OluÅŸturulma Tarihi: Mart 30, 2003 00:00
Metehan Demir olayı şöyle anlattı: ‘‘Uçak Ankara'ya iniÅŸ için son yaklaÅŸmaya girdi. Bir anda pilotun anonsu ile irkildik: EsenboÄŸa iniÅŸimize izin vermedi. Ä°stanbul'a dönüyoruz.’’Belki de her gazetecinin rüyasını süsleyen, ama karşılaşıldığında, insanın hem duyguları, hem de gazetecilik tutkusu arasında yoÄŸun bir çatışmaya yol açan uçak kaçırılmasına bizzat tanıklık etmem, önceki gün kaçırılan Ankara uçağına son anda binmemle baÅŸladı. Olaylar zinciri içinde korsanla birkaç kez göz göze geldim. Ve iÅŸte o an, o heyecanla deklanşöre bir kaç kez bastım.Uçak Ankara'ya iniÅŸ için son yaklaÅŸmaya girmiÅŸti. Ä°niÅŸe 15 dakika vardı. Bir anda pilotun anonsu ile irkildik: ‘‘EsenboÄŸa iniÅŸimize izin vermedi. Ä°stanbul'a geri dönüyoruz.’’ Hemen aklıma, Irak savaşı yüzünden Avrupa üzerinden geçen bir ABD veya Ä°ngiliz uçağının acil iniÅŸi için EsenboÄŸa'nın kapanabileceÄŸi geldi. Sonra belki de EsenboÄŸa'nın iniÅŸ elektronik sistemlerinde arıza var veya bir baÅŸka sivil uçak kazası ya da acil durumu olabilir diye düşündüm. Terörist saldırı veya ihbarı da olabilir dedim kendi kendime. TANIDIK HOSTESTaa ki Ä°stanbul'a dönüş 45 dakikayı aşıp uçağın bilgilerini veren elektronik bilgi ekranı kararana dek. Artık Ä°stanbul'a gitmediÄŸimizi anlamıştım. Ä°ÅŸte o sırada eskiden tanıdığım bir uçuÅŸ personeli bana fısıldayarak ‘‘Sadece siz bilin, kaçırıldık ve Atina'ya gidiyoruz. Ama kimseye söylemeyin. Panik olur’’ dedi. Tüm yolcuların gözü bendeydi ve hostesin ne söylediÄŸini merak ediyorlardı. Hayatımın en zor rolünü oynadım ve ‘‘Tabii size bu konuda yardımcı olurum, yarın arayın, halledelim’’ gibi çok ilgisiz bir yanıt vererek dikkat dağıtmaya çalıştım.Zaman ilerliyordu, saatler 12'ye çok az kala gelen tepkiler üzerin uçağın Atina'ya ardından Berlin'e ineceÄŸi artık bu kez bizzat kaptan tarafından anons edildi. 12 civarında Atina'daydık. Yunanlılar uçağı bir an önce göndermek veya sadece teröristi almak istiyordu. Yolcuları almaya yanaÅŸmıyorlardı. Atina Büyükelçimiz YiÄŸit Alpogan, durumu Ankara'ya bildirince, BaÅŸbakan Tayyip ErdoÄŸan ve DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Gül devreye girdi. Yunanlılar, yolcular arasında ilticacılar veya korsan iÅŸbirlikçileri olabileceÄŸi paranoyası ile bizi küçük bir dersaneye tıktılar.Korsan ile ilgili bilgileri alana ve göz göze gelene dek ben profesyonelce bir eylem olmasından korktum. Ä°nÅŸallah bu korsan bizi 11 Eylül benzeri bir kuleye götürüp çarptırmaz düşüncesi bile aklıma geldi. Korsan, aslında o kadar da bitkin ve çaresizdi ki, korsan kelimesimi bile taşıyamıyordu. Tam 9 saatlik sıfır uyku ile Atina maceramızın ardından sabah 9'da Ankara'ya bizi almaya gelen Aksu uçağı ile yola çıktık.Hayatımın bu en ilginç gazetecilik macerasında, yine de korsana üzüldüm: Buruk bir aÅŸk hikayesinin yine buruk bitmesine.Pilotları kandırır Almanya’ya giderimHava korsanının Yozgat'ta Çöplüçiftlik Köyü'nde oturan dedesini ziyareti sırasında, ‘‘Görürsünüz, ben uçak pilotlarını kandırır, Almanya'ya giderim’’ dediÄŸi ortaya çıktı. 81 yaşındaki dede Sabri Gençaslan, ‘‘Torunum cahillik yapmış. Köye geldiÄŸinde bize 'Almanya bana vize vermiyor ama görürsünüz, ben uçak pilotlarını kandırır, Almanya'ya giderim' dedi. Gerçekten uçak kaçıracağını düşünmedik’’ diye konuÅŸtu. Özgür Gençaslan'ın üvey kardeÅŸi Murat Gençaslan da bu sözleri doÄŸruladı.OÄŸlum yaşıyor mu?Erzurum’un Pasinler Ä°lçesi Kireçlikum Köyü'nde yaÅŸayan 45 yaşındaki anne Suna Önlü, oÄŸlunun uçak kaçırdığını DHA muhabirinin telefonuyla öğrendi. ÅžaÅŸkınlık içinde çığlık atan Suna Önlü, ‘‘Uçak kaçırdığını bilmiyordum. Åžu anda hayretler içindeyim. Ne oldu oÄŸluma? Başına bir ÅŸey mi geldi? Åžu an yaşıyor mu? OÄŸlum nerede bana söyleyin’’ diyerek aÄŸladı. Â
button