Hükümet Anayasa Değişikliğini yabancı medyaya anlattı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2010 16:31
Hükümet Anayasa değişikliği konusunda bilgilendirme toplantıları kapsamında, yabancı basın kuruluşlarının Türkiye temsilcileriyle bir araya geldi.
İstanbul Swiss Otel'de düzenlenen basını bilgilendirme toplantısına, Hükümet kanadından, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile aralarında ABD'den Business Week, The Wall Street Journal, The Cristian Science Monitor ve The New York Times, Almanya'dan ARD, Fransa'dan AFP, İngiltere'den BBC ve The Guardian, İsviçre'den Basier Zeitung, Rusya'dan RİA Novosti News Agency, Yunanistan'dan Athens News Agency, Azerbaycan Zaman'nın da bulunduğu çok sayıda yabancı medya kuruluşu temsilcisi katıldı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 1960'tan bu yana askeri Anayasalarla yönetilmesinin ve o günden bu yana AB'ye üyeliğinin gerçekleşmemesinin tesadüf olmadığını söyleyerek, Türkiye’nin gerçekten AB standartlarında, toplumun bütün kesimlerinin 'benim' diyeceği bir Anayasaya kavuşmadan AB'ye üye olamayacağını belirtti. Yapılan değişikliklerin her birinin AB müzakere sürecinde en azından bir fasıl açmak kadar önemli olduğunu ifade eden Bağış, şunları dedi:
“Türkiye'de kadın ve çocuk haklarının güçlendirilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması, yargıda adaletin getirilerek, sivil ve askeri mahkemeler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, HSYK ve Adalet Bakanı'mızın bütün yargı kurumlarının iştirakiyle hazırlayıp topluma sunduğu, Avrupa Komisyonunun İlerleme Raporu'nda çok ciddi övgüler alan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin eyleme dönüşmesiyle ilgili atılacak adımların da bu paketin içinde yer alıyor olması önemli. Türkiye'de sendikalar konusunda, özellikle kamu çalışanlarının toplu sözleşme yapabilmesinin önünü açabilecek birtakım değişikliklerin bu pakette bulunması önemli. Avrupalılar da bu sürecin Türkiye'nin çağdaş medeniyetler seviyesine çıkma hedefinin bir gereği olduğunun farkındalar ve bu süreçte bize destek veriyorlar."
Bağış, Avrupa'daki tartışmaların içinde yargıyla ilgili hiçbir şey olmadığını belirterek, “Çünkü bu taslağın yargıyla ilgili getirdiği düzenlemeler, Türkiye'deki yargının, AB üyesi ülkelerdeki yargıyla aynı standartlara kavuşmasını sağlayacaktır. Türkiye'deki hiçbir kesim bağımsız bir yargıya karşı değildir. Ancak bağımsız olduğu kadar tarafsız olduğundan da hiç kimsenin şüphe duyamayacağı ve duymayacağı bir yargı sistemine kavuşmamız için adımlar atmamız gerektiği hem Avrupalı dostlarımız tarafından hem de kaleme aldıkları raporlarda net bir şekilde ifade edilmekteydi. Bu Anayasa paketi o hedefe ulaşmamızı sağlayacaktır” dedi.
ERGİN: “DEĞİŞİKLİKLER DUYGUSALLIĞA İTİYOR OLABİLİR”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de bugüne kadar yaptıkları görüşmelerden elde ettiği izlenimler doğrultusunda, siyaset kurumlarını, sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları kadar hazırlıklı olmamakla eleştirdi. Ergin, yarın ve pazartesi günü yapılacak çalışmalarla taslağa son şeklini vermeyi düşündüklerini ve Mart ayı bitmeden taslağı TBMM'ye göndermeyi planladıklarını kaydetti. Ergin, taslağa karşı olan 20 AKP’li milletvekilinin bildiri hazırladıkları iddiasının sorulması üzerine, “Zaman zaman bu tür spekülasyonlar yapılır. Biz buna ihtimal vermiyoruz” diye konuştu.
HSYK'nin, Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın katılmaması nedeniyle toplanamaması konusuna ilişkin ise fazla polemiğe girmek istemediğini belirten Ergin, “Anayasa paketinde öngörülen değişiklikler, bir miktar duygusal davranmaya itiyor olabilir” diye konuştu.
