Hrant Dink davasında çelişkili ifadeler

Güncelleme Tarihi:

Hrant Dink davasında çelişkili ifadeler
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2016 20:43

MİT’çi: Genelkurmay evrak almaya gönderdi, tesadüfen karşılaştık... Valilik: Hrant Dink’le görüşmeyi MİT istedi biz ev sahipliği yaptık...

Haberin Devamı

HRANT Dink’in 2004 yılında İstanbul Valiliği’ne çağrılıp, ‘uyarılmasıyla’ ilgili eski MİT Bölge Başkan Yardımcısı Özel Yılmaz ve dönemin Vali Yardımcısı Ergun Güngör’ün birbiriyle çelişen ifadeler verdiği ortaya çıktı. Dink suikastında kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin soruşturma kapsamında 26 kişiye dava açılırken, Yılmaz ve Güngör’ün de aralarında olduğu kimi şüphelilere de takipsizlik kararı verilmişti.

GENELKURMAY EVRAK İSTEDİ

MİT’çi Özel Yılmaz, 22 Aralık 2014’te alınan ifadesinde, Genelkurmay’ın dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’u araması ve Atasagun’un da eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Hüseyin Kubilay Günay’a talimat vermesi üzerine Dink’le görüşme yapıldığını ifade ederek, özetle şunları söyledi:
“Sabiha Gökçen’in Ermeni asıllı olduğu iddiasını konu edinen yazı nedeniyle Genelkurmay’ın bu konuda yazılı belge olup olmadığı, Dink’in yazıyı neye istinaden yazdığı konusunda talebi olmuş. Bölge başkanımız Vali Muammer Güler’i arayarak, Dink’teki Gökçen ile ilgili belgelerin temini talebinde bulunmuş. Dink’in valiliğe geleceği kesinleştikten sonra vali, konuyu bölge başkanımıza bildirerek, Dink’in valiliğe geldiği gün MİT’ten görevlendirme istemiş. Başkanımız da beni ve Handan Selçuk’u şifahi olarak görevlendirdi.”

Haberin Devamı

TESADÜFEN KARŞILAŞTIK

Valiliğe Dink’le görüşmek için değil, getireceği belgeleri almak için gittiklerini ve ‘tesadüfen’ karşılaştıklarını iddia eden Yılmaz, şöyle devam etti:

“Biz valiliğe Dink ile görüşmek amacıyla gitmedik. Evrakları almak için gitmiştik. Güngör’ün odasında oturduğumuz sırada odaya Dink girdi. Biz odadan ayrılarak yan taraftaki odaya geçmek istediğimizde Dink, ‘Rahatsız olmayın, ben çıkayım’ dediğinde, Güngör bizleri akrabaları olarak tanıttı. Dink bunun üzerine ‘Benim için sakıncası yok’ dedi. Güngör’ün bizleri akrabası olarak tanıtmasından dolayı vali yardımcısını zor durumda bırakmamak adına spontane gelişen bir durumda MİT görevlisi olduğumuz söylemedik. Zaten toplantıya katılmak gibi bir amacımız da yoktu.”

HASSAS OLMAKTA FAYDA VAR

Haberin Devamı

Görüşmede Güngör’ün “Gökçen’in neye istinaden Ermeni asıllı olduğu konusunda yazı yazdınız?” diye sorduğunu belirten Yılmaz, şöyle dedi: “Dink, Ermeni asıllı Lübnanlı bir yazarın Ermenice yayınladığı kitapta konunun geçtiğini anlattı. Ayrıca Sabiha Gökçen’in teyze kızlarının Erivan’da yaşadıklarını, bunların da konuyu doğruladığını, Atatürk’ün manevi kızının Ermeni asıllı olduğunu söyledi. Dink, sohbet esnasında Güngör’e bir CD verdi. Bu CD’de Gökçen’in teyzesinin kızlarının fotoğraflarının olduğunu söyledi. Aynı zamanda renkli fotokopilerini de verdi. Güngör hassasiyetini göstermek amacıyla Patrik Mutafyan’ın tehdit edildiğine dair şikâyetinden sonra faili Yalova’da bulduklarını ve şahsın yakalanıp tutuklandığını anlattı. Atatürk’ün manevi kızının Ermeni asıllı olarak gösterilmesinin toplumda hassasiyet yarattığını, dikkatli olunması gerektiğini, cahil insanların kiliselere ve Ermeni okullarına zarar verebileceğini söyledi. ‘Bu konularda ülke açısından hassas olmakta fayda var’ dedi. Bunun üzerine Dink, ‘Sayın valim devletimin benden bir şikâyeti, bir şüphesi var ise bu ülkeyi terk ederim, ben Türk arkadaşlarımın yüzüne bakamam’ dedi. Bu aşamada ben dayanamadım. ‘Siz bu ülkeye lazımsınız, atalarınız binlerce yıldır bu ülkede yaşıyor, buralar ata toprağınız, niye terk edip gideceksiniz’ dedim. Dink bana ‘Ben ihanetle suçlanmaya dayanamıyorum, üzülüyorum, ülkemi de AİHM’ye şikâyet etmeyi kendime zül görüyorum, böyle birşey de yapmak istemiyorum’ dedi.”

Haberin Devamı

SONRAKİ DAVAYI NASIL ANLATIR?

Yılmaz, görüşmede Dink’in, hakkında açılan ve ceza aldığı davaya ilişkin, “Benim yazımın bütününe bakmayarak, bir cümlesini çarpıtarak, söylemek istediğimin tam tersini söylüyorlar. Beni suçluyorlar. Aslında yazımda kinin bitmesi gerektiği noktasında Ermenileri suçlamıştım” dediğini iddia etti. Oysa Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Dink’in ceza aldığı bu davaya ilişkin suç duyurusunun valilikteki görüşmeden bir gün sonra yapıldığını, aylar sonra dava açıldığını ve iki yıl sonra mahkûmiyet çıktığını belirtiyor. Bakırcıoğlu, Dink’in bu görüşmede bu sözleri sarf etmesinin mümkün olmadığı ifade ederek, bu nedenle takipsizlik kararına itiraz edeceğini vurguluyor.

Haberin Devamı

GÜNGÖR: TALEP EDEN MİT’Tİ

Vali Yardımcısı Ergun Güngör ise 9 Aralık 2014’teki ifadesinde, Dink ile yapılan görüşmenin MİT Bölge Başkanlığı’nın dönemin Valisi Muammer Güler’e talepte bulunması üzerine gerçekleştiğini söyledi. Güler’in talimatıyla Dink’i telefonla bizzat arayarak makamına çağırdığını kaydeden Güngör, “Gökçen’le ilgili yazdığı ve toplumda hassasiyet yaratan yazıları ile ilgili sohbet ve Gökçen ile ilgili belgeleri görmek amacıyla davet ettim” dedi. Görüşmenin kendi odasında Yılmaz ve Selçuk’un katılımıyla yapıldığını söyleyen Güngör, şunları anlattı: “Gökçen hakkında yazdığı yazının toplumda hassasiyet uyandırdığını, bu tür haberleri yaparken özenli hareket etmesi yönünde görüşümüzü belirttik. Görüşmede bir müdahilligim yok. Toplantının yapılmasını net olarak isteyen MİT’tir. Konuyla ilgili bir giriş yaptım. Sonra konuyu Özel Yılmaz aldı ve açıklamalarda bulundu. Ben sadece ev sahipliği yaptım, etkisiz eleman konumundaydım.”

Haberin Devamı

Hrant Dink davasında çelişkili ifadeler

MİTÇİLERİ AKRABA DİYE TANITTIM

Görüşmede 2 MİT’çiyi akrabası olarak tanıttığını belirten Güngör, “MİT, bizden özellikle kimliklerinin deşifre edilmemesi için böyle bir talepte bulundu. Biz de uygun gördük. Görüşmenin içeriğiyle ilgili şahsımın bir tespit ve takdiri söz konusu değildir” dedi. Güngör, görüşmede Dink’e yönelik bir ihtar ya da tehdidin olmadığını kaydetti. Dink’e korunması yönünde uyarıda bulunmadıklarını anlatan Güngör, “Dink’in hayatının tehlike altında olduğu veya yakın koruması ile ilgili bir konu görüşülmedi. Belirli kişilerin hedef olabileceği, tedbir alması konusunda uyarı yapmadık. Kendisine yönelik tehlike olduğuna dair elimizde belge yoktu. Görüşmeyi MİT talep etti. Böyle bir tehlike varsa MİT veya istihbarat biliyordur. Tedbir almak onların görevi” dedi. Güngör, Dink’in getirdiği dosyayı MİT’çilerin aldığını belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!