinin de anayasa ve yasaları gereği bu görevi vardır. Ama maalesef hükümet bu görevini tam yerine getirmemiştir. Aksine aşırıcıların provokasyonuna izin vermiştir."
Bozdağ, Hollanda hükümetinden, Türk toplumunu korumasını ve onlara karşı suç işleme eğilimi olanların engellenmesini istedi. Bozdağ, Hollanda'da yaşayan Türk toplumunun can ve mal güvenliğinin, bütün hak ve hürriyetlerinin korumasının evvela Hollanda hükümetinin mesuliyeti altında olduğunu vurguladı. Hollanda hükümetini bu mesuliyeti deruhte etmeye ve bu mesuliyetin gerekleri neyse yerine getirmeye davet eden Bozdağ, "Oradaki Türk toplumunun hayatını ve diğer haklarını korumaya davet ediyorum. Saldırılara karşı da onları engellemeye davet ediyorum. Ama görüyoruz ki Hollanda hükümeti maalesef görevini yapmak yerine bunları yok etmek isteyenlere destek veriyor, izin veriyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Bozdağ, Avrupa'da yükselen yabancı düşmanlığı, ırkçılık, aşırıcılık, ayrımcılık, İslam düşmanlığı, Avrupa değerlerine de büyük zarar verdiğine dikkati çekti. Bozdağ, "Bugün Türk toplumuna ve orada yaşayan Müslümanlara ve yabancılara karşı bir tehdit gibi görünse de bu aşırılıklar, esasında Hollanda'nın kendine de bir tehdittir, Avrupa ülkelerinin kendine de bir tehdittir. Bu tehdit karşısında olumlu tavır takınmayanlar yarın bu tehditle baş etmek için daha büyük tedbirler almak zorunda kalacaklardır. Biz onları ileride daha büyük tedbirler almak zorunda kalacakları adımlar atmamaya ve bu ayrımcılığı, yabancı düşmanlığını, İslam düşmanlığını yapanlara karşı ortak ve bunları engelleyecek tutum almaya davet ediyorum." dedi.
KANDİL OPERASYONU
"Anamuhalefet, Kandil'e yönelik operasyonun seçim yatırım olacağını iddia ediyor, bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki soru üzerine Bozdağ, terörle mücadelenin Türkiye için son derece önemli olduğunu belirtti. Bozdağ, PKK terör örgütü, PYD, YPG, FETÖ, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin Türkiye'nin hem ulusal güvenliğine hem de bölünmez bütünlüğüne tehdit olduğunu vurguladı. Bozdağ, "Türkiye ulusal güvenliğini, bölünmez bütünlüğünü korumakla mükelleftir. Terörle mücadeleyi esas almış bir ülkeyiz. Yani seçim var diye veya bugün memlekette şu konu var diye teröristlere, terör örgütlerine Türkiye'nin göz yummasını kimse beklememelidir." diye konuştu. Terörle etkili ve kararlı mücadelenin her zaman ve her gün devam edeceğine işaret eden Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Seçimin varlığı bu mücadeleyi zaafa uğratamaz ve uğratması da mümkün değil. Biz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatı'nı yaparken o zaman da Türkiye'nin başka gündemleri vardı. Biz eğer o gündemlere baksak belki o harekatları yapamazdık. Ama Türkiye'nin aynı zamanda onlarca gündemi birlikte icra etme gücü ve kabiliyeti vardır. Bir yandan seçim çalışmaları yürür öte yandan Türkiye'nin terörle etkin ve kararlı mücadelesi devam eder. Terör örgütleri, teröristler nerede olursa olsun Türkiye için hedeftir ve tehdittir. Türkiye terör örgütlerini, teröristleri inlerinde imha etme politikasını kararlılıkla sürdürecektir. Yurt içinde ve yurt dışında nerede olursa olsun onları bulduğunda etkisiz hale getirmek için bizim güvenlik güçlerimiz bütün imkan ve kabiliyetlerini kullanmaktadır, bundan sonra da kullanacaktır."
Bozdağ, Irak'ın kuzeyinde terör örgütünü etkisiz hale getirmenin ve sınırın dışından sınırın içine yönelen terör tehdidini sınır dışında karşılamanın, terörle mücadele bakımından son derece önemli olduğunu bildirdi. Terör örgütünün Kandil'den yönetildiğini herkesin bildiğini, oradan Türkiye'ye terörist sokulduğunu belirten Bozdağ, "O zaman bizim buralara karşı tedbir almamız da doğal hakkımızdır. Biz bunu yapıyoruz. Uluslararası hukuk da Türkiye'nin bu anlamdaki adımlarını atmasına hak vermektedir. Şimdi burada şaşırdığım şey şu, biz terörle mücadele ediyoruz, Zeytin Dalı Harekatı diyoruz CHP'den ses geliyor. Afrin'e gireceğiz, temizleyeceğiz diyoruz, 'Aman girmeyin' diye CHP'den ses geliyor. Fırat Kalkanı Harekatı diyoruz, 'Aman yapmayın' diye ses yine CHP'den geliyor. Kandil ve PKK ile mücadele, operasyon diyoruz, ses yine CHP'den geliyor. Bizim şaşırdığımız bu." dedi.
Bozdağ, kendilerinin terörle mücadele yaptıklarını ancak bu mücadele sırasında sesin CHP'den geldiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet Halk Partisi terörle mücadeleden neden rahatsız oluyor? Kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye seçim var diye terörle mücadelesini yavaşlatacak, zayıflatacak veya bu mücadeleden vazgeçecek bir ülke değildir. Her şart altında bizim terörle mücadelemiz devam edecektir. Bunun seçimle de hiçbir alakası yoktur. Türkiye dün terörle mücadele yaparken seçim mi vardı? Halk oylaması sırasında terörle mücadele yaparken o zaman seçim var diyorlar mıydı? Demiyorlardı. Ama şimdi 'Seçim var, aman terörle mücadeleyi durdurun.' Böyle bir saçmalık olabilir mi? Terörle mücadele devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi istediği kadar sesini yükseltsin, biz onların hamiliğini yaptığı teröristleri etkisiz hale getirmeye devam edeceğiz."