ÇELİK: "DEMOKRATİK CUMHURİYETİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUZ"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de toplantıya ilişkin bilgi vererek, yabancı basın temsilcilerinin Türkiye'deki yüzde 10'luk seçim barajının gündeme alınıp alınmayacağını, metnin bütün olarak referanduma sunulması konusunda ısrarcı olup olmadıklarını sorduklarını ifade etti. Katılımcıların, “Türkiye'de, laik ve antilaik çevreler arasında bir mücadele var mı yok mu?” diye sorduğunu da belirten Çelik, “Biz de çok açıklıkla bunun böyle olmadığını, AK Parti'nin kesinlikle laiklikle ilgili herhangi bir probleminin bulunmadığını, demokratik bir ülkenin aslında aynı zamanda laik bir ülke olması gerektiğini, laiklik ve demokrasinin birbirini tamamlayıcı unsurlar olduğunu ifade ettik. Türkiye'deki şu andaki zihniyet farklılığının, bürokratik cumhuriyetten yana olanlarla, demokratik cumhuriyeti arzu edenler ve bunu gerçekleştirmek isteyenler arasında olduğunu ifade ettik. Onlar da notlarını aldılar” dedi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış burada yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 1960'tan bu yana askeri Anayasalarla yönetilmesinin ve o günden bu yana AB'ye üyeliğinin gerçekleşmemesinin tesadüf olmadığını söyleyerek, Türkiye’nin gerçekten AB standartlarında, toplumun bütün kesimlerinin 'benim' diyeceği bir Anayasaya kavuşmadan AB'ye üye olamayacağını belirtti. Yapılan değişikliklerin her birinin AB müzakere sürecinde en azından bir fasıl açmak kadar önemli olduğunu ifade eden Bağış, şunları dedi:
“Türkiye'de kadın ve çocuk haklarının güçlendirilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması, yargıda adaletin getirilerek, sivil ve askeri mahkemeler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, HSYK ve Adalet Bakanı'mızın bütün yargı kurumlarının iştirakiyle hazırlayıp topluma sunduğu, Avrupa Komisyonunun İlerleme Raporu'nda çok ciddi övgüler alan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin eyleme dönüşmesiyle ilgili atılacak adımların da bu paketin içinde yer alıyor olması önemli. Türkiye'de sendikalar konusunda, özellikle kamu çalışanlarının toplu sözleşme yapabilmesinin önünü açabilecek birtakım değişikliklerin bu pakette bulunması önemli. Avrupalılar da bu sürecin Türkiye'nin çağdaş medeniyetler seviyesine çıkma hedefinin bir gereği olduğunun farkındalar ve bu süreçte bize destek veriyorlar."
Bağış, Avrupa'daki tartışmaların içinde yargıyla ilgili hiçbir şey olmadığını belirterek, “Çünkü bu taslağın yargıyla ilgili getirdiği düzenlemeler, Türkiye'deki yargının, AB üyesi ülkelerdeki yargıyla aynı standartlara kavuşmasını sağlayacaktır. Türkiye'deki hiçbir kesim bağımsız bir yargıya karşı değildir. Ancak bağımsız olduğu kadar tarafsız olduğundan da hiç kimsenin şüphe duyamayacağı ve duymayacağı bir yargı sistemine kavuşmamız için adımlar atmamız gerektiği hem Avrupalı dostlarımız tarafından hem de kaleme aldıkları raporlarda net bir şekilde ifade edilmekteydi. Bu Anayasa paketi o hedefe ulaşmamızı sağlayacaktır” dedi.
ERGİN: “DEĞİŞİKLİKLER DUYGUSALLIĞA İTİYOR OLABİLİR”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin de bugüne kadar yaptıkları görüşmelerden elde ettiği izlenimler doğrultusunda, siyaset kurumlarını, sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşları kadar hazırlıklı olmamakla eleştirdi. Ergin, yarın ve pazartesi günü yapılacak çalışmalarla taslağa son şeklini vermeyi düşündüklerini ve Mart ayı bitmeden taslağı TBMM'ye göndermeyi planladıklarını kaydetti. Ergin, taslağa karşı olan 20 AKP’li milletvekilinin bildiri hazırladıkları iddiasının sorulması üzerine, “Zaman zaman bu tür spekülasyonlar yapılır. Biz buna ihtimal vermiyoruz” diye konuştu.
HSYK'nin, Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın katılmaması nedeniyle toplanamaması konusuna ilişkin ise fazla polemiğe girmek istemediğini belirten Ergin, “Anayasa paketinde öngörülen değişiklikler, bir miktar duygusal davranmaya itiyor olabilir” diye konuştu.
ÇELİK: "DEMOKRATİK CUMHURİYETİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUZ"
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de toplantıya ilişkin bilgi vererek, yabancı basın temsilcilerinin Türkiye'deki yüzde 10'luk seçim barajının gündeme alınıp alınmayacağını, metnin bütün olarak referanduma sunulması konusunda ısrarcı olup olmadıklarını sorduklarını ifade etti. Katılımcıların, “Türkiye'de, laik ve antilaik çevreler arasında bir mücadele var mı yok mu?” diye sorduğunu da belirten Çelik, “Biz de çok açıklıkla bunun böyle olmadığını, AK Parti'nin kesinlikle laiklikle ilgili herhangi bir probleminin bulunmadığını, demokratik bir ülkenin aslında aynı zamanda laik bir ülke olması gerektiğini, laiklik ve demokrasinin birbirini tamamlayıcı unsurlar olduğunu ifade ettik. Türkiye'deki şu andaki zihniyet farklılığının, bürokratik cumhuriyetten yana olanlarla, demokratik cumhuriyeti arzu edenler ve bunu gerçekleştirmek isteyenler arasında olduğunu ifade ettik. Onlar da notlarını aldılar” dedi.