'İlk ilişki' davasında tesadüfi delil babayı yaktı
Güncelleme Tarihi:
Hukukçular, 14 yaşındaki oğlu ilişki yaşasın diye bir kadınla anlaşan baba hakkında 12 yıl hapis istemi ile açılan davayı yorumladı. Yapılan işlemin ‘çocuğun cinsel istismarına’ girdiğine işaret eden hukukçular, “Burada özel hayatın gizliliği söz konusu olmaz. Kamu düzenini ihlal ettiği etiği için çocuğun şikâyeti de aranmaz” dedi. Hukukçular, ünlülerin uyuşturucu davası, şike davası gibi bir dizi büyük davanın da, ‘tesadüfü delil’ sonucu açıldığına vurgu yaptı.
BAŞKA BİR SORUŞTURMADA DİNLENİYORDU
Hürriyet Gazetesi’nde bugün ki sayısında Aziz Özen imzası ile yer alan habere göre, akaryakıt işiyle uğraşan işadamı Nurettin K., 5 yıl önce, 14 yaşında olan oğlu B.K.’nın cinsel deneyim yaşaması için arkadaşı Fatma Y.’den (46) ‘yardım’ istedi. Fatma Y., o dönem 25 yaşında olan Bahar O. ile anlaştı. 9 Aralık 2011’de işadamı Nurettin K.’nın Kandilli’deki evine misafir gibi giden Bahar O., çocukla cinsel ilişkiye girdi.
12 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Başka bir soruşturma nedeni ile teknik takipte olan Nurettin K.’nın oğlu ile ilgili yaptığı konuşmaları mercek altına alan polis, yeni bir soruşturmanın açılmasını sağladı. Savcı, baba Nurettin K. ile aracı Fatma Y.’nin, ‘Çocuğun basit cinsel istismarı’ ve ‘Fuhuşa teşvik, aracılık ve yer temin etmek’ suçlarından 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmalarını talep etti. Savcı, Bahar O.’nun ise, ‘Çocuğun basit cinsel istismarı’ suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.
SAVCILIĞA DERHAL BİLDİRİLİR
Hukukçular, baba K. ve diğer iki kişi hakkında açılan davayı yorumladı.
Avukat Mehmet Fatih Savaş, başka bir soruşturma devam ederken, ayrı bir suçun ortaya çıkarılmasına ilişkin delilin ‘tesadüfü delil’ olarak değerlendirildiğine işaret ederek “İletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma ve kovuşturmayla ilgisi olmayan, ancak, CMK 135. Maddesinde sayılan katalog suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve cumhuriyet savcılığına derhal bildirilir. Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı ve fuhuş gibi suçlar kanunda katalog suçlar arasında sayılmıştır. Dolayısıyla bu bulguların kanunen hukuka uygun delil niteliği taşıdığı şüphesizdir. Ancak her olayın kendine has özellikleri bulunduğundan soruşturma dosyasının bir bütün olarak değerlendirilmesinde fayda vardır” dedi.
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNE GİRMEZ
Av. Savaş, yapılan uygulamanın özel hayatın gizliliğinin ihlaline girmediğine vurgu yaparak “Suçun işlenmesinde kamu düzeni doğrudan ihlal ediliyorsa özel hayatın gizliliği söz konusu olmaz. Kaldı ki mahkeme kararı ile yapılan yasal bir dinleme söz konusu” dedi.
15 YAŞINDAN KÜÇÜKSE ŞİKÂYET ARANMAZ
“Kamu oyunun yakından takip ettiği, ünlülerin uyuşturucu davası, Şike Davası gibi bir çok yeni dava bu şekilde açıldı” diyen Av. Savaş “On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, cinsel istismar olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla 15 yaşından küçük çocuğun cinsel ilişkideki rızası önemli değildir. Bu husus kamu düzenini ve kamu sağlığını ilgilendirdiğinden soruşturma için mağdurun şikayeti de aranmaz” şeklinde konuştu.
Av. Nilay Sarıca ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada "Telefon dinleme tesadüfen elde edilen bu delil ile ilgili de ayrıca soruşturma başlatılır. Çocuğun cinsel istismarı ve fuhuş da CMK 135 da sayılan bu katalog suçlardandır. Uygulamada bir şahsın telefonu dinlenirken katalog suçlardan bir başkasını işlediği hususunda delil elde edilirse hakkında ayrıca bu suçtan da soruşturma başlatılmaktadır. Yapılan oldukça normaldir"dedi.
ÇOCUĞUN RIZASI ARANMAZ
Sarıca "14 yaşındaki şahıs çocuktur. Dolayısı ise bu kişinin rızasının varlığından söz edilemez. Rızasının var olup olmadığının bir önemi yoktur. Kanunda 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış cinsel istismar olarak değerlendirilmiştir. Dolayısı ile çocuk söz konusu ise erkek ya da kız çocuğu olmasının da bir önemi yoktur” dedi.
Av. Sarıca açıklamasının devamında “Olayda özel hayatın gizliliğinin söz konusu olması mümkün değildir. Çünkü özel hayatın gizliliği kavramı görüntü ve seslerin hukuka aykırı kayıt ve ifşası ile ilgilidir. Yapılmakta olan bir soruşturmada kanuna uygu n olarak icra edilen bir telefon dinleme var ise burada tesadüfen elde edilen delilin kullanılması da soruşturma başlatılması de hukuka uygun olup özel hayatın gizliliğinden bahsedilemez. Olayda söz konusu olan suçların takibi şikayete bağlı değildir. İşlem yapılması için C. Savcılığınca bir şekilde öğrenilmesi yeterlidir” dedi.
DELİL HUKUKA UYGUN
Av. Tamer Kulaçoğlu ise, telefon dinlemeleri sırasında, soruşturma ile ilgisi olmayan ancak, katalog suçlar arasında sayılan bir suçun işlendiğinden dair şüphe oluşturacak bir delil elde edilmesi durumunda, yeni durumun derhal savcılığa bildirileceğini aktardı. Av. Kulaçoğlu ise “Usulüne uygun yapılan bir telefon dinlemesi esnasında tespit edilmiş olan konuşmalar ayrıca CMK 135/8’de sayılan katolog suçlar arasında yer alan ‘çocukların cinsel istismarı’ suçunun işlendiğini gösterdiğine göre, Cumhuriyet Savcılığı’nın buna dayanarak soruşturma başlatması, savcılığın görevidir. Bu kapsamda yapılan soruşturma bizce usulüne uygun nitelikte olup, hukuka aykırı delil ve özel hayatın gizliliğinin ihlali kapsamında değerlendirilemez” şeklinde konuştu.