'Hükümetlerin tiyatrosuna hayır'

Devlet Tiyatrosu çalışanları yeni yönetime karşı yaptıkları protestoda, "Sayın seyirciler Devlet Tiyatrosu üzerinde oynanan en kötü oyun başlıyor. Lütfen cep telefonlarınızı kapatıp, sağduyularınızı açar mısınız" anonsu yaptılar.

Ankara’daki protesto Büyük Tiyatro önünde yapıldı. Sanatçılar öncelikle Shakespeare ve Muhsin Ertuğrul’dan alıntı yaparak, tiyatronun hükümetlerin üzerinde bir kurum olduğunu anlattılar. Daha sonra oyunlar öncesinde yapılan "Cep Telefonlarınızı Kapatın" anonsunu değiştiren oyuncular "Sayın seyirciler Devlet Tiyatrosu üzerinde oynanan en kötü oyun başlıyor. Lütfen cep telefonlarınızı kapatıp, sağduyularınızı açar mısınız", "Devlet Tiyatroları özerkliğini kaybediyor. Sanatsız kalan bir toplumun damarlarından biri kopmuş demektir", "Türkiye Cumhuriyeti’nin son kalelerinden biri yıkılmak üzeredir. Lütfen sanata ve Cumhuriyete sahip çıkarmısınız" "Kalemlerinizi konuştrup objektiflerinizi ayarlar mısınız?" çağrısı yaptılar.

"HÜKÜMETLERİN TİYATROSUNA HAYIR"

Sanatçılar daha sonra, "Hükümetlerin tiyarosuna, oyunlarda sansüre ve siyasi müdahaleye hayır", "Yetkili olmayanların atanmasına, Devlet Tiyatrosu’nu yok etme girişimlerine hayır" sloganları attılar.

"DİRENECEĞİZ ÇAĞRISI"

Sanatçı Münir Caner’in, Devlet Tiyatroları çalışanları adına okuduğu bildiri ise şöyle:
"Devlet Tiyatroları’nda yaşanan deprem, Cumhuriyetimizin en büyük sanat kurumlarından birini daha bitirme operasyonudur. Hedefi ülkemizdeki kültür-sanat ortamını çölleştirek ve ortaçağ anlayışına sürüklemektir. Bu girişim, kendn Devlet Tiyatroları’nın ’fikri ve vicdanı hür’ çalışanları arasından işbirlikçiler bulamayacaktır. Biz Devlet Tiyatrosu çalışanları tüzel kişiliğinin keyfi atamalarla çiğnenmesine izin vrmeyecek, kurmumuz özerk bir yapıya kavuşturulana kadar direneceğiz."

Daha sonra bu bildiriye imza kampanyası başlatan sanatçılar, Devlet Tiyatrosu Genel Müdür Vekili Mine Acar’ı istifaya davet ederek, DT Genel Müdürünün sanatçıların tercihleriyle getirilmesi gerektiğine işaret etti.

Genç Tiyatrocuların da "ağlayan adam maskeleriyle destek verdiği, alkışlı protestonun da yar aldığı eyleme Erhan Gökgücü, Tamer Levent, Mehmet Atay, Mehmet Ege, Haluk Cömert, Bayhan Saran, Firuzan Tercan, Tomris Çetinel ve gazeteci Metin Uca da destek verdi.

İSTANBUL'DAKİ EYLEM

Devlet Tiyatrosu çalışanları ve sanat kesiminden birçok ünlü, Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Lemi Bilgin’nin görevinden alınması ve sonrasında yaşanan gelişmelere karşı tepkilerini dile getirmek üzere bugün bugün Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde biraraya geldi. Devlet Tiyatrosu çalışanları, yaşanan olayları "Cumhuriyetin en büyük sanat kurumlarından birini daha bitirme operasyonu" olarak nitelendirdi.

Can Gürzap, Yıldız Kenter, Haldun Dormen, Tarık Akan, Menderes Samancılar, Murat Kobalt, Tamer Karadağlı gibi birçok ünlü ismin katıldığı eyleme, KESK, EMEP, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Halkevleri gibi birçok sivil toplum kuruluşu da destek verdi.

"KÜLTÜR-SANAT ORTAMI ÇÖLLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR"

Alkışlarla başlayan eylemde Devlet Tiyatrosu sanatçıları adına "Değerli Seyircilerimiz" başlığıyla hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan DT Sanatçısı Can Gürzap, Devlet Tiyatroları’nda yaşananları, Cumhuriyetin en büyük sanat kurumlarından birini bitirme operasyonu olarak nitelendirdi. Yaşanan olayların hedefinde ülkenin kültür- sanat ortamını çölleştirmek olduğunu belirten Gürzap, "Ülkemizi Ortaçağ anlayışına sürüklemek istiyorlar. Bu girişim Devlet Tiyatrolarının ’fikri ve vicdanı hür’ çalışanları arasından işbirlikçiler bulamayacaktır. Bizler, halkın tiyatrosunun tüzel kişiliğinin keyfi atamalarla çiğnenmesine izin vermeyeceğiz. Kurumumuz özerk bir yapıya kavuşturulana kadar direneceğiz" dedi.

"SİYASİ BİR TERCİH"

Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS) Yönetim Kurulu adına eyleme yazılı bir açıklamayla destek veren Mehmet Ege, yaşananların sanatsal kaygıdan çok siyasi bir tercih olduğunu belirtti. Yaşanan gelişmelerin sezon açılışı ile çakıştığına dikkat çekilen açıklamada, "Cumhuriyetimizin ilk sanat kurumu olan DT’larının varlığına karşı ciddi bir yıpratma görüntüsü de taşımaktadır. Kurum en çok huzur ve düzene ihtiyaç duyduğu sezonun bu ilk günlerinde ne yazık ki kaosa sürüklenmekte. Dileriz ki Bakanlık tüm hukuk ve sanatsal işleyiş kurallarını zorlayan bu uygulamadan en kısa zamanda vazgeçer" denildi.

GELECEĞİMİZİ SAVUNACAĞIZ

İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN) ise yaptığı eyleme gönderdiği yazılı açıklamada, DT sanatçılarının haklı ve onurlu karşı koyuşlarını sonuna kadar desteklediklerini belirttiler. Yaşanan olaylar, gündelik siyasi bürokrasinin dar ufuklu hırsı ile sanatçıların uzak görüşlü erdemlerinin yüzleşmesi olarak nitelendirildi. Açıklamada, gücünü tarihi birikiminden ve sanatsal üretimlerinden alan sanat kurumları üzerinde oynanacak siyasi ve bürokratik oyunların hiçbir zaman seyirci bulamayacağı kaydedildi.

"KUSURU PASTADA ARAMAK GEREKİR"

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un ’Ben istifa almadım" açıklamasını değerlendiren Tiyatro Sanatçısı Yıldız Kenter, "Bakan’a istifa ulaşmamasının nedeni kendi eksikliğidir. Burda kusuru pastada aramak gerekir. Yaşananlar çirkin bir senaryodur, neden herşeyi pisletiyoruz anlayamıyorum" diye konuştu.

BAKAN KOÇ, İSTİFA ETSİN

Nazım Hikmet Kültür Merkezi adına konuşan Orhan Aydın, Bakan Koç’u istifaya çağırdıklarını söyledi. Bakan Koç’un, Devlet Tiyatroları’ndan bir an önce elini eteğini çekmesi gerektiğini ifade eden Aydın, DT çalışanlarının hiçbir zaman yalnız olmadığını belirtti.

"HAYAT DAMARI KESİLİYOR"

Atatürk’ün "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur" sözünü dile getiren Oyuncu Tamer Karadağlı, sanatın politize edilmemesi gerektiğini söyledi. Karadağlı, Türkiye’de sanatçıların kolay yetişmediğini belirterek, tiyatronun sanatın hayat damarlarından biri olduğunu ve kopartılmak istendiğini ifade etti. Bakan Koç’un kendisene istifa ulaşmadığı açıklamasına karşı, Karadağlı, "Sorun o zaman kendisindedir" yanıtını verdi.
Tiyatro ve sanat dünyasında böyle bir tepkinin dünyada benzeri olmadığını kaydeden Oyuncu Rutkay Aziz, sanatçıların tepkisini sonuna kadar destekleyeceklerini söyledi. Demokrasiyi Türkiye’de yaşatmak gerektiğini belirten aziz, tiyatronun ilkeli ve onurlu bir sanat olduğunu ifade etti.

Sinema Sanatçısı Tarık Akan, Türkiye’nin en kötü kültür Bakanı ile karşı karşıya olduklarını dile getirdi. Bakan Koç gidince daha iyi birinin geleceğini belirten Akan, "Sanat ve sanatçıları dağıtacak böyle bir olayı bekliyorduk. Sanat her zaman içimizdedir. Bu olaylar yaşanmaya devam ederse Bakan Koç, bizi daima karşısında bulacaktır" şeklinde konuştu.