Güncelleme Tarihi:
Kristin Scott Thomas'ı bir çoğumuz ‘‘İngiliz Hasta’’ filmiyle tanıdık. Ama İngiliz asıllı oyuncu birçok ünlü filmde rol aldı ve kendini kanıtladı. Şimdi sırada ‘‘hayatımın rolü’’ dediği Lady Penelope rolü var. 40 yaşındaki yıldız artık sadece duygusal filmlerde değil, biraz da komedi içerikli filmlerde oynamak istediğini söylüyor.
Her oyuncunun gönlünde bir rol yatar. Genellikle de Shakespeare'in eserlerinden birinde rol almak, oyunculuğu ciddiye alanların rüyalarını süsler. Kristin Scott Thomas'ın da bir hayali var: Kamera karşısında Lady Penelope rolünü oynamak istiyor. Lady Penelope de kim diyeceksiniz. Lady Penelope, Uluslararası Kurtarma Örgütü'nün Londra temsilcisi. Çok şık ve zarif bir kadın... İngiliz asıllı oyuncu da kamera karşısında Lady Penelope'un kimliğine bürünmek istiyor. ‘‘İngiliz Hasta’’ filmiyle Oscar adayı olan bu ünlü sanatçı, ‘‘Ben Lady Penelope'u canlandırmak için bu dünyaya gelmişim’’ diyor. ‘‘Umarım çok iyi bir senaryo hazırlarlar.’’ Thomas ‘‘İngiliz Hasta’’ ile zirveye ulaştı. Şimdi ise sırada çok istediği Lady Penelope rolünü canlandıracağı ‘‘Thunderbirds are Go’’ var.
Her film yeni bir tecrübe
Thomas bugüne kadar kamera karşısında hep çok şık ve çok özel İngiliz kadınlarını canlandırmış. ‘‘A Handful of Dust’’, ‘‘Four Weddings and a Funeral’’ ve ‘‘Bitter Moon’’ gibi filmlerde üstlendiği rolleri bu açıklamaya örnek gösterebiliriz.
‘‘Göründükleri gibi olmayan kişileri canlandırmak bana hep zevk verdi’’ diyor yıldız. ‘‘Film başladığı zaman o kişi hakkında bir fikir edinirsiniz. Ama film ilerledikçe, düşüncenizde yanıldığınızı ve o kişinin sizin sandığınız gibi biri olmadığını anlarsınız. İşte bu tiplere bayılıyorum.’’
Thomas'ın bu özelliği yüzünden Hollywood onu nasıl değerlendireceğini tam olarak kestiremiyor. ‘‘İngiliz Hasta’’ filminde rol almak için Nicole Kidman ve Michelle Pfeiffer gibi yıldızlardan üstün olduğunu kanıtlamak zorunda kaldı. Bu filmdeki başarısından sonra ‘‘Horse Whisperer’’ filminde Robert Redford ile başrolleri paylaştı. Oysa Hollywood yapımcıları Thomas'ı çok daha değişik bir rolde oynatmayı düşünüyorlardı.
Thomas, Harrison Ford ile çevirdiği ‘‘Random Hearts’’ filminde izleyicileri göz yaşlarına boğdu. Bu filmde, kocasının onu aldattığını ancak kocasıyla sevgilisi bir uçak kazasında öldüğü zaman öğrenen kongre üyesi bir kadını canlandırdı. Filmde Harrison Ford'un eşi, Thomas'ın kocasıyla ilişki kuran genç kadındır. Kazadan sonra, Ford ve Thomas uğradıkları ihanetin muhasebesini yapmaya çalışırlar.
‘Komedi’ çevirmek istiyor
Thomas, genellikle kamera karşısında içine kapanık, ağır başlı ingiliz kadınlarını canlandırıyor. ‘‘Artık ağlamaktan kurtulmak istiyorum. Eğer bir dram daha çevirirsem ruh sağlığım bozulacak. Durmadan ağlamak insanı gerçekten çok yoruyor’’ diyor.
Ünlü sanatçı, ‘‘Dört Düğün Bir Cenaze’’ filmiyle Hollywood'un dikkatini çekmeden önce Fransız filmlerinde rol alıyordu. Eric Rochant'ın ‘‘Aux Yeux du Monde’’ filminde bir öğretmeni canlandırmıştı. Oyunculuğa Paris'te başlayan Thomas, ‘‘Fransa'da bir İngiliz oyuncu olmanın pek çok avantajı vardı’’ diyor. Eğer oyunculuğa İngiltere'de başlasaydım bu derece başarılı olamazdım.‘
40 yaşına basıyor
Sinema dünyasının İngiliz hanımefendisi, Fransa'ya ilk kez 1980 yılında au pair olarak gitmiş. Kısa bir süre sonra bir tiyatro okulunda öğrenim görmeye başlamış ve kocasıyla da okulda tanışmış. 1986 yılında Prince ile ‘‘Under the Cherry Moon’’ da rol almış. Bir doğurganlık uzmanı olan François Oliviennes, Thomas'a aşık olduğunu itiraf ettikten sonra hemen evlenmelerini istemiş. Çiftin 13 yaşında Hannah adında bir kızı ve 9 yaşında Joseph adında bir oğlu var. Çocukların eğitimi yüzünden şimdilik Paris'te yaşamak zorunda olduklarını söyleyen ünlü yıldız, önümüzdeki yıl 40 yaşına basacak. Bir kadının kırk yaşına gelmesinin önemli bir olay olduğuna inanan yıldız Hollywood'un 40 yaşındaki kadınlara pek de fazla ilgi göstermediği kanısında.