Hollywood'un yeni hergelesi

Güncelleme Tarihi:

Hollywoodun yeni hergelesi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2001 00:00



Banu TUNA
Haberin Devamı

Onu örnek göstererek ‘‘feminizmin modası çoktan geçti’’ diyorlar. Çünkü o bütün vücudundan testosteron fışkıran, New York Times'ın ‘‘Kızgın Adam’’ diye başlık attığı, sevişirken kendi adını haykırdığı için bir İngiliz gazetesinin ‘‘Haydi Bastır Rus!’’ takma adını taktığı bir maço. Biri Oscar heykeli (Gladyatör) olmak üzere cebinde tam 10 ödülü var. Eskiden müzik listelerinde son sırayı mesken tutan albümleri yok satıyor. Sigaraya 10 yaşında başlayan 37 yaşındaki Russell Crowe, tam bir Anzak. Yani Yeni Zelanda doğumlu bir Avustralyalı.

Tam adı Russell Ira Crowe. 7 Nisan 1964'te Yeni Zelanda'nın Wellington kentinde doğdu. Anne tarafından büyük büyükannesi bir Maori yerlisiydi. Norveç genlerini ise büyük büyükbabasından alıyor. Oscar Ödülleri gecesi yakasına taktığı madalya dedesi Stan Wymess'e aitti. Fotoğrafçı olan dedesi bu madalyayı İkinci Dünya Savaşı'ndaki başarılarından dolayı almıştı. Russell, Alex-Jocelyn çiftinin iki oğlundan biri. Avustralya'ya 4 yaşındayken ailesi ile birlikte geldi. Nereli olduğuna dair yapılan hatalara pek de aldırmıyor: ‘‘Yeni Zelanda doğumluyum ama Avustralya'da büyüdüm. Yeni Zelandalılar inatçı olurlar, Avustralyalılar ise daha neşelidir. Ben bu iki kültürün özelliklerini taşıyorum’’.

Annesiyle babası film setlerine yemek hizmeti veriyordu. ‘‘Annemin yemeklerinin üstüne yok. Ben küçükken kimsenin buzdolabında tofu bulunmazdı. Ama bizimkinde vardı. Gerçi ağabeyimle ben yiyemiyorduk, ama olsun. Hepsi film ekibi içindi.’’

Oyunculuğa film setlerine gide gele merak sardı. Ama ona göre oyunculuğa başlamasının asıl nedeni utangaç olması. Setlerde kendisi gibi utangaç olan ama bir dolu insanın karşısına çıkmak pahasına da olsa oynamak için büyük arzu duyan başkalarını tanıdı. Bir televizyon programında ilk rolünü kaptığında 6 yaşındaydı. Ama ardından gelen birkaç yıl boyunca müzik, hayatında daha önemli yer kapladı.

MARLON BRANDO OLMAK

14 yaşındayken okulu bırakıp Yeni Zelanda'ya dönmeye karar verdi. Orada Dean Cochran ile tanıştı ve Roman Antix adlı grubu kurdular. Kendine Russ Le Roc diye bir sahne ismi uydurdu. Bu isimle Yeni Zelanda'da birkaç albüm yaptı ama ancak listelerin en altında yeralmayı başarabildi. O sıralarda çıkardığı single'lardan birinin adı ‘‘Marlon Brando Olmak İstiyorum’’du. Sonradan Marlon Brando olamadı ama anlı şanlı Russell Crowe olmayı başardı. Grease'te bir rol alana kadar çeşitli gruplarda gitar çaldı, garsonluk yaptı. 1986-88 arasında bir şov grubuyla Yeni Zelanda ve Avustralya'yı dolaştı. Ardından Avustralya'ya yerleşti ve oyunculuğa devam etti. Birkaç tiyatro oyununda rol aldı. Derken sinema teklifleri gelmeye başladı. Bu arada Dean Cochran ile müzik yapmaya devam ediyorlardı. Yeni gruplarının adı Thirty Odd Foot of Grunt'tı. Sözleri kendileri yazıyor, folk/rock tarzındaki şarkıları Russell söylüyordu.

Dinleyenler sözlerin duygusal, sesinin ise baştan çıkarıcı olduğunu anlatıyor. Ama o albüm anlaşmalarıyla veya dinleyicilerin tepkileriyle ilgilenmiyor: ‘‘Ben onları sizin için değil, kendim için yazıyorum. Oynarken başka birinin hayatını üzerinize giymeniz gerekiyor ama müzik yaparken, şarkı sözü yazarken kendi deneyimlerimi kullanıyorum.’’ Söylediğine göre müzik, içinde kelebeklerin uçuşmasına neden oluyormuş.

Russell'ın Hollywood'ta çevirdiği ilk filmi Sharon Stone ve Gene Hackman ile birlikte oynadığı Hızlı ve Ölü oldu. Çekimler sırasında Sharon Stone ile ilişkisi olduğuna dair dedikodular çıktı. Çünkü Sharon özellikle Crowe'la oynamak için filmin gecikmesine neden olmuştu.

İNEKLERİ KOVALIYOR

Ama asıl şöhreti L.A Confidential (Los Angeles Sırları) ile yakaladı. Filmde kafasından çok kaslarını çalıştıran, Kim Bassinger'a aşık polis Bud White'ı oynadı. Hollywood'a sadece oyunculuğunu değil, müziğini de getirdi. Oyuncu Johnny Depp'e ait Viper Room adlı ünlü barda grubuyla sahneye çıktı. Crowe'la çalışan yönetmenler onun dikbaşlılığından şikayetçi. En son Gladyatör'ün çekimlerinde Ridley Scott'a kan kusturdu. İspanyol asıllı Romalı General Maksimus'un aksanı üzerine dönen tartışmayı yönetmenlik avantajıyla Scott kazandı. Film setinde zor bir insan olduğunun kendisi de farkında: ‘‘Evet, işimi yaparken tam bir hergeleyim’’ diyor. Tesadüf bu ya, en son albümlerinin adını da 'Hergelenin Hayatı' koymayı planlıyorlar.

Russell Crowe Gladyatör ile Oscar'ı kucakladı ama o geçen sene de heykeli kıl payı kaçırmıştı. Insider'da (Köstebek) bir sigara şirketinin iç yüzünü ortaya koyan profesyonel yönetici rolünde oynamış, bu rol için 20 kilo almak zorunda kalmıştı. Sonradan kilolarını kolaylıkla verdi. Sebebini şöyle anlatıyor:

‘‘ Ben ailemle birlikte Sidney'in kuzeyindeki bir çiftlikte yaşıyorum. 560 dönüm arazim, kovalanması gereken 270 Angus ineğim, atlarım ve çitlenmesi gereken kilometrelerce yerim var. Normal hayatımı sürdürmek bana yetiyor.’’

MEG'E 500 KIRMIZI GÜL

Russell Crowe'un başından bela eksik olmuyor. Geçen yıl polis, Philip Anthony Cropper diye birini tutukladı. Adam Crowe'un Avustralya'da gittiği barlardan birinin ortağı idi. Birkaç ay önce Crowe barda bir kavgaya karışmış, akıllı ortaklar da bunu videoya çekmişti. Planları 132 bin dolar karşılığı Crowe'a şantaj yapmaktı. Ama polis başka bir nedenle telefonlarını dinliyordu ve olay ortaya çıktı. Yakalandıklarında kaseti 6 bin dolara bir televizyon kanalına satmaya çalışıyorlardı.

Başında bir de kaçırılma belası var: FBI Russell Crowe'un kaçırılmak istendiğini açıkladı. Niye, kimler tarafından kaçırılmak isteniyor? Belli değil. Ama aktör aylardır korumaların eşliğinde dolaşıyor. Ancak onu asıl dedikodu sütunlarına taşıyan Meg Ryan'la ilişkisi oldu. İkisi şu anda gösterimdeki Yaşam Kanıtı adlı filmde tanıştılar. Kısa süre sonra haklarında dedikodular çıkmaya başladı çünkü sette bir sigarayı paylaşırken görülmüşlerdi! Meg Ryan hemen kocası Dennis Quaid'tan ayrıldı. Basın peşlerine düştü. Los Angeles'ta, New York'ta, Londra'da çekilmiş fotoğrafları ardı ardına yayınlanmaya başladı. Ayrıldıklarına dair ilk haber 21 Ağustos'ta geldi. Ryan, Crowe'un Los Angeles'a taşınmasını istemiş ancak aktör çiftliğini bırakmayı kabul etmemişti. 15 Eylül'de tekrar birleştiler. Sonra yine ayrıldılar. Russell 4 yıllık eski sevgilisi Danielle Spencer, model Erica Baxter, Andie McDowell, Nicole Kidman ve daha bir sürü kadınla görünmeye başladı. Ancak Oscar törenlerinin öncesinde Ryan ve Crowe New York'ta başbaşa yemek yiyorlardı. Güya ayrıldıktan sonra Crowe Sevgililer Günü'nde Ryan'a 500 kırmızı gül göndermişti...

Haberin Devamı

Russell Crowe için çılgın ve kızgın deniliyor. Şu anda çevirdiği filmde de bir deliyi oynuyor. Ama dahi bir deli. Nobel ödüllü matematikçi John Forbes Nash Jr'ı canlandırdığı filmin adı ‘‘Güzel Bir Zeka.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!