Güncelleme Tarihi:
“Kaynak Saptama Çizelgesinin Hazırlanması” başlıklı yazıda “...üretilen gıda ürünleri depolama ve stoklama gibi yapılan faaliyet alanlarının ivedi olarak 10 Kasım 2012 tarihine kadar bildirilmesi” isteğinde bulunuldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, belgeyi “Hükümet ‘Seferberlik Savaş Hali Özel Planı’ hazırlıyor” sözleriyle yorumladı. “Bu her yıl tekrarlanan rutin bir uygulama olabilir mi?” sorusuna CHP’li Tekin, “On yıl belediye başkanvekilliği yaptım. İl Başkanlığı görevim var. Bunca zamandır böyle bir belgeye rastlamadım. İzmir ve İstanbul Fırıncılar Odası yetkilileriyle de görüştüm; ‘Böyle bir taleple şimdiye kadar hiç karşılaşmadık’ dediler. Suriye ve Patriot tartışmalarının yaşandığı, İran’ın Patriot’ları ‘Savaş Sebebi’ saydığı açıklaması yaptığı bir dönemde hükümet neyin ‘Özel Planı’nı hazırlıyor?” diye sordu. CHP’li Tekin’in belgeye yönelik değerlendirmesi özetle şöyle:
HAYATIMDA BÖYLE BELGE GÖRMEDİM
“Seferberlik mi var, savaşa mı giriyoruz? Nasıl bir tehlikeli süreçten geçiyoruz. Hükümet çıkıp da ‘Rutin bir uygulama demesin’ sakın. Bunca yıllık yöneticilik yaşamımda böyle bir belgenin bir esnaf arkadaşıma, bir sanayiciye geldiğini hiç duymadım, görmedim. Türkiye’nin belki dostları yoktu ama düşmanları da yoktu. AKP iktidarıyla birlikte, sıfır sorundan ‘Düşman’ komşu ülkeler, noktasına gelindi. Başbakan ‘Burası NATO toprağı’ diyor. NATO’da kendi toprağı gibi il il gezip konuşlanacak yer arıyor. Tüm bu taşlar üst üste konulduğunda da insan ‘Bu neyin belgesi?’ diye sormadan edemiyor.”
İŞTE BELGEDEKİ O BÖLÜM
Sabahın köründe ırgat otobüsü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Adana’da “ırgat pazarı”nda tarım işçilerinin sorunlarını dinledi. Tekin, beraberinde CHP Adana İl Başkanı Orhan Sümer ve partililerle birlikte merkez Yüreğir ilçesi Doğankent Mahallesi’nde saat 05.30’da tarım işçilerinin toplandığı alana gitti. “Amele pazarı” olarak da adlandırılan alanda toplananların arasında, okulda ve yatağında olması gereken çocukların da görüldüğüne işaret eden Tekin, şöyle konuştu: “Bu insanların hiçbirinin sosyal güvencesi yok. Hiç birinin işten sağlıklı dönüp dönmeyeceğinin garantisi de yok. Nereye ve hangi serüvene gittiğini bilmiyor bu insanlar. Saat 4’de 5’de işte olması gerekiyor. Belli ki saat üçte kalkmışlar. Burada bir çok kadınımız kucağında bebeğiyle işe gidiyor. Bırakalım diyorum ‘Muhteşem Yüzyıl’ tartışmasını, bu yüzyıla bakalım Sayın Başbakan.”