Hükümetin kırmızıları

Güncelleme Tarihi:

Hükümetin kırmızıları
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2009 00:00

Federasyon tartışılmayacak Etnik - dini siyasi temsil mümkün değilDevletin resmi dili Türkçedir, Kürtçe ise ikinci resmi dil olmayacaktır

SANAYİ ve Ticaret Bakanı ve AK Parti’nin Demokratik Açılım Komisyonu üyesi Nihat Ergün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un açıklamalarının ardından, hükümetin kırmızı çizgilerini sıraladı. Ergün, Başbuğ ile paralellik gösteren görüşlerinin ardından, “Saydığım kırmızı çizgiler konusunda herkes mutabık kalır. Geriye kalan her şey de tartışılabilir” dedi. Ergün, “Köy isimlerinin iadesi, Kürtçenin seçmeli dil olması, suça bulaşmayanların affına ilişkin” önerilerini sıralayarak, “Bu sayede terör örgütü çıplak kalacak” dedi. Ergün, bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette şu çarpıcı açıklamaları yaptı:

Türkiye bölünemez

*Türkiye istense de bölünemez. Bölme talebi karşılaştığımız bir talep değil. Federasyon talepleri gerçekçi değil. Üzerinde konuşulmaz bile. Özerk bölge talebi bize ne sunulabilir, ne de karşı karşıya kalabiliriz. Toplumun hiçbir kesimi buna sıcak bakmaz. Kürtler de bunlara odaklanmıyor.. Her şey üniter devlet yapısı içinde çözülecektir.

*Anayasal tanıma, etnik kimliklere anayasal tanıma olmayacak, gereği de yoktur. Anayasa’da hiçbir değişikliğe gerek yok. Etnik kimlikler Anayasada değişikliği olmadan da renklerini özgürce yaşayabilirler. Bir sorun varsa bu uygulamadan kaynaklanan bir sorundur. Etnik kimlikler Anayasada sayılsın düşüncesi kesinlikle kabul edilemez.

Ben katıksız Türküm
*Türkiye’de hiç kimsenin etnik siyasi temsil ve dini siyasi temsil yetkisine sıcak bakmayız. Ben Sünni, Müslüman ve katıksız Türküm. Ama bunları öne çıkararak siyaset yapmam. Çünkü, ben Türk milletini temsil ediyorum. Bana oy verenler arasında sonuçta Sünni olmayanlar da Kürtler de var. Çıkıp parlamentoda ben Kürdüm dersiniz ama ‘ben Kürtleri temsil ediyorum’ diyemezsiniz.
*Resmi dil tartışmaya açılmaz ve resmi dil Türkçedir. Ama insanların dilini öğrenmesi talebi insani bir taleptir. Bunun ayrıştırmayla ilgisi yoktur.
*Bir kısım jestlerle halledilir. Örneğin köy isimleri gibi. Siirt’in Tillo ilçesini Aydınlar ilçesi olarak kim biliyor? Çelişkileri yaşamaya mecbur değiliz. Bırakın Tillo, Tillo olarak kalsın. Bu doğru bir jest olur. Topluma, devletin doğru yolda ilerlediğini gösteren bir jest olur.
*Dili kullanım alanının genişletilmesi sorunu var. Çocuk isimleri konusunda uygulamadaki sorunlar giderilebilir. Dilin kullanılması alanının genişletilmesi için seçmeli ders tartışılabilir. Bu da bir bölme unsuru değildir. İkinci bir resmi dil olmayacak.

Etkin pişmanlık genişletilebilir

Ergün af konusunda da şunları söyledi: Önemli olan topluma geçmişte yapılan yanlışların tekrarlanmayacağı mesajını vermektir. Toplumun büyük bölümü için bu yeter, ama terör örgütü için yetmeyecektir. Bu durumda giydirilmiş bir terör örgütü olmaktan çıkıp çıplak bir terör örgütü haline gelir. Kendini tasfiye etmese de küçülür marjinalleşir kalır. Zaten onlar da bu adımlar atılırsa bizim halimiz ne olur diye düşünüyorlar. Kürtlerin talepleri ile PKK’nın talepleri farklı. Ayrıca dağa çıkmış; ama suça bulaşmamış insanlar için ne yapabiliriz, bunun cevabını aramamız lazım hep birlikte. TCK’nın 221’inci maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık konusu genişletilebilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!