Güncelleme Tarihi:
4 rakamının büyük sırrı
İngiltere iki yıl önce Hong Kong'u bazı ön koşullarla Çin'e terkederken tüm dünya ‘‘Acaba Hong Kong mucizesi sürecek mi?’’ diye soruyordu. 150 yıllık İngiliz egemenliği süresince, bu minicik adalar topluluğu inanılmaz bir gelişme göstermiş, dünya ticaretinin merkezlerinden biri olmuştu. 28 bin dolarlık milli geliriyle Hong Kong, Uzak Doğu'nun İsviçre'siydi. Acaba komünist Çin, kapitalist Hong Kong'u hazmedebilecek miydi?Aradan geçen süre, endişelerin haklılığını sergiledi. Bu minicik devi yönetmede, Pekin yetersiz kaldı. Asya'daki krizin etkisiyle ekonomi olumsuz etkilendi. Turizm gelirleri düştü, turist sayısı azaldı.
Hong Kong'un yeni yönetiminin yarattığı olumsuzluklar bu kadarla sınırlı kalmıyor. Bu olumsuzluklar yetmezmiş gibi son olarak Pekin, Hong Kong'a bir Tiananmen Generali atadı. Tiananmen'de yüzlerce kişinin öldüğü olayları bastıran bir general, Hong Kong'a garnizon komutanı yapıldı.
Bu da yetmedi.
Pekin son olarak, NATO'yu bahane ederek Amerikan gemilerinin her yıl bir kaç kez tekrarlanan geleneksel Hong Kong ziyaretini yasakladı. Hong Kong, 50 milyon dolarlık bir gelirden daha oldu.
Tüm bu gelişmeler, Çin yönetimindeki Hong Kong için kuşkuları giderek artırıyor.
İNSANLAR ÜST ÜSTE
232 adadan oluşan Hong Kong, Türkiye'nin 650'de biri büyüklüğünde.
Ancak nüfusu Türkiye'nin 10'da birinden fazla, 6.8 milyon. Yani insanlar üst üste yaşıyor. Bu yüzden tüm binalar, 30, 40, 50 katlı.
Ülke nüfusunun yüzde 95'i Çinli, bir kaç yüzbin yabancı var.
Hong Kongluların çoğu, Budist değil, Katolik.
Başta vejeteryanlık olmak üzere Budizmin ağır koşullarını yerine getirmektense Katolik olmayı tercih ediyorlar.
Ülke çok zengin. Sokaklar, Rolls Royce, Porsche dolu. Adım başında bir Rolex bayii var. İnsanlar çok şık, markalar yok satıyor. Dünyanın en şık çekik gözlü kadınları burada... İnsanlar ortalama 40 metrekare evlerde yaşıyorlar. Yani elbiseleri asacak dolap yeri bile yok. Bu yüzden elbiseler bir kaç kez giyilip atılıyor.
HONG KONG'UN ŞIHLARI
Hong Kong, batıyla bunca iç içeliğine ve modernliğine rağmen, inanç ve gelenekleriyle Çin'in tipik bir parçası.
İnsanlar evinde yatağını nereye koyacağını bile, bizde karşılığı dahi olmayan birtakım ‘‘Hava-Su Şıhları’’na soruyorlar. Geleneksel eğitimden geçerek bu payeyi kazanan bu ‘‘Hava-Su’’ (Feng Shui) uzmanları, birer yarı-tanrı gibi. 80 katlı binanın yeri için onlara danışılıyor. Ve onların söylediği, kanun. Aynen yerine getiriliyor.‘‘Burası uğursuz’’ denildiği için, bir gökdelen bomboş bırakılıyor. Bedava verseniz de buraya kimse taşınmıyor.
4 rakamı ölüm anlamına geldiği için 444 4444 numaralı telefonu alan yok.
Alsanız da sizi arayan yok. 4 rakamlı araç plakası da yok. 4'ün bu kötü şöhretine karşın 8 de uğurlu rakam. Sosyal konutlar, içinde yaşayanlar çabuk zengin olsun diye 38 katlı. 8'li plakalar parayla satılıyor.
İNANÇ MİMARİSİ
Geleneksel Çin mimarisi, tümüyle bu inançlara dayanılarak gelişmiş. Evlerin kapısının içinde, sürekli kapalı duran bir kapı daha var. Bu ikinci kapı, hayaletlerin ve ölümün eve girmesini engelliyor. Evlerin girişinde yüksek bir eşik var. Hayaletin bu eşiği aşamayacağına inanılıyor.
Çatıların uçları ise özellikle sivriltiliyor. Bu da eve şeytanın gelmesini önlemek için. Çünkü şeytanın sivri şeylerden kaçacağına inanılıyor.
