Tolga YILDIRIM/ ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2012 17:26
49’uncu Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ulusal gala gösteriminde, Ersin Kana’nın yönettiği ’Hile Yolu’ adlı film izleyiciyle buluştu. Filmde, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 2007 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesine uzanan süreç anlatılıyor.
49’uncu Uluslararası Antalya Altın Portakal
Film Festivali’nde Ersin Kana’nın yönettiği ’Hile Yolu’ adlı filmin gala gösterimi yapıldı. Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Hülya Avşar ile jüri üyeleri, film gösterimi öncesinde birlikte çay içti. Gösterimin ardından yapımcı Hakan Alak, oyuncular Serkan Yakar, Ozan Bilen ve Halil İbrahim Aras söyleşiye katıldı.
Yapımcı Alak, 3 yıldır çalıştıkları filmde, son yıllarda devam eden davaları işlediklerini kaydetti. Hrant Dink davasındaki bütün gelişmelerin gündemde olduğunu aktaran Alak, bağımsız bir film yapmak istediklerinden dolayı filmde özellikle bir danışman seçmediklerini söyledi. Alak, Hrant Dink davası, Malatya Zirve Yayınevi davası, Rahip Santora davası üzerinde çalıştıklarını anlattı.
Senaryonun bittiği gerçek hayatta da ’Kafes Operasyonu’nun başladığına değinen Alak, bu operasyonda gözaltına alınanların, azınlıklar ve gayrimüslimlere yönelik tehdit, haraç alma, taciz eylemleri yaptıkları iddiasıyla yargılandığını aktardı. Alak, davaların sonuçlarının kendilerini bağlamadığını ama kurdukları hikayede onlardan da faydalandıklarını kaydetti.
FİLMDEKİ PAŞA KARAKTERİ UZLAŞTI
Alak, bir izleyicinin filmde yer alan ’Paşa’ karakterinin ne yaptığı sorusuna, "Paşa, uzlaştı. Tutuklanmayanlardan biri" karşılığını verdi. Bir seyircinin de
Fenerbahçe’nin stadının neden filmde yer aldığı konusundaki sorusu üzerine Alak, şunları söyledi:
"Kıvrak cevaplar vermeye gerek yok. Filmi Yoğurtçu Parkı’nda çektik. Dolmabahçe’de filmi çekseydik İnönü Stadı’nı kullanırdık. Orada hiç bir sorun yok. Eğer bir anlam yüklemek istiyorsanız, evet, maçı protokolde izleyen, yönetimde yer alan emekli generaller var. Bunun göndermesi bu. Aziz Yıldırım değil yani."
Filmin senaryosunda Hrant Dink Vakfı’ndan yardım almadıklarını aktaran Alak, şöyle konuştu:
"Biz, saygıyı elden bırakmadan, kimseyi rencide etmeden bir hikaye anlatmak istedik. Ama bunun için de bazı kapıları kapatmamız gerekiyordu. Özellikle temas kurmamamız gerekiyordu. Bu tavır değil, bunu aklı selim anlatabilmek için tercih ettik."
2009 yılında geçen filmde, aynı yılın şubat ve nisan aylarına denk gelen ve kamuoyunda ’Kafes Eylem Planı’ olarak bilinen süreç de anlatılıyor.