HRW: Biber gazını yanlış, yasadışı kullanmaktan vazgeçin

Güncelleme Tarihi:

HRW: Biber gazını yanlış, yasadışı kullanmaktan vazgeçin
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2013 00:00

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) bugün polisin Gezi Parkı protestolarındaki biber gazı kullanımına dair bir rapor yayınladı.

Haberin Devamı

Örgütten yapılan açıklamada İstanbul’daki Gezi Parkı protestoları esnasında polisin doğrudan göstericilerin üzerine attığı biber gazı kapsüllerini, ciddi yaralanmalara yol açan tehlikeli mermilere dönüştürdüğünü söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, polisin doğrudan göstericilerin üstlerine ve sıklıkla da yakın mesafeden attığı biber gazı kapsülleri yüzünden göz kaybı dahil olmak üzere 10 ağır yaralanma vakası tespit etti. Yerel gruplarca kayıt altına alınan benzer yaralanmaların niteliği ve öykülerdeki ortak noktalar, Türkiye polis gücünün bir davranış modeli olarak biber gazını kötüye kullandığını net olarak ortaya koyuyor.

HRW BİBER GAZI KAPSÜLÜNDEN ZARAR GÖRENLERİN FOTOĞRAFLARINI YAYINLADI 

Türkiye makamları biber gazının ne zaman ve nasıl kullanılabileceğine dair yönergeleri derhal elden geçirmeli, kapalı mekânlara ve doğrudan insanların üstüne biber gazı atılmasının yasaklandığını bu yönergelerde açıkça vurgulamalıdır. Yetkililer bu politikaya sıkı bir şekilde uyulmasını ve yönergeye uygun davranmayan polis memurlarının hesap vermelerini sağlamalıdır.

Haberin Devamı
BİBER GAZINI YANLIŞ KULLANMAKTAN VAZGEÇİN

GÜÇLÜ TEDBİRLER ALINMALI
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye uzman araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, “Biber gazı kapsülleri doğrudan göstericilere atıldığında ciddi –hatta ölümcül– yaralara sebep olabiliyor. Gezi Parkı’nda bu durum tekrar tekrar yaşandı. Bu kapsülleri böylesine sorumsuzca kullanan polisler ve amirleri gereksiz zarar vermek ve hayati tehlikeye neden olmaktan sorumlu tutulmalıdırlar” dedi.

16 Haziran 2013 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, (Abdullah Yaşa ve Diğerleri v. Türkiye davası, başvuru no. 44827/08) Türk polisinin biber gazını uygun olmayan bir biçimde göstericilerin doğrudan üzerine atarak 13 yaşındaki bir çocuğu yaralamasının insan hakkı ihlali olduğuna karar verdi ve biber gazı kullanımından kaynaklanan ölüm ve yaralanma riskini en aza indirmek için daha güçlü tedbirler alınması çağrısında bulundu.

Gezi protestolarında polislik faaliyetleri, barışçıl göstericilerin aşırı miktarda biber gazı ve tazyikli su kullanılarak dağıtılmasıyla başladı. Bu tutum birçok kez tekrarlandı ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından da belgelendi. Biber gazı kapsülleri ve başka yollarla yaralanmış kişilerin yanı sıra, protestolar esnasında dört gösterici ve bir polis memuru çeşitli sebeplerle öldü.

Haberin Devamı

10 VAKA BELGELENDİ
İnsan Hakları İzleme Örgütü, biber gazı vakalarıyla ilgili olarak mağdurlar, tanıklar, avukatlar ve tıbbi personelle görüşmeler yaptı. Belgelenen 10 vaka, yerel sağlık ve insan hakları gruplarının kayıt altına aldığı silahla atılan biber gazı kapsüllerinden kaynaklanan onlarca ağır kafa ve üst gövde yaralanmalarının arasında yer alıyor.

Gezi Parkı protestoları esnasında polis göstericilere doğrudan biber gazı kapsülleri atmanın yanı sıra, ilgili yönergelere aykırı hareket ederek kapalı yerlerde, otel, hastane ve geçici sağlık kliniklerine yüksek miktarda biber gazı attı. Güvenlik güçleri, herhangi bir tehdit oluşturmayan kişiler üzerine biber gazı spreyi sıktılar; bir otel ve hastane girişine tazyikli su attılar.

Haberin Devamı

İstanbul’daki gösterilerin birçoğunu izleyen gazeteci Ahmet Şık, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne “Bazı polisler biber gazı kapsüllerini nizam ateşliyordu, ama çoğunluğu doğrudan protestocuları hedef alarak, genellikle de yakın mesafeden atıyordu” dedi.
11 Haziran günü bir biber gazı kapsülü Şık’ın Irak’ta gazeteci olarak bulunduğu sırada kullandığı kaskına isabet etti. Şık, “eğer kask olmasaydı şu an en iyi ihtimalle, ben de diğer kurbanlar gibi komada olacaktım” dedi.

Polis sendikası Emniyet Sen sözcüsü de, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün sorularına cevaben polislerin biber gazını ve biber gazı tüfeklerini nasıl kullanacakları konusunda eğitildiklerini ve Gezi protestoları sırasında biber gazının yanlış kullanımının “eğitim meselesi değil durumu analiz edememe sorunu olduğunu” ifade etti.
Sözcü, uzun çalışma saatleri, yorgunluk, deneyimsizlik gibi sorunların yanı sıra polislerin amirlerinden ve yetkililerden aldıkları mesajların, bu ihlallerin meydana gelmesine neden olduğunu söyledi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!