Güncelleme Tarihi:
Siyasetçi ve hukukçuların konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
BAZI SUÇLULAR AK KAŞIĞA DÖNEBİLİR
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: Böyle bir şeyin ortaya çıkartılması, önemlidir. Bunu önemsiyoruz ancak bir taraftan suçu işleyenin kendi partisinden olması durumunda kendilerine özel bir hukuk uygulayan AKP’nin, bunu bir fırsata çevireceğinden, ByLock listesinde yer alan partinin yöneticileri, milletvekilleri, eski yeni bakanlar açısından da bunu bir aklama yöntemi olarak kullanacağı konusunda kamuoyunda şüpheler var. Bu konudaki bilgiler Meclis’te oluşturulacak bir komisyonda tüm partilerle paylaşılmalı. Aksi takdirde bazı mağduriyetler ortadan kalkarken, bazı gerçek suçlular nüfuzlarını, konumlarını kullanarak sütten çıkmış ak kaşığa dönebilir.
TEK BAŞINA DELİL SAYILMAMALI
Ceza Hukukçusu Ersan Şen: Bir defa an itibarıyla ByLock bu örgütün (FETÖ/PDY’nin) gizli haberleşme programı kabul ediliyor. Bundan bir geri dönüş yok. Bunların bir kısmında hata var. 11 bin 341 GSM numarasının ByLock programına girdiği konusunda hata var deniliyor. Suçlananların bu programı yüklemedikleri tespit edilmişse, öncelikle bu hatadan dönülmelidir. Sadece bu nedenle tutuklananlar derhal tahliye edilmelidir. Ayrıca, ByLock tek başına delil sayılmamalı. Bu hususun bir defa yan delillerle desteklenmesi lazım.
SEÇİMLER YAKLAŞINCA MI AKILLARINA GELDİ
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran: Savcılığın yaptığı bu araştırmanın en baştan yapılması gerekiyordu. Çok sayıda avukat müvekkillerinin ByLock kullanıcısı olmadığını söyledi. O dönemde ne BTK ne MİT’ten rapor alınmadı. Seçimler yaklaşınca mı akıllarına rapor almak geldi? Sadece bu suçlama nedeniyle 1 yıla yakındır insanlar tutuklu. Şimdi çıkılıp insanlara ‘Aa pardon boşuna sizi atmışız’ deniliyor. Böyle bir hukuk devleti olur mu? Sadece bu delil nedeniyle tutuklu bulunan kişilerin hemen tahliye edilmesi gerekiyor.