Holiganlık tartışmasında Rumlar tek vücut oldu
Güncelleme Tarihi:
Kıbrıs Rum Kesimi'nde yetkililer ve siyasetçiler dün nadir görülen bir tavır sergileyerek Türkiye'ye karşı birlik oldu. Rum siyasetçilerin hedefinde Başbakan Erdoğan'ın APOEL-Pınar Karşıyaka maçında yaşananlarla ilgili yorumları vardı.
Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu, Türk yetkililerin seçim öncesi döneme girdiklerini ve Lefkoşa’da yapılan basketbol maçının ardından yaşanan sıradan olayları siyasi malzeme olarak kullanmaya çalıştıklarını belirtti.
Kiprianu, “Bir spor müsabakasında yaşanan talihsiz bir olayı siyasi alanda ifşa etmeye çalışmak tamamen haksız ve kınanması gereken bir durum” ifadesini kullandı.
Geçtiğimiz hafta yapılan karşılaşmada, APOEL takımının taraftarları Pınar Karşıyaka takımının oyuncularına saldırmaya çalışmıştı.
TÜRKİYE SORUMLULUKLARINI BİLSİN
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise yaşanan olayın Kıbrıslı Rumlar arasında nefret ve ırkçılığın artışına işaret ettiğine dikkat çekmişti. Erdoğan, holiganların çıkarttığı olaylarla, Kıbrıslı Rumların adada barış istemediği arasında bir ilişki olduğunu işaret etmişti.
Avrupa Birliği'nden (AB) Sorumlu Devlet Bakanı ve başmüzakereci Egemen Bağış ise “Bir basketbol takımının güvenliğini sağlayamamaları tüm dünyaya Kıbrıs Rum Kesimi’nin bir devlet olmayacağını gösterdi” yorumunda bulundu.
Kiprianu, bu yorumlara cevap vererek yetkililerin, Türk oyuncuların tehlike altında olmadığını garanti etmek için en kısa zamanda ve etkin bir şekilde müdahalede bulunduğunu belirtti. Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı, Türkiye’ye yaşanan olaylardan dolayı kendilerini suçlamaya odaklanmak yerine, sorumluluklarını yerine getirme ve topraklarındaki diğer dinlere karşı anlayışlı olma çağrısı yaptı.
Ayrıca, Pazar günü Türkiye’deki bir futbol maçında yaşanan olayları anımsatarak, “Maalesef spor müsabakalarında olaylar yaşanabiliyor” dedi.
TÜRKİYE’YE AB ELEŞTİRİSİ
Kiprianu şöyle dedi: "Erdoğan ve Bağış’ın öfkesini anlıyoruz. Türkiye AB'yle müzakere sürecinde yaşanan tıkanma, Kıbrıs Rum Kesimi'mi hedef alan aşırı yorumlara neden oluyor. Ankarai süreçteki yavaşlığın sorumluluğunun kendi üzerinde olduğunun farkına varmalı."
Sözlerine devam eden Kiprianu, “Eğer Bağış, Türkiye’nin sorumluklarının yerine getirilmesi ve uygulanması aşamasında daha fazla çaba ve enerji sarf etseydi, inanıyorum ki ülkesine daha fazla yardımda bulunurdu” dedi.
Dışişleri Bakanı Kiprianu, “Türkiye’deki iktidarın, dünyada Kıbrıs’taki hoşgörü hakkında yorum yapacak son hükümet olduğunu” söyledi.
İktidar ortağı AKEL partisinin lideri Andros Kiprianu ise Türkiye’nin Kıbrıs Rum Kesimi’ni hedef alan çabalarının “kabul edilmez olduğunu çünkü yaşanan olayın sorumluluğunun Kıbrıs Rum halkının değil, küçük bir grubun üzerinde olduğunu” belirtti.
Kiprianu, “Türkiye Kıbrıs'la ilgili sorumluluklarını bir grup genç radikalin üzerine yığarak kurtulamaz” dedi.
Koalisyon hükümetindeki DIKO partisi de Erdoğan’ın açıklamalarını “siyasi holiganlık” olarak yorumladı. Partiden yapılan açıklamada “Türkiye’nin şikayetleri Rum halkına yönelik insan hakları ihlallerini temize çıkaramaz” denildi.
Sosyalist EDEK partisi de bir açıklama yaptı ve Erdoğan’ın sözlerini “küstah, aşağılayıcı ve provokatif” olarak nitelendirdi.
AKDENİZ TARTIŞMASI DEVAM EDİYOR
Diğer yanda, Kıbrıs Rum Kesimi ile İsrail arasında imzalan Akdeniz’deki münhasır ekonomik alanlar (MEB) anlaşmasının üzerinde yaşanan gerginlik sürüyor.
A.A’nın haberine göre, Rum-İsrail MEB anlaşmasının geçersiz olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na yanıt veren Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, “Sayın Davutoğlu’na kaç defa yanıt verilmesi gerekir? Öncelikle, uluslararası hukuk uyarınca geçersiz ve yasadışı olan Kıbrıs'ta Türk askerinin varlığıdır. Ne BM Anayasası ne uluslararası hukuk Sayın Davutoğlu'nun bu kadar sinsi ve kibirli olmasını meşru kılmaz” ifadelerini kullandı.
Rum basın haberlerine göre Hristofyas, “Kıbrıs cumhuriyetinin (Kıbrıs Rum kesimi) bağımsız ve egemen bir devlet olduğunu egemenlik haklarını kullandığını ve egemenlik görevini BM tarafından da onaylanmış Deniz Hukuku’ndan ve Uluslararası Hukuk’tan kaynaklanan çeşitli anlaşmalara imza atarak yerine getirdiğini” savundu.
Hristofyas, “Kıbrıs cumhuriyeti, bu sözleşmeyi (Deniz Hukuku) imzaladı,maalesef Türkiye imzalamadı, yasadışı davranan Davutoğlu ve ülkesidir”iddiasında bulundu.
Bu yazı "Parties unite against Turkish propaganda" başlıklı makaleden derlenmiştir.
http://twitter.com/HurriyetPlanet