Güncelleme Tarihi:
İstanbul DGM'deki duruşmada ilk savunmasını yapan Yahya Murat Demirel, ‘‘Ben hortumcu değilim’’ dedi. Duruşmaya ara verildiğinde Ayşenur Demirel'in cezaevi aracında bekletildiğini gören Murat Demirel, jandarmayı, ‘‘Eşim şeker hastası. Sıcak zarar verebilir’’ diye uyardı. Bunun üzerine Ayşenur Demirel araçtan çıkartıldı.
Egebank'ı teşekkül oluşturmak suretiyle sistemli ve planlı olarak 1 milyar 200 milyon dolar zarara uğrattığı öne sürülen Yahya Murat Demirel, ilk savunmasında ‘‘Ben hortumcu değilim. O meşhur lafı hiç sevmiyorum. Yapacağım savunmalarla bu lafı, literatürden çıkartacağım’’ dedi. İstanbul 1 No'lu DGM'deki duruşmaya, Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olan Yahya Murat Demirel, Ali Süha Paya, Kevin Hood, Aykut Karabulut, Hüsnü Barbaros Olcay, Şükrü Esat Erkuş, Gökalp Baştürk, Şaban Ayhan Tatlıgil, Aydoğan Semizer, Muzaffer Aygün, Özkul Arkadaş, Ömer Özbay, Erol Ergin, Nail Keçili,e Turan Turanoğlu, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde olan Sevtap Arslan, Ayşenur Demirel (Esenler) ve Emine Mehtap Ceylan ile tutuksuz yargılanan Mehmet Suat Çelebi, Ali Ertunç Yalçın, Hüseyin Bayraktar, Özcan Tangu,Cemal Birol Meral, Şakir Gürel, Abdüllatif Yoldüz, Ahmet Yalçın, SalihSuavi Arslan, Volkan Olcay, Mustafa Tugay katıldı. Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu olan sanık Özgen Tamuman ile diğer tutuksuz 6 sanık ise duruşmaya gelmedi.
GÖRÜŞEMEDİLER
Ayşenur Demirel, DGM'ye getirildikten sonra, duruşma başlayana kadar nezarete alındı. Daha sonra gelen Murat Demirel ise duruşma salonuna götürüldü. Murat Demirel, sanıklara ayrılan bölümde ön sırada oturdu. Ayşenur Demirel ise ikinci sırada kaldı. Duruşma öncesinde ve duruşma boyunca, Demirel Çifti'nin görüşmesine izin verilmedi. Duruşmaya ara verilince, Ayşenur Demirel cezaevi aracına alındı. Nezarette bekletilen Murat Demirel, eşinin şeker hastası olduğunu, ısınan cezaevi aracında rahatsız olacağını söyledi. Jandarmalar, eşinin uyarısı üzerine Ayşenur Demirel'i, araçtan indirip, DGM koridoruna aldılar. Duruşmaya 100'ün üzerinde avukat katıldı. Bazı sanık avukatları yer olmadığı için duruşmayı izleyici sırasalarında izlemek zorunda kaldılar. Sanıklardan Kevin Hood İngiliz vatandaşı olduğu için, bir konsolosluk görevlisi, duruşmaya gözlemci olarak katıldı.
GAZETECİLER DIŞARI
İstanbul 1 No'lu DGM heyeti, saat 11.50'de tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile sayıları 100'ü aşan avukatlar ve kameramanlar hariç basın mensuplarını salona aldı. Duruşmaya geçilmeden önce basın mensuplarının görüntülerini almaya çalıştıkları sanıklar, tepki gösterdi. Bu sırada salonda izdiham yaşandı. Mahkeme heyeti, Anadolu Ajansı'ndan bir muhabirinin, fotoğraf çekmemek kaydıyla duruşmayı izlemesine izin verdi. Heyet, diğer basın mensuplarını ise salon dışına çıkarttı. Yahya Murat Demirel'in avukatı Abdurrahman Güler, mahkeme heyetine 18 Mayıs 2001 tarihli bir dilekçesinde 2945 sayılı kanunun 9. maddesinin DGM'nin hangi suçlara bakması gerektiğini gösterdiğini belirttiklerini söyledi. Güler, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu'nun 313. maddesi dışındaki suçlara DGM'nin bakamayacağını öne sürerek, ‘‘Mahkemeye saygılarının sonsuz. Ancak diğer suçlar açısından dosyaların tefrik edilmesini ve sanıkların sorgularına daha sonra geçilmesini talep ediyoruz’’ dedi.
BİRARADA OLMASIN
Sanık Aydoğan Semizer'in avukatı Hasan Fehmi Demir de, soruşturmanın İstanbul ve Ankara DGM arasında ayrı ayrı yapıldığını hatırlatarak, Ankara DGM'nin 4422 sayılı yasaya muhalefet ve off shore kısmı, İstanbul DGM'nin de TCK'nın 313 ve 504. maddeleri yönünden soruşturma yürüttüğünü ancak her iki soruşturmanın birarada görülmesine gerek olmadığını söyledi. Taleplere ilişkin görüşü sorulan DGM Cumhuriyet Savcısı ise yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceğini belirterek, bu yöndeki avukat taleplerinin tüm deliller toplandıktan sonra değerlendirilmesini istedi.
20 klasörle savundu
Murat Demirel 20 klasörlük savunmasına ‘‘Hayatımda ilk kez mahkeme huzuruna çıkıyorum. Heyecanlıyım. Bu yüzden özür diliyorum’’ diye başladı. Savunmasının el kol hareketleriyle çok hararetli bir konuşmayla sürdürdü. İlk başlarda heyecanlıydı ama giderek açıldı. ‘‘Saygıdeğer hakim, muhterem başkanım’’ ifadelerini sık sık kullandı. Mahkeme Başkanı, Murat Demirel'i, savunmasını kısa kesmesi, arkadaşlarına söz hakkı vermesi için sürekli uyararak ‘‘Bu kadar uzun konuşursanız buradan dört günde çıkamayız’’ dedi. Murat Demirel'in savunmasından özetle bazı bölümler:
ZULÜM SÜRESİ
28 Eylül 2000 tarihinde, saat 12.00'de nedenini açıklayamadığım şekilde gözaltına alındım. Polis helikopteriylle Ankara'ya götürüldüm. Bu süreyi zulüm olarak tarif ediyorum.
TUVALETE ÇIKAMADIM
Organize Suçlar Bürosu'na götürülünce, 5 günde topyekün zulüm süreci yaşadım. Üç gün bodyunca hiç bir şey sormadılar. Baskı, tehdit ve sindirmeye tabi tuttular. İlk 24 saat boyunca tuvalete çıkmam engellendi.
2 İSİM VERİYORUM
Hakkımızda 25 bin sayfalık iddianame ve belge var. İsim vererek iki kişinin üzerinde durmak istiyorum. Bankalar Yeminli Baş Murakıbı Sinan Çam ve Egebank'ın Hukuk Müşaviri Mehmet Turan. Polisler sordukları soruları kendilerinin hazırlamadığını süylüyordu. Sorgu aralarında bu şahıslarla sürekli telefonla görüşüp, başka ne zsoralım diye taktik alıyorlardı.
4 BİN SENE HAPİS
Benim için 4 bin 735.5 sene hapis iştemişler. Çok çarpıcı.
ZAR ATMIŞLAR
İddianamede 615 off shore mudisi olduğu söyleniyor. Mudi sayısını zar atarak bulmuşlar. Aslında mudi sayısı 521 kişi. Örneğin iddianamede geçen 479'uncu mudi, Egebank'ın yan kuruluşlarından biridir. Bunu da listeye eklemişler.
TAHLİYEYİ DÜŞÜNMÜYORUM
Dokuz aydır cezaevindeyim. Aklımı kaybetmediğime şükrediyorum. Şu gün ya da bu gün tahliye olmayı düşünmüyorum. Sadece sakat olmadan tahliye olmayı düşünüyorum.
MARKET GİBİYİZ
Bankacılık, raflarında değişik finansal ürünler olan süper markete benzer. Nasıl market sahibi, yoğurt almaya gelen müşteriyi, rafa koyduğu fıstığı da almaya yönlendirirse, bankacı da hepasap açmaya gelen müşterisini başka alanlara yönlendirir.
BAYRAKTAR İRKİLDİ
Bizim aldığımızda Egebank'ta müşteri yoktu. Kırık dökük bir banka aldık. (Bu sırada sanık sandalyesinde uyuklayan Hüseyin Bayraktar irkildi.)
Kelepçeleri gizlemeye çalıştılar
Siyah bir tayyör, beyaz bluz giyen Ayşenur Demirel'in, cezaevinde olmasına rağmen, saçları yapılı, makjajı kusursuzdu. Yemek arasında dışarıya çıkartılırken elindeki dosyayla kelepçesini kapatmaya çalıştı. Ayşenur Demirel şeker hastası olduğu için, öğlen diyet yemek yedi. Duruşmaya çıkarılan Nail Keçili de, Ayşenur Demirel gibi bileklerindeki kelepçeyi gizlemeye çalıştı. Nail Keçili, DGM'deki duruşmada, her zamanki gibi yine son derece şıktı. Duruşma süresince ciddiyetini bozmayan Keçili, kederli görünüyordu.