Hollywood Atatürk'ü çekmiyor

Güncelleme Tarihi:

Hollywood Atatürkü çekmiyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2010 12:54

Beyazperdede 12 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandıran Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, o dönemde makyajsız olarak, benzerliği yakaladıkları bir film çektiklerini belirterek, “(Atatürk'e benzemese de olur) gibi şeyler deniliyor.

Haberin Devamı

Beyazperdede 12 yıl önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandıran Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin, o dönemde makyajsız olarak, benzerliği yakaladıkları bir film çektiklerini belirterek, “(Atatürk'e benzemese de olur) gibi şeyler deniliyor.

Hayır öyle bir şey olmuyor. Çünkü 'benzemese de olur' diyenler sonra bakıyorsunuz ki, mavi lensler takarak, bir sürü plastik makyajlar yaparak bir benzeme çabasına girmişler” dedi.

Son dönemde ünlü isimler birbiri ardına beyazperdede Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandırırken, 12 yıl önce “19 Mayıs'tan 30 Ağustos'a” adlı filmde yer alan Bilgin, yönetmenliğini Ertem Göreç'in üstlendiği yapımda Atatürk rolünde kamera karşısına geçti.

Haberin Devamı

Bilgin'in yanı sıra, Aydan Şener, Sönmez Atasoy, Murat Soydan, Yusuf Sezgin, Bozkurt Kuruç gibi isimlerin de rol aldığı film, 1918 yılından başlayarak Milli Mücadele'yi ve genç Cumhuriyet'in kurulmasına giden yolu işliyordu.

DT Genel Müdürü Bilgin, 12 yıl önce rol aldığı film ve son dönemde vizyona giren Atatürk filmlerine ilişkin soruları yanıtladı. Atatürk filmlerinin çevrilmesini özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma aşamasına gelinceye kadarki o olağanüstü, o mucizevi gelişimin gösterilmesi yönünden çok yararlı bulduğunu belirten Bilgin, “Hatta Cumhuriyet sonrasındaki devrimlerin yapılması, Türkiye'nin çağdaşlaşma yolundaki o inanılmaz atakların yapılmış olması, anlaşılması, anlatılması bakımından da büyük önem taşıyor” değerlendirmesini yaptı.

“Ama ne olursa olsun siz sonuçta bir sinema yapıyorsunuz. Bir film yapıyorsunuz. Bunun bir sanatsal değeri de olmalı, estetik değeri de olmalı, inandırıcılığı da olmalı. Mutlaka oynayan arkadaşlarım çok başarılıdırlar” diyen Bilgin, şunları söyledi: “Zaman zaman şöyle şeyler çıkıyor, 'Atatürk'e benzemese de olur' gibi şeyler deniliyor. Hayır öyle bir şey olmuyor, 'olmaz' demiyorum, olmuyor. Çünkü 'benzemese de olur' diyenler sonra bakıyorsunuz ki, mavi lensler takarak, bir sürü plastik makyajlar yaparak bir benzeme çabası içine girmişler. Ama şu önemli, benzerliğin ötesinde -tabii ki benzerliği olmalı ama- böyle eşsiz bir değeri iyi aktarabilecek, onun iç dünyasıyla, yaşadıklarıyla iyi aktarabilecek, bütün nüanslarını gösterebilecek oyunculuk da gerekiyor.

Haberin Devamı

Doğrusu, biraz fazla olması bir taraftan iyi ama bir taraftan da kalite endişesini geri plana atarsa diye biraz ben de endişeleniyorum. O estetiği, o kaliteyi, o titizliği özellikle Atatürk filmlerinde fazlasıyla göstermeliyiz diye düşünüyorum. O'nu oynamak tabii ki büyük bir onurdur.”

Bütün sanatçıların, özellikle de Ankara'da yetişmiş, konservatuvardan mezun sanatçıların Atatürk'e büyük bir düşkünlüğünün bulunduğunu dile getiren Lemi Bilgin, “Çünkü, Cumhuriyet'in 1923'te ilanından hemen bir yıl sonra ülkenin şartları bu kadar belliyken, aslında çok kötüyken konservatuvar gibi bir kurumun açılma emrini verip, bir ülkenin dünyada var olabilmesi için çağdaş sanatlarda söz sahibi olmasının gerekliliğine inanan böylesine bir insana sonsuz bir saygı beslememek biz sanatçılar için ayıp olur diye düşünüyorum” dedi.

“HATA YAPMAKTAN ÇEKİNDİK”

Atatürk'e olan bu büyük saygı, sevgi ve düşkünlüğünün filmi çekerken heyecanını artırdığını ifade eden Bilgin, Ata'yı canlandırırken duyduğu bu büyük heyecanı da şöyle aktardı:

Haberin Devamı

“Ata'mıza bir düşkünlüğümüz, saygımız, sevgimiz, yakınlığımız vardır, ama o filmde çalışırken tabii ki bir de ilk kez yakın plan da olacağı için, çünkü herkes o güne kadar uzaktan gösteriliyordu, o zaman çok fazla korktum, ürktüm diyebilirim. Onun için de hata yapmaktan çekindik. hata yapmayalım, çok sade olalım, daha düzgün olalım, o dönemi mümkün olduğu kadar verelim diye günlerce, gecelerce üzerinde çalıştık.

Tabii sinema biraz da teknolojiyle ilgili bir şey. Bugünkü teknolojide çok daha iyi çekilebiliyor. Ama şunu söyleyebilirim ki biz hiç makyajsız falan böyle ya da çok az, direkt yapılan o benzerliği, o havayı yakaladığımız bir film çekmiştik. O zamanlar çok büyük bir onur duydum. Sonraki gelen teklifleri de kabul etmedim. Eksik olmasınlar çok teklif ettiler. Ama kadrolu Atatürk oyuncusu gibi olurum diye de endişe ettim.

“HOLLYWOOD ATATÜRK'Ü ÇEKMİYOR”

Atatürk'ü anlatacak dünya çapında bir sinema projesinden yana olduğunu vurgulayan Bilgin, “Ben bu filmlerin çekilmesinden yanayım. Ama böyle bölük pörçük, parça parça çok enflasyon olmasındansa, bir tane, dünyada her türlü platformda ses getirebilecek, en büyük yarışmalarda Türkiye'ye ödül getirebilecek filmin tüm maddi imkanların ortaya konularak çekilmesini istiyorum” dedi.

Haberin Devamı

Bu filmin bir Türk yapımı olması gerektiğini de dile getiren Lemi Bilgin, şu konuyla ilgili düşüncelerini de şöyle özetledi: “Burada bir şey var biraz ben endişeleniyorum. Bunu söyleyip söylememekte biraz çekiniyorum ama birçok ünlü simayı Hollywood çekti de Atatürk'ü çekmiyor. Çekmek istemiyorlar. Çünkü Atatürk, emperyalizme karşı savaş vermiş ve kazanmış ilk liderdir. Böyle bir farklı boyutu var. Acaba niye diye de soruyorum kendime. Niye böylesine zengin bir konuyu, böylesine önemli bir kişiyi her anlamda önemli bir kişiliği sahiplenmiyorlar. Ben onun için Türkiye'nin bunu yapabilecek çok değerli sanatçılarının olabildiğine, her alanda olabildiğine inanıyorum. Yeter ki o ölçekte, büyüklükte, o önemde bir proje yaratsınlar.”

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!