Eğer bir aile çok varlıklıysa, bir ‘‘Ruhlar Evi’’ inşaa ettiriyor. Ruhlar evinde mezarlık yok. Ancak ölenlerin ruhlarının burada olduğuna inanılıyor. Bu ruhlar evinden biri onarılırken, ‘‘çatısı açılırsa ruhlar kaçar’’ inancıyla, gereğinden 10 kat fazla masraf yapılması göze alınmış.
TEKNELERDE YAŞAYANLAR
Hong Kongluların bir bölümü, teknelerde yaşıyor. Ancak bunun gerekçesi, sadece balıkçılık veya yoksulluk değil. Çünkü tekneler, evlerden daha geniş. Üstelik uydu antenden, klimaya kadar teknelerde her türlü lüks var. Devletin teknelerde yaşayanlar için yaptığı evler ise bomboş duruyor.
İşte tüm karmaşık yapı, inanılmaz bir Doğu-Batı sentezi yaratmış, 100 yıl öncesinin küçük bir balıkçı köyü, New York türü metropole, dev bir ticari merkeze dönüşmüş. Eğer Pekin'deki ‘‘cüce siyasetçiler’’ gölge etmezlerse, Hong Kong mucizesini göstermeyi sürdürecek.
Dönerciler,
Hong Kong
sizleri bekliyor
En büyük Buda
Dünyanın en büyük ‘‘açıkta oturan Buda heykeli’’ Hong Kong'da. Bronz heykel tam 26 metre yüksekliğinde ve 202 ton ağırlığında.
Hükümet inekleri
Besicilik rantabl olmaktan çıkınca, hükümet paralarını ödeyip, besicilerin hayvanlarını almış. Devlet malı haline gelen inekler, sokaklarda başıboş dolaşıyor.
13 milyon konteyner
Dünyanın en büyük konteyner limanı Hong Kong'da. Yıllık kapasitesi tam 13 milyon adet konteyner.
Her taraf orman
Ülkenin bu kadar küçüklüğüne, ve insanların bu kadar çokluğuna rağmen Hong Kong'un yarısı yemyeşil ormanlarla kaplı. 20'ye yakın ulusal park var.
Suya karşı elektrik
Hong Kong içme suyunun yüzde 80'ini Çin'den alıyor. Buna karşılık Çin'e elektrik veriyor.
Dönercilere müjde
Hong Kong'da sadece 100 kadar Türk yaşıyor. Tüm dünyayı saran döner kebap, henüz bu ülkeye ulaşamamış.
Küvetli-banyolu havaalanı
DÜNYADA iç hat uçuşu olmayan tek havayolu şirketi Cathay Pacific Hong Kong'da. Çünkü ülke, uçakla seyehat edilemeyecek kadar küçük. Ancak bu şirket, kıtalararası uçuşlarda bir hayli iddialı.
Dünyanın en büyük havaalanlarından biri de Hong Kong'da.
Yakın bir zamana kadar, Hong Kong'da sadece usta pilotların inebildiği kentin göbeğinde ve gökdelenlerin arasında bir havaalanı vardı. Şöyle bir espri yapılırdı: ‘‘Hong kong havaalanına şehir planıyla inilir.’’
Şimdi onun yerini, denizin doldurulmasıyla inşa edilen ve 12 milyar dolara malolan Chek Lap Kok Havaalanı aldı. Bir ada olan Chek Lap Kok yılda 120 milyon yolcuya hizmet verecek.
Bu havaalanının Cathay Pacific'e ait First Class bekleme salonlarında küvetli dinlenme odaları var.
Türkiye ile Hong Kong arasındaki mesafe 8 bin km.
Uçuş Türkiye'den giderken 10, dönerken 12 saat sürüyor.
Aradaki iki saat, uçuş yolundaki rüzgarlardan kaynaklanıyor.
Hipodrom
değil,
5 yıldızlı restoran
AT yarışı Hong Kong'un resmi tek kumarı. Ülkenin iki hipodromu var. Ama hipodromlar, bildiğiniz gibi değil. Tribünlerin yerinde 12'şer katlı binalar var. Bu binalarda sayısız 5 yıldızlı otel şıklığında restoran yer alıyor.
Kısaca bir yandan çok şık bir restoranda yemek yerken, bir yandan da at yarışı oynayıp hiç sıkılmıyorsunuz. ‘‘Buraya gelen para kazanıp mutlu döner,’’ denilerek kent merkezindeki hipodroma ‘‘Mutluluk Vadisi’’ adı verilmiş.
At yarışlarında bir günde dönen para ile Chek Lap Kok benzeri bir havaalanı inşa etmek mümkünmüş. At yarışını sadece erkekler değil, genç kızlar bile oynuyor. Hipodrom da tüm Hong Kong gibi, şıklık yarışına sahne oluyor.