Hukuk otoriteleri nasıl değerlendirdi

Güncelleme Tarihi:

Hukuk otoriteleri nasıl değerlendirdi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2002 01:33

Bu terör eylemi, yargı yeri DGM’dir


Avukat Burhan Apaydın, The Marmara Oteli baskınıyla ilgili şunları söyledi: ‘‘Olay, Terörle Mücadele Yasası'nın kapsamına giren ağır cezalık bir suçu oluşturmaktadır. İstanbul'un en büyük otellerinden birine silahlı olarak yapılan baskın, bu otelin turistik bir nitelik taşıması ve yabancıların konuk edildiği bir yer olması dolayısıyle yabancılar nazarında TC devletinin otoritesinin sarsarsılmasına yol açacak niteliktedir. Eylem Türk vatandaşlarının güvenliğini de tehlikeye düşürecek bir olaydır. Anayasa'nın 141'inci maddesi yargılamanın süratle sonuçlandırılması kuralını getirir.’’


Bu eylemde suçlar koleksiyonu var


Ord. Prof. Sulhi Dönmezer, baskını şöyle değerlendirdi: ‘‘Bu olayda bir suçlar koleksiyonu var. Bu eylem 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 1'inci maddesinde belirtilen baskı, cebir ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle gerçekleştirilmiş. Bu tamam ama yasanın devamındaki siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek şeklinde devam eden şartlara uymuyor. Bu anlamda eylem Terörle Mücadele Yasası kapsamında değerlendirilemez. Terör suçunun oluşması için bir örgüte mensup olması gerekiyor.’’


Yargıtay üyesine göre terör suçu


ÜST düzey bir Yargıtay yetkilisi, Çeçen halkının sesini dünyaya duyurmak için Türkiye'de yapılan otel baskını, rehin alma, gemi kaçırma gibi eylemlerin tümümün ‘‘terör suçu’’ sayılarak DGM'ler tarafından soruşturma konusu yapılması gerektiğini bildirdi. The Marmara Oteli'ni kaleşnikofla basarak rehin alma eylemi gerçekleştiren Mustafa Yıldırım hakkında, Terörle Mücadele Yasası ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu çerçevesinde İstanbul DGM Başsavcılığının soruşturma yapıp, dava açması gerektiğini savundu. 4422 sayılı yasa, her ne surette olursa olsun, halkı sindirme, korkutma, yıldırmayı da cezalandırıyor ve 9 yıla kadar hapisle dava açılmasını öngörüyor.

Çok ağır bir ekonomik sıkıntı yaşayan Türkiye'nin, trilyonlarca lira masraf yaparak ülkeye turist çekmeye çalıştığını anımsatan bir yüksek yargı üyesi de, şunları söyledi:

‘‘Bir Çeçen eylemci, İstanbul'un göbeğinde 5 yıldızlı oteli basıp, yabancı turisleri rehin alırsa, turistler ürkütülmüş olmaz mı? Bu eylemlere göz yumulur veya eylemciler gerektiği gibi cezalandırılmazsa, o zaman trilyonlarca lira harcayarak o kampanyalar niçin yapılır?’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!