Güncelleme Tarihi:
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın sözlerinin satır başları şöyle:
Tabi dün Sayın Cumhurbaşkanımızın Muş 6. Olağan kongresinde yaptığı açıklama bugün Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan bir toplantıda çok net bir şekilde tavzih edildi.
Kılıçdaroğlu elinde patlayan Man Adası bombalarından sonra konuyu değiştirip başka yeni bombalar ortaya koyarak başka tartışmalarla günü kurtarmaya çalışacaktır. Yalan üzerine kurulan bir siyasetin CHP’ye de Kılıçdaroğlu’na da faydası yoktur.
KUDÜS’ÜN STATÜSÜ
Kudüs ile ilgili çok yoğun haberler var. İsrail’in başkenti yapılacağına dair iddialar dolaşıyor. Kudüs’ün ve Haremi Şerif’in statüsü uluslararası anlamalarla bellidir. Kudüs’ün bu statüsünü korumak bölgedeki barışı korumak açısından önemlidir. Bu statü kaldırılarak başka bir adım atılırsa bu büyük bir felaket olur.
KILIÇDAROĞLU’NUN 'ZARRAB’A DEVLET SIRLARINI KİM VERDİ?' SORUSU
CHP’nin genel başkanının Türkiye’ye dönük bazı projelerde de yer aldığını görüyoruz. ABD’de devam ediyor bir dava. Bu davanın ABD’de görülmeye başladığı sırada Türkiye’de de eş zamanlı bir şekilde cumhurbaşkanımız ve ailesi hakkında bir itibar suikastına teşebbüs etti Sayın Kılıçdaroğlu.
Geçmişte de Almanya’da deniz feneri davası yapılıyordu. O zaman da Kılıçdaroğlu burada rol almıştı. Şimdi aynı şeyi buradan devam ettiğini görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun duruşu yerli değildir. Milli hiç değildir. Zarrab’la ilgili konunun üzeri örtülmedi ve gereken soruşturmalar Türkiye'de yapıldı.
17-25 Aralık sürecini Türkiye’de başaramayan taşeron kendisine bu görevi verenlerle iş birliğine gitti şu anda öyle görünüyor. Bu davanın bütün lojistiği FETÖ’dendir. Bilirkişi FETÖ’cü, raportör FETÖ’cü, tanık FETÖ’den… Hakim, FETÖ’nün ağırladığı birisi. Türkiye kendisine karşı yürütülen bu hadiseleri takip etmektedir. Burada çıkacak bir kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur. Bu yargılama üzerinden Türkiye’yi suçlama için büyük bir çaba var.
Afrin operasyonu:
Afrin’le ilgili konuya gelince, tabi Suriye’de yaşanan her hadise Türkiye’nin ulusal güvenliği ile doğrudan ilgilidir. Bunu her defasında ifade ettik, gerek bölgedeki demografik yapının değiştirilmesi, terör faaliyetlerinin Türkiye’ye dönük verdiği zararlar, sınırlarımızdan Türkiye’ye dönük meydana gelebilecek olumsuzluklar, mülteci akınları ve bölgede bir terör koridoru oluşturma gayretleri vesaire bütün bunlar Türkiye’nin güvenliği ile doğrudan ilgilidir.
Türkiye bölgede çatışmaların sona ermesi, barış ortamının tesis edilmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini sağlayacak ve herkesin katkı sağlayacağı bir barış ortamı tesisine son derece önem vermektedir. Ancak bunu yaparken de elbette meşru olanlarla, muteber olanlarla, halkta karşılığı olan Suriye’deki bütün çevrelerle birlikte yapılmasını önemsemektedir. Terör örgütlerinin bu süreçte muhatap kabul edilmesini Türkiye reddetmektedir. YPG-PYD bir terör örgütüdür, bunun herhangi bir şekilde bu sürece katılmasını bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Afrin’de de PYD-YPG teröristlerinin yer aldığını biz biliyoruz ve orada Türkiye’ye karşı bir hazırlık içerisinde olduklarını da görüyoruz.
Ve Türkiye, oradan bize yönelecek her türlü saldırıya anında karşılık vermektedir, bundan sonra da karşılık vermekte tereddüt etmeyecektir. Fırat Kalkanı Harekatı, İdlib’teki yapılan çalışmalar ve diğer bütün adımlarımız bu bölgede terör örgütlerinin talepleri doğrultusunda bir şekillenmeye Türkiye’nin izin vermeyeceğinin en büyük göstergesidir. Bu nedenle, burada, Türkiye’nin ulusal çıkarları aleyhine herhangi bir gelişme olursa Türkiye bu gelişmeyi durdurmak için hiç kimseden izin ve onay almaz. Bu gelişmeyi engellemek için adım atmakta da tereddüt etmez. Afrin’e dönük bir adım atılıp atılmamasını bölgede yaşanacak gelişmeler tayin edecektir. Türkiye’nin koyduğu sınırların aşılması ve bu şartların oluşması halinde Türkiye elbette kendi hukukunu korumak için gereğini yapmakta tereddüt etmeyecektir.
TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESİ
Taşeron konusu daha önce de söyledim şu anda eli kulağında dersek yanlış olmaz. Çalışmalar tamamlanmış durumda. Bu hafta Bakanlar Kurulumuza gelmedi ama muhtemelen önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu’na veya bir sonraki hafta gelebilir. Bütçe görüşmeleri sırasında veya sonrasında Parlamento’ya sevk edilecek. Ve Cumhurbaşkanımız da geçen açıkladı. Parlamento taşerona ilişkin yasayı çıkarmadan bu bütçeden sonra her sene verdiği arayı vermeyecek. Önce bu yasayı çıkaracak. Sonra ara verecek. Onun için bu konu artık sonra geldi. Hayırlı olur inşallah.